Sır {BxB}

18

Olgu

Koluma hemşirenin taktığı serumdan sonra uykum yavaş yavaş geliyordu. Üçe kadar saydıktan sonra uykuya kendimi bıraktım.

*

Kolumda aniden hissettiğim acı ile gözlerimi açtım. Sürekli başımda bekleyen insanlar görmek beni rahatsız etmeye başlamıştı. Sağıma ve soluma kafamı çevirdiğimde hastane odasında olduğumu algılayabilmiştim. Ne olmuştu bana. Yine.

Yanımdaki hemşire uyandığımı görünce gülümsedi ve "Günaydın" dedi. Kafamı sallayıp bayıkça etrafta gözümü gezdirdim.

"Beni bekleyen... Biri var mı?" Kafasını salladı ve yanımdaki perdeyi açtı Rüzgar ve Dilşat ayrı yataklarda yatıyorlardı.

"Yine mi amına koyim". Bezgin bir ifade ile kafamı diğer tarafa çevirince hemşire boğazını temizledi.

"Çok pardon lügatınızı siktim". Gözlerini belertip "Olgu bey lütfen"

"Benim panik anlarında ağzım bozuluyor ayarlarım sikiliyor hay ben gırtlağımı sikiyim çok pardon". Hemşire belkide hayatı boyunca duymadığı küfürleri duyunca hızla kapıyı kapattı.

İşi sıçıp sıvamanın verdiği utanç ile vücudumu diğer tarafa çevirdim. Ne işi vardı bu piçin burada? Ayarlarımı sikip atıyor sonra kıçımın dibinden ayrılmıyordu. Hem dün öyle yapınca... Neyse ne işte kurtulmam lazımdı. Belki iletişim kurmasam giderdi.

"Uyandın mı?" Beş dakika sonra gelen ses ile diğer tarafa döndüm Dilşat uykulu gözlerle bana bakıyordu kafamı sallayınca sessizce botlarını giydi ve diğer tarafa gidip Rüzgar'ı dürttü.

"Aga kalk sahur". Saçma bir şekilde ikisi iyi anlaşırken huysuzca diğer tarafa döndüm. Hah! Bana kurban olsunlar.

"Sen de kalk çıkışını aldık gece". Huysuzca kıpırdandım ve kalktım. Dilşat ben kalkınca diğer tarafa gitti ve Rüzgar'ın ceketini bana uzattı. 'Ciddi misin' anlamında kaşımı kaldırdığımda gözlerini devirdi.

"Kıyafetlerin senden önce gitti elimizde bu var giy şunu". Sinirle elinden ceketi aldım ve üstüme geçirdim. Odada göz gezdirdiğimde gece içilen biraları yenen cipsleri gördüm gece boyunca konuşmuşlardı. Dilşat üstüne montunu alıp "Ben arabayı ısıtıyorum sizde aranızı". Kapıyı kapattığında doğruldum ve ayakkabılarımı ayağıma geçirdim

Mal mı bu kız?

Rüzgar benimle ilgilenmeden birşeyler yaparken ayağa kalktım. Kalkar kalkmaz başım dönmeye başlamıştı kan şekerim düştüğü için etrafım kararıyordu. Dik durmaya çalışırken Rüzgar bana baktı. Ah, shit here we go again...

"İyi misin?" Kafamı aşağı yukarı salladım ve ona bakmak için kafamı kaldırdım bana doğru yürüyordu. Veya yer ayağının altından kayıyordu.

"Seni tutabilirim"

"İyiyim ben". İki adım geri sendelediğimde öne uzattığım kolumu tuttu ve çok temas kurmamaya çalışarak beni yatağa koydu. Elim eline dediğinde kalbimde şimşekler çakmaya başlamıştı.

"Birşey... İster misin?" Kafamı olumsuz anlamda salladım ve ayağa yeniden kalktım. Sendeleyerek yatağın başlığına tutundum ve ayakta durdum.