43

3K 212 116
                                    

Flashback

{Bölüm 14 den bir kesit}


"Ben eve gidiyim artık". Yanımda yürüyen Burak bana bakmadan kafasını sallayıp "Güle güle" dediğinde evime doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça içim daha kötü oluyordu. Kapıyı anahtarla açtım ve içeri bir adım attım. Tahminimin üzerine Rüzgar birine birşey yapmıyordu.

Rüzgar yerde titriyordu.

Şokla yattığı tarafa baktım. Yerde titriyor ve birşeyler sayıklıyordu. Yerlerin bira şişeleri ile dolu olması beni daha com tedirgin etmişti.

"Rüzgar?" Kafasını kaldırıp beni gördüğünde bu sefer ne sayıkladığını duyuyordum.

"Kapıyı kapat kapıyı kapat". Ağzından defalarca kez çıkan bu sözcüklerle hızla kapıyı kapattım ve ona dikkatle baktım. Çok çaresiz ve masum gözüküyordu.

Panikle yanına gittim kolları kasılıyor damaları belli olacak kadar kendini sıkıyordu. Telaşla "Sakin ol" dediğimde daha çok kasılmaya başladı. Kriz başlangıcı olduğu belli olan bu anlarda onda kendimi gördüm.

İncindiğini biliyordum. Benden çok incinmişti.

Bir süre inadı kenara bırakıp ona yardım etmeliydim.

Kasılan bedene dokunduğumda elime şimşek çakmış gibi hissediyordum. Sıcaklık damalarımda geziniyor ve buzgibi bir yanma sağlıyordu.

Yerde olmasından kaynaklı onu kolayca kaldırabilirdim. Hiç düşünmeden ellerim ile vücudunu sardım ve onu havaya kaldırdım. Tenimin değdiği heryer titredi ve bir nebze olsun daha iyiydi şu anda.

Benle aynı boyda olmasından dolayı zorlanıp onu kucakladığımda gözlerimin içine baktı. Kahverengi gözleri benim siyaha yakın gözlerimi bulduğunda irkilmiştim. Onu yatağa koyduğumda birkaç saniye bekledim. Hala vücudu titriyordu. Sayıklamasada bilinci kapalıydı.

"Sende gitme". Ağzından fısıltı gibi çıkan bu sözlere karşı olduğum yerde kaldım.

Başka kim onu bu haldeyken bırakıp gitmişti?

Flashback Sonu

[Yazar]

Olgu çantasının içindeki kese kağıdı gibi bir malzemeye sarılmış pakete bakıyordu. Onların olmayan paket için eğildiğinde aşağıdan gelen yemek hazır sesi ile tereddütte kalmıştı. Şimdi gitmezse bu halleri yüzünden işkillenen anneannesi iyice tepesine binerdi. Giderse ise burada olan şey, her neyse çok merak ederdi. İkilemde kaldığı için cevap veremeyen Olgu'nun kapısını Nisa açtı. Çocuk panikle eğildiği yerden kalktı.

"Noluyo sana be, iki saattir geminin en üstündeki yıkık gözcülerin 'Kara göründü' diye bağırması gibi kırk saattir gel gel gel diyorum. Ak sakallı dedeye döndüm!"

Gereksiz sinir boşalmasından sonra Nisa Olgu'nun suratına bakmaya başladı. Olgu şaşkın bir biçimde kıza bakarken Nisa yeniden "Geliyor musun?" diye sordu. Bu sefer sesi sakin çıkmıştı.

"A-aç değilim". Nisa derin bir nefes verdi ve kafasini sallayıp kapıyı yeniden kapattı. Olgu tam pakete yeniden uzanacakken Nisa yine şafak operasyonu gibi girdi.

Sır {BxB}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin