1

18K 550 440
                                    

Sıcak meltemin estiği, yazın buruk sevinç veren son günlerindendi. Havadaki hafif lavanta kokusu ve yumuşak çimler ile insana huzur veren bir gündü.

Değildi.

Yere burnu kanayarak düşen çocuk korku ile üstüne yürüyen çocuğu süzdü. Ellerini yumruk yapmış yavaşça çocuğun üstüne yürüyordu.

Pes edercesine çimenlerde kendini attı kahverengi saçlı çocuk. Dayanacak ne gücü ne piskolojisi kalmıştı. Ne olursa olsundu o zamandan sonra.

Kırmızı saçlı çocuk yerde yatan çocuğun yakasından tuttu ve kendine çekti. Artık olacaklara kendini hazırlamış halde doğruldu kahverengi saçlı çocuk. Yorulmuştu bi kere ne geri dönüşü vardı ne kaçış yolu.

Kırmızı saçlı çocuk yakalarından tuttuğu çocuğu ayağa kaldırdı. Ve güneş kadar parlak gözlerderdeki ışığın sönmesini zevk alırcasına izledi. Başına gelecekleri bilir gibi çocuğun cebine baktı kahverengi saçlı çocuk. Biliyordu olacakları.

"Bu sana son hediyem olsun ibne umarım bir daha karşılaşmayız". Elleri çocuğu dövmekten ve sıkmaktan kızarmış çocuk onu yandaki ağaca yasladı.

"Y..apm..a". Kesik ve fısıltı gibi çıkan sesi ile son kez yalvardı ona kahverengi saçlı çocuk. İstemiyordu artık zarar görmek. İstemiyordu annesine inanmadığı yalanları söylemek.

Gülerek arka cebinden çıkardığı çakıyı açtı kırmızı saçlı çocuk. Kaçacak gücü kalmamış çocuğu yere bırakmasıyla düşmesi bir olmuştu.

"Lütfen...kimseye söy". Durdu ve nefesini topladı kahverengi saçlı çocuk. "Söy-söylemem".

"Ah biliyorum söylemezsin". Çakısını çocuğun kolunda gezdirmeye başladı. Her dokunuşta korku ile titriyordu kahverengi saçlı çocuk.

"Söylesen kim inanır?". Çakıyı yavaşça derisine bastırdığında boğukça inledi kahverengi saçlı çocuk. Ağzından dökülen bu seslere karşı kurumuş dudaklarını yaladı.

"Çabuk bitir işini". Kafasını iki yana salladı kırmızı saçlı çocuk. Güldü bunu yaparken intikam alıyordu bu yüzdende zevk ve hırs şu an damarlarında akan tek şeydi.

"Hepsini hissediceksin... Hemde herşeyi". Korku dolu gözlerle ona bakan çocuğu baştan aşağı süzdü. Pislik...

Yavaşça derisine soktu çakıyı kırmızı saçlı çocuk. Bu yavaşlığın onun canını acıtacağını bile bile böyle davranıyordu. Biliyordu kırmızı saçlı çocuk. Aşinaydı bu türden duygulara.

Acıdan kasılan yüzü ile kafasını geriye attı kahverengi saçlı çocuk derisine giren şeyi hissetmişti. Çok acıtıyordu. Sanki koluna iz değil beynine bu anı kazıyordu kırmızı saçlı çocuk.

"İmd-". Acının verdiği güç ile bir anda bağırmaya kalkıştı. Bu planını ağzına kapanan el suya düşürdü el çocuğun ağzını o kadar sıkı kapatıyorduki arkadaki ağacın kabukları çocuğun kafasına batıyordu.

Kırmızı saçlı çocuk derinin içindeki çakıyı yavaşça çapraz şekilde yukarı çıkardı. Altında acıdan titreyen ve elinin altında yalvaran çocuğun gözlerine baktı.

"Sakin ol çarpıyı bozacaksın". Birinci çizgi bittiğinde çakıyı deriden çıkardı ve çakıda kalan kanı çocuğun yanağına sürdü.

"Böyle daha güzel gözüküyorsun en azından o çirkin yüzünü kimse göremez. Acıdan altında kıvranan çocuğun gözünden akan yaşlar elinin üstünü ıslatıyordu. İğrenircesine eline baktı kırmızı saçlı çocuk.

Çakının teninden çıkmasını fırsat bilip tepinmeye başladı çocuk ama ondan daha güçlü olan çocuğun altındaki tepinmeleri etki bile etmiyordu.

Sır {BxB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin