Star Haired// Yoonrose

6.Bölüm

"Cevap bekliyorum Chae!" Dedi sinirli fısıltısıyla.. ağlamaktan harap olan gözlerimle, karanlıkta ona bakıyordum. Acımayacaktı belliydi. Acımıyordu...

"Bırak gideyim Yoongi ne olur.." diye yalvardım. Sinirle gözlerini bana dikti. Çok fazla yakındı. "Tamam yapıyorum o zaman." Dedi.

Şimdi yataktaydık. Eli kadınlığımı okşuyordu. Başı boynuma gömülüydü. Şimdi bana sahip olacaktı. Onunla sevgili olursam belki daha iyi olurdu. 'Gözünün yaşına bakmam' demişti.

Bende başımı onun boynuna iyice sokup "Ta-tamam... sevgilin olacağım söz veriyorum. L-lütfen yapma..." diyebildim. Ağlıyordum. Korkuyordum.

Kadınlığımda ki elini belime kaldırdı. Başını boynumdan çıkarıp gözlerime bakamaya başladı. İfadesizdi. Dudaklarıma yapıştı. Sertçe öpüyordu. Dudağımı ısırınca karşılık verdim. Öpmesi bittiğinde "Uyu." Dedi ve yine başını boynuma gömdü. Uyudum...Uyudu...

Sabah uyandığımda Yoongi arakamdaydı. Sırtım göğsündeydi. Bir eli başımın altındaydı. Benimse bir elim başımın altından soktuğu elinin içindeydi. Sıkıca tutmuştu. Diğer elim onun belimdeki elinin üzerindeydi. Uyuyordu. Ben kalkarsam onunda kalkacağından emindim. O hala uyuyordu. Ellerimi yavaşça çektiğimde kıpırdandı. Kalkacağımı sanmıştı ama ben ona dönerek sarıldım. İyice ona sokularak kokusunu içime çektim. O da gülümseyerek bana sarıldı. Uyumuyordum sadece kokusunu içime çekiyordum. Artık zorla da olsa sevgiliydik. Aslında zorla da olsa ben zaten ona aşıktım ve o bunu iyi biliyordu.

Başımı boyun girintisinden çıkarıp yüzüne baktım. Uyanmıştı. Beni izliyordu. Mutlu olduğu belliydi. Bende gülümsemek istiyordum ama dün gece buna izin vermiyordu. O bunu görünce yüzü sıkıntıyla gerildi. Gözlerime bakarak "Dün gece seni zorladığım için üzgünüm Chae ama başka yolu yoktu. Senin buna cesaretin yok ve benimde sensizliğe niyetim yok. Özür dilerim..." dedi. Kafamı olumlu anlamda sallayıp "Kalkabilir miyiz?" Diye sordum. O da kafa sallayınca ikimizde kalktık. Elimi tutup aşağıya indirdi. Dış kapıyı açıp beni evime kadar götürdü. Yanımda anahtarım yoktu. Dün gece Yoongi beni evine sürüklediği için o ara almayı unutmuştum. Korkuyla yüzüne baktım. Oysa ifadesizce cebinden evimin anahtarını çıkarmıştı. Soru sormak için ağzımı araladım ama o beni konuşturmadan "Korkma içeri hırsız girmedi, güvenli..." deyip anahtarla kapıyı açtı. Beni içeri sürükleyip anahtarımı verdi. Sonrada anlımı öpüp gitti. O gidince heyecandan belki de adrenalinden ayaklarım boşaldı.

Hemen kendimi toparlayıp yukarı çıktım. Makinedeki kıyafetleri kurutmaya attım. Bitince üzerime düz beyaz bir t-şhört altımada dar bir pantolon giydim. Diğer kıyafetlerimi de yerlerine yerleştirip aşağıya indim. Kahvaltı hazırlayıp yemeye başladım.

Akşam olmuştu. Bütün gün evde temizlik yapmıştım. Şimdi kanepede sodamı yudumluyordum. Çok açıkmıştım ama yemek hazırlayacak gücüm yoktu. Kapı çaldı. Gidip açtım. Yoongi gelmişti. Üzerinde beyaz sweat, siyah askeri biçimi pantolon vardı. Siyah askeri botlarıyla çok erkeksiydi. Bana heyecanla "Yemeğe gidelim mi?" Diye sordu. Bende hemen heyecanla "Çok acıktım..." diyip midemi ovaladım. Sonra "Hadi gidelim!" Diyip üzerime siyah hırkamı aldım. Telefonumu ve anahtarımı cebime sıkıştırıp kapıyı kapattım. Yoongiyle elimizi kenetliyip sokağa çıktık. Arabayla gidelim mi? Diye sormuştu ama ben yürümeyi teklif edince bana ayak uydurdu. Yürüyorduk. Hem de el ele...

Sonunda bir lokantadaydık. Aklıma bugün işe gitmem gerektiği ama benim unuttuğum gelmişti. Hala lokantanın önündeyken "Ahh!" Diye bağırdım. Yoongi şaşkınlıkla "Ne oldu?" Diye sordu. Hemen ona durumu açıklamak için "Bugün işe gidicektim. Unuttum. Kahretsin. İlk iş günüydü.." dedim. Hemen yüzü eski haline döndü. "Dert ettiğin şeye bak. Hallederiz..." dedi umursamaz haliyle... yüzüne çaresizlikle bakıp "Nasıl?" Diye sordum. Alayla "Sen dert etme yarın sana söyledikleri saatte iş yerine git. Ben hallederim. Sorun çıkmayacak." Dedi. Şaşkınlıkla "Çalıştığım yeri nerden biliyorsun?" Diye sordum. Yine alayla "Bilmiyorum ama öğrenmek pekte zamanımı almaz." Dedi ve beni lokantaya çekiştirdi.