➡️11

1.9K 184 44
                                    

"Bı kahve alırım ben." diyerek masaya oturdu ve bana bakmaya başladı Öykü. Starbucks'tan da nefret ediyordum, bilmem ne mokkadan da. Ulan niye adı bile kendinden beter olan bi kahveye o kadar para bayılıyorduk ki? Pardon, duk değil, dum. Normal bu kahveye para vermeye karşı değildim asla, ama bunu üzerine para verseler de icmezdim. Kendim gidiyordum ayaklarına kadar bir kere, sonra sipariş veriyordum. Bir ton bekledikten sonra karton bir kutudaki kahveye bilmem kaç para ödüyordum. Her şeyi ben yapıyordum, ama parayı da ben veriyordum. Ha, bir kahve için isim almalarını, biz sizi cagiracagiz deyip bekletmelerini de anlamış değilim zaten. Sanki kahveyi onlar buluyor. Yapacağınız kahveyle suyu birleştirmek değil mi sonuçta? Nedir bu hava abi?

"Hadi Furkan ya."

"Dur bi kızım. Kendimi hazırlıyorum."

"Tam olarak ne için? Adını söyleyemiyorsun diyeceğim de altı dil biliyorsun yani."

"Ben o altı dili burda bilmem neli kahve almak için öğrenmedim tamam mı?" diye söylenip, telefonumu ona doğru salladığımda "Tamam."diyerek aldı telefonu elimden." Hadi, az hareket yahu. Ben de şu leveli geçeyim."

Göz devirerek kahve sırasına doğru yürüdüm. Kendi interneti ve şarjı bittiği ve de benim telefonumun ekranı daha büyük olduğu için benim telefonuma yüklenmişti kendi oyununu. Böyle bakınca kullanılıyor gibi görünebilirim, lakin biliyor musunuz ki menüye her girdiğimde o oyunu görünce nasıl mutlu oluyorum ben?

Kahveyi alıp, Öykü'nün yanına oturduğumda telefonu bırakarak içmeye başladı.

"Eee? Sonra?"

"Sonra işte, dedim ki, siz bu uçağın yakıtını nerden alıyorsunuz hacı? Çok yakmıyor mu hem? Tüp mü taktırsak?"

Kahkaha attığında, eşlik ettim ona ben de.

"Salak ya."

Masanın üzerine düşen kağıt uçağa bakıp "Bunun da tüpü bitmiş sanırım." diyerek kahkaha attı Öykü. Ve onu atan gruba dönüp, onlara doğru atarken "Az ötede oynayın çocuğum." diye seslendi.

"Kusura bakmayın ya. Bizim arkadaşlar az öküz de." Dur lan! Şey bu. Resmen tanışmak için bahane.

"Biraz ötede semirirseniz sevinirim öküzcük sürüsü." Neyse ki, Öykü bu numaraları şu ana kadar hiç yememişti.

"Gerçekten kusura bakmayın." Oğlum, diledin işte özrünü. Çek git. Sakin kalmaya çalışıyorum şurada.

"Tamam. Önemli değil. İzin verirseniz sohbetimize devam etsek diyorum artık." dediğimde tekrar özür dileyerek gitti çocuk.

"Ara sıra senin şu kibarlıkta işe yarıyor demek ha. Enteresan."

"Enteresan olan tam olarak hangisi?"

"İnsanların, insanlıktan anlıyor olmaları." dediğinde gülümsedim. Ne diyeyim ki, dibine kadar haklıydı. Ama yine de, ilk olarak insan gibi konuşmayı tercih ederdim hep. Öykü'nün babasına yaptığım şey, pek insancıl bir konuşma sayılmazdı. Lakin, o istisnaydı. Ne demiş sago başkan; istisnalar kaideyi bozmaz. Ne var canım? Rap dinlemeyi de severdim ki ben. Tamam ya, Öykü zorla dinletiyordu. Ama son zamanlarda istemsiz olarak ritm tutmamdan da anladığım kadarıyla, artık ben de seviyordum.


*****

Kahve bardağını sallayıp, bitip bitmediğine baktıktan sonra "Kalksak mı artık?" diye sordum. Tercihen, ben katil olmadan.

"Ya sen erkeklerin sana değil de bana bakıyor olmasını mı çekemiyorsun, anlamıyorum ki?" Yok. Hak ettim ben. Anneme ben okula gidiyorum deyip de İnternet kafelerde tozdugum günlerin bir geri dönüşü olmalıydı sonuçta.

"Çirkin." dedim, ceketimi sandalyeden alıp ayağa kalkarken."Bir sevgilin olacaksa, karşıma çıkarttığında vay be diyeyim en azından. Değil mi?" Bakınız, ben. Ne kadar da vay be'lik bir insanım. Ayrıca, aynadan bakınca kendi kendimin karşısında oluyorum teknik olarak.

"Sen de kimseyi beğenmiyorsun be. Evde kalırız biz bu gidişle."

"E sen de beğenmedin. Tersledin çocuğu."

"Ben tarzını sevmedim bi kere. Gelip saçımı çekse daha yaşına uygun olurdu gibi." dediğinde güldüm. Benim gibi karşına geçip ben gayım dememişti en azından. Buna da şükretmen gerekir Öykücüm.

"He çocuk yakışıklı diyorsun yani."

"Beğendiysen konuşayım Furkan. Amacın ne ya?"

"Soruyorum kızım. Yasak mı?"

"Ya insan gibi konuşamadıktan sonra, yakışıklı olsa ne yazar?" dediğinde usulca kapısını açıp binmesini bekledim. Buna verecek bir cevabım yoktu. Çünkü biliyordum ki, gün geçtikçe daha da sıvıyorum.

《FİNAL》Yalancı Yalancı 'Sana Kimse İnanmaz'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin