lütfen beni tut bora

2

son güne altı ay yirmi dört gün kala

"gözler?"

"lenstir."

"daha önce böyle gerçekçi lens görmedim ben belçim."

gözlerimi devirdim. konuşmaya devam etti. "ayrıca bir kahverengi lensin içinde nasıl bal sarısı hare olur? kesinlikle lens değil."

"esin, senin bir sevgilin var," dedim kızgın gözlerle.

ellerini masumum ben der gibi havaya kaldırdı. "yalnızca yaratıcının güzel bir eserini yorumluyorum. tıpkı bir ressamın tablosunu yorumlamak gibi. tamamiyle suçsuzum."

açıklaması bana komik gelince gülmeden edemedim. sonra gözlerim yine onun olduğu yere döndü.

"sence kaç yaşındadır?"

alt dudağımı bilmem der gibi büktüm. "25? ya da 26 falandır."

"daha büyük bence. 28 diyorum."

"bilmem, olabilir."

"hoş çocuk, değil mi belçim?"

"herkes hoştur esin."

bu sefer göz deviren oydu. "iflah olmaz bir kayıtsızsın."

gülümsedim. "hiçbir erkek beni dış görünüşüyle etkileyemez, biliyorsun."

"evet, evet. önyargı, saygısızlık, ruhlar alemi vesaire. derse gidiyorum ben."

"çıkışta görüşürüz."

okumaya çalıştığım kitabı kapattım ve etrafı izledim. gözlerim sürekli bir yere doğru kayıyordu.

xxx