➡️18

1.4K 140 19
                                    

"Uyandı uyandı!" Çığlık atan Öykü ile birlikte, gözlerimizi açtık hepimiz. Furkan'ın babası umrede olduğundan haber verememişlerdi onlara. Bir kaç asker arkadaşı ve biz vardık sadece. Onu camın arkasında ilk gördüğümde lanet etmiştim kendime. Çok iyi makyaj yapan birini bulamadıysa eğer, kaza gerçekti ve ben yalan olduğunu düşünerek mutlu mesut gelmiştim hastaneye. Nerden bilebilirdim ki, saçma sapan fikirler uydurmaya karar verdiği an, başına gerçeğinin gelebileceğini? Çöldeki kutup ayısıyla kankaydı adam resmen!

Doktor gelip kontrol ettikten sonra "Odaya alınca görürsünüz." diyerek gitti yanımızdan. Çaresiz, bir kaç saat daha bekledik biz de.

Odaya alınınca, yanına girdik ve "Öncelikle olanları sormam gerek." diyen askerin konuşmasını bekledik öncelikle.

"Hatırlamıyorum." diyerek etrafa bakındı. "Askeri bir olaya mı karıştım ben? Neden polis sorgulamıyor beni?"

"Haydaa!" diyen Öykü'ye bakıp "Siz de kimsiniz?" diye sordu bu sefer. Oha! Hadi beni hatırlamazdı, sırf uyuzluguna silerdi beyni beni, anlardım da. Öykü ulan! Onu nasıl hatırlamıyor olabilirdi?

"Öykü ben. Hatırlamıyor musun?"

"Sen.. Kendi adını hatırlıyor musun kanka?"

Bir kaç saniye düşünüp "Yok." dediğinde doktoru çağırdık tekrar. Tramva olabileceğini söyleyip, gayet normalmiş gibi çıktı gitti tekrar. Belki de, normaldi.

"Benim dersim var. Haber verirsiniz." diyerek giden Nesrin'in arkasından "Ben de kahve falan mı alsam ki bize?" deyip Öykü de çıktı yanımızdan.

"Lan! Bana bak. Şaka mı yapıyorsun sen? Bana söyle oğlum en azından." diye sorduğumda "Siz kimdiniz?" doye sordu boş boş bakıp. "Ha, evet. Az önce kanka dediniz. Arkadaşız sanırım." Yok. Hatırlamamıyordu.

Öykü geldiğinde uykuya dalmış olan Furkan, yarım saat sonra uyandı ve "Benim adım Furkan mı?" diye sordu.

"Evet."

"Asker miyim?"

"Evet. Hatırlıyor musun?" diye sordu Öykü hevesle.

"Hatırlıyor gibiyim. Uçaklar, askerler, bana seslenen bir çok kişi. Bulanık görüntüler, boğuk sesler.."

"Güzel. Hatırlıyorsun demek ki yavaş yavaş."

"Seni de hatırlıyorum." dedi sonra Furkan, Öykü'yü gösterip. Tabi ki de onu hatırlayacaktı. Belki de kendinden önce hatırlamıştı onu.

İkimiz de ona bakarken "Kız arkadaşımsın benim." dedi. "Sevgiliyiz biz. Değil mi?"

Öykü ile şaşkınca birbirimize baktıktan sonra, onun da aklında benim gibi "Sakın aklını karıştırmayın. Çok zorlamayın." diyen doktorun sözleri çınlamıș olacak ki, tekrar ona doğru dönüp gülümsedi.

"Evet. Öyleyiz tabi."

Ulan Furkan! Oyunsa bu, yemin ederim ki aşırı klişeydi! Ve olur da tutarsa, üç gün gülerdim.




****



"Ay yavrummm, siz mi beklediniz günlerce Furkan'ımın başında?" diyerek bana Oyku'ye doğru yürüyüp, kollarını açan teyzeye baktım. Furkan iyileşince annesine haber verilmişti tamam da, bu o olamazdı. Hele ki Furkan bize söylediği şeyi ona da söylediyse.

"Sen kız arkadaşısın, öyle mi?" diyerek tekrar sarıldı. "Kaç gündür bekliyormuşsun buralarda." Bekliyordu elbette, ama arkadaşı olduğu için. Şimdi bunu nasıl açıklayacaktık ki?

"Arkadaşıyım ben evet." dedi gülümseyerek. Oturup elinin üzerine elini koyduğunda "Çok da güzelsin, maşallah." deyip onayladı tekrar kendini. Bu işin sonunda Furkan'la evlenirse, hem de tam bu bahane ile, Allah belamı versin ki en önde oturur, kahkahalarla gülerdim. Gerçi ben her türlü gülecek gibiydim. Bana giren çıkan yoktu ne de olsa.

"Çok güzelsin çok. Durdu durdu, en güzelini buldu Furkan'ım." dediğinde Öykü'nün gay olduğu için sevgilisi olmadığını düşündüğünden emindim. Ama Furkan şıpsevdi değildi. Hele aşık olacak bir tip, hiç değildi. Öykü'tü gördüğü an ben aşık oldum galiba dediğinde çok gülmüştüm bu yüzden. Hele ki arkamı dönüp Öykü'yü gördüğümde daha çok. Öykü aşk kadını değildi bir kere. Arkadaş ya da flört olarak bulunmaz bir nimet olabilirdi, ama aşk, kesinlikle hayırdı onun için. Oyun ya da gerçek, bakalım ne yapacaktı Öykü, bundan sonra Furkanla.










《FİNAL》Yalancı Yalancı 'Sana Kimse İnanmaz'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin