lütfen beni tut bora

16

son güne iki ay on dokuz gün kala

"olcay'la konuştum."

"hım. ne hakkında?"

"sen ve bora."

irileşen gözlerle yerimde dikleştim. "ne? sen salak mısın?"

"bir sakin ol. senin hislerinle ilgili bir şey söylemedim. sadece bora'nın ağzını aramasını istedim."

yüzüm buruştu ve sıkıntıyla ofladım. "ya esin. hayır ya. çocuk bana karşı bir şey hissetmiyor ki!"

"nereden biliyorsun? ya o da senin gibi çekiniyorsa? ya onun da güven problemi varsa? neden kendi başına hüküm giydiriyorsun çocuğa?"

haklıydı. söyleyecek bir şey bulamadım ve çatık kaşlarla etrafı izlerken onun fen edebiyat fakültesinin girişinde durduğunu gördüm. kaşlarım düzeldi.

"sen bu adama aşık oluyorsun."

"yok öyle bir şey. yalnızca hoşlanıyorum."

"he he. aynen. bizim köyde de inekler tavuk doğuruyordu."

suratına tuhaf tuhaf baktım. ardından gözlerimi devirdim. onu izlemeye başladım. duvara yaslanmıştı, elindeki kitabın sayfalarını karıştırıyordu. 

"biliyor musun esin, bir şey öğrendim."

"nedir?"

"bir insanın zeki olduğuna okuduğu bölümle karar veremezmişiz."

"tabii ki haklısın. ama bir insan zeki olduğu için de böyle bir bölüme yerleşmiş olabilir."

"o buraya gelmemiş olsaydı bile yine zeki bir adam olarak yaşayacaktı. sanırım en çok bu özelliğini seviyorum," deyip tebessüm ettim. 

"lütfen platonik yaşamaktan vazgeç."

"ben böyle mutluyum."

"bir haftadır konuşmuyorsunuz belçim."

"kelimelere ihtiyacım yok çünkü."

tam o sırada bana baktı. beni gördüğüne şaşırmış gibiydi. bir haftadır hiçbir yerde karşılaşmıyorduk. konuşmuyorduk. hafifçe gülümsedim. el salladığında gözlerimi kapatıp aldım selamını. 

"evlenmezseniz intihar edeceğim."

"abartma. hayat bu."

"carpe diem kızım. carpe diem!"

"saçmalıyorsun."

"bu adamın peşinde kaç kız var sen biliyor musun?"

"bana ne o kızlardan? benimle konuşması bana yetiyor."

"evet belçim. böyle azla yetinmeyi bilmen çok güzel ama lütfen bu özelliğini aşkta göstermekten vazgeç!"

gözlerimi kapatıp kulaklarımı tıkadım. of. sırf şu kızın çenesinden kurtulmak için bile evlenirdim onunla. 

tabii tek neden bu olmazdı.

xxx