"Ay. Bi başım dönüyor gibi benim ya." Kolumu Öykü'nün omzuna attığımda, kahkaha attı. "Gel başımın belası gel. Atsam bumerang gibi geri dönüyorsun, satsam kimse talip olmuyor."
"Aman istemem talip falan. Özellikle kolundan tutup beni tanıştırmak için getirdiğin erkeklerden sonra."
"O aralar yüzün çok komik oluyordu. Biliyor musun?" diye sorup, tekrar kahkaha attı.
"Ne yani? Biliyor muydun?"
"Hayır. Sadece, arada bir test edesim geliyordu. Sen profesyonel bir yalancı olunca, çabuk toparlıyordun tabi durumu." Gözlerini devirdiginde, gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Gülersem, beni yolun ortasına atar, sonra da arabaya binip fıccık diye ezerdi. Hem de zerre acımadan.
"Beni öpmen de test miydi?"
"Höst lan manyak!" dedi sinirle beni yolcu koltuğuna itelerken. "Test için adam mı öpülür?"
"Diğerlerini öptün ya." dedim, bir taraftan da yüzümü ekșitirken. Gözümün önünden gittikçe, kendime yeniden hatırlatıyordum resmen. Ardından da bir harakiri animasyonu beliriyordu gözlerimde.
"Onlar ayrı. Onlar çekse gitse umurumda olmazdı ki."
Sürücü koltuğuna geçtiğinde "Ben umurunda mıydım yani?" diye sordum.
"Senin yerine başka biri yapsa, şu an affetmiş değil, iki yüzle giderken arabadan atıp, peşine üç dört kere de üzerinden geçerdim sinirim geçsin diye. Aslında,düşününce, sana da yapabilirim. Bağla sen şu kemeri her ihtimale karşı." dediğinde kahkaha attım. Yapar mıydı? Yapardı. Sağ çıkıp, kolum bacağım kırılmış olsa ona kızar mıydım peki? Allah belamı versin ki, zerre kızamazdım. Üstüne bir de ne yapar eder onu haklı bulur, kendimi suçlardım bir güzel. Evet, görünüşe göre, Allah belamı çoktan vermişti benim, kör kütük aşık ederek.
Eve geldiğimizde, arabanın durmasını fırsat bilerek "Affettin sen yani beni." dedim sorarcasina. "Dimi?"
"Yok. Zevk olsun diye duruyorum yanında. İyileş, sonra öldüreceğim."
"Sevgili olduktan sonra mı, yoksa olmadan önce mi? Gözlerim açık gider bak." Kapıyı açtığımda evden içeriye girdi, karşıma dikildi ve "Gerçekten çok salaksın." dedi. "O sendeki IQ falan hep hikaye. Cidden." Bak, yine haklıydı.
"Aşk insanı çok salaklaștırıyor, bak orada haklısın. Yoksa hangi mal aşık olduğu kıza ben gayim der ki?"
"Bence... Sadece sen." deyip güldü, gözlerime bakıp. İlk defa bakıyordu gözlerime, tüm gerçekleri bilerek. Öylesine güzeldi ki bu duygu...
"Böyle bakışacak mıyız sabaha kadar?"
"Ben bakarım."
"Ay sen romantik mi oldun?" Çenemi sıkıp, yanağımdan öptükten sonra koltuğa attı kendini. Ben de işte, üzerimdeki şoku atlatmaya çalışıyordum burda bir köşede.
"Furkan.."
"Ha, ne?"
"Ohhooo bir öpücükle böyle kendinden geçeceksen. İşimiz var seninle."
"E ben hobi olsun diye önüme geleni öpmüyorum, malum." dediğimde gözlerini devirdi.
"Seni öpmüyorum diye mi kızdın, yoksa onları öpüyorum diye mi?"
Yanına oturup "Cidden soruyor musun?" diyerek ona baktım.
"Tam olarak neye alındığını bilmek istiyorum. Ne var bunda?"
"Vereceğim cevabı yanlış anlayıp önüne geleni öpmenden öyle çok korkuyorum ki, ağzımı açasım gelmiyor nedense." dediğimde kahkaha attı.
"Gerçekten. Hiç mi kızmıyorsun bana? Çok az bile mi?"
Tereddüt etmeden "Hiç." dediğimde ne ben şaşırmıştım, ne de o. Sanki benden daha çok emindi, bu cevabı vereceğime. "Sana kızmak ne haddime benim. Zorla girdim hayatına. Zorla kabul ettirdim kendimi. Bir de kızacak mıyım utanmadan? Daha da neler?"
"Sen var ya..." deyip sarıldı bana Öykü. "İyi ki varsın. Gerçekten. Zorla morla. İyi ki girdin hayatıma. Galiba, ben de kızamıyorum sana bak." Bir süre düşündükten sonra güldü. "Yani, kızıyorum da, kızgın kalamıyorum diyelim."
"Bence sen de seviyorsun beni." dediğimde kahkaha attı.
"Salaksın derken ciddiydim." Bana baktı sonra. "Hiç tersini söylemedim ki."
Artık benim yüksek IQ'lu salak cücüğüm de mutlu olmasın mı canım ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
《FİNAL》Yalancı Yalancı 'Sana Kimse İnanmaz'
HumorKüçücük bir yalan, ne kadar değiştirebilirdi hayatınızı? Küçücük dediysem.. Biraz irili ufaklı bir küçük. Küçükcük.. Tamam ya. Sadece aşık olduğum kıza ben gayım dedim. Siz hiç mi pembe yalanlar söylemediniz sevdiklerinize? Pembe mi? Iyk!