Sır {BxB}

39

[Olgu]

Önce Gürkay'ın evinin  önünden geçmiştik. Kısa bir vedadan hatta ağız ucuyla söylenmiş bir 'Görüşürüz' den sonra hızla eve yürüdüm. Heyecandan titreyen ellerim ile anahtarı tuttum ve kapının deliğine tutturmaya çalıştım. Birkaç başarısız denemeden sonra içeriden gelen kapı açma sesi beni durdurmuştu.

"Yaşlı teyzeler bile takma dişlerini bu kadar tıkırdatmıyor". Nisa kapıyı açarken söylendiğinde Rüzgar'ın yanındayken tuttuğum gülümsememi dışarı vurdum. Yemin edebilirim gözlerimin içi gülüyordur.

"Kapıyı açtığıma bu kadar sevindiysen bir daha yapıyım Olgu". Sevinçten ne yapacağımı şaşırmış şekilde ona sarıldığımda duraksasada kollarını sardı.

"Olgu... Üç aylık ömrüm mü kaldı ne bu hal?" Sarılmayı bırakıp onu omuzlarından tuttum ve hala silinmeyen gülümsememle onun yanaklarına öpücük kondurdum. Şaşkın bir şekilde yaptıklarımı izleyen kız "Cidden korkuyorum" dediğinde bacaklarından tutup onu kucağıma aldım ve üst kata çıkarmaya başladım.

Biliyorum biliyorum. Abartı geliyor ama eli elimde on dakika seyehat etmiştik. Ve bunu o da istemişti. Tabi bunu yaptıktan sonra asla konuşmamıştık ama olsun.

"İndir beni bak çatıya çıkıp atacaksın diye korkmaya başladım. İmdat anneanne çocuğunun şalterleri attı". Odaya kadar onu kucağımda taşıyıp yatağa attığımda küçük bir çığlık attı ve "Abi demem gereken zaman şu an mı?" dedi. Artık daha fazla merakta bırakmaya gerek yoktu.

"El ele on dakika durduk. Eli elime on dakika deydi. Ellerimiz tutuştu. Eli elimde on dakika". Dedim heyecanla hızla doğrulan kız dağılmış saçlarını yüzünden çekti.

"Zaten bu sevince ya unicorn sikmen lazım ya da Rüzgar ile temas halinde bulunman. Şapşala bak ben ilk aşkımı öptüğümde diş ipi kullanmıştım". Şu anda sevincimi gölgelemeyecek bu bilgiyle sonra ilgilenirdim.

Şimdi ise onu attığım yatağa yattım ve tavanı izleyerek "Bu, hayatımda, yaşadığım, en, güzel, şeydi" doğruldum ve yanımdaki kıza dönüp "Bir umut var!" dedim.

Güldü. Alaycı bir gülümsemeydi.

"Olgu çok çok çok çok çok aptalsın. O çocuk zaten seni seviyor. Bence yıllardır seviyor. Bunu görmeyecek kadar aptalsın". Dediği şeyle dondum. Yıllardır mı? Ama biz eskiden çok yakın arkadaştık.

"Siktir git Nisa". Yeniden yüzünde beliren alaycı ifade ile "Bu gay draması artık canımı sıkmaya başladı. Artık bi buluşun, sevişin siz de rahatlayın okuyucular da".

"Nisa anlamıyorsun, onunla ben yakın arkadaştık taki ben ona aşık ol- Siktir e o bana aşık değilse nasıl böyle davranıyor. Siktir ben ona nasıl aşık oldum. Siktir siktir siktir". Yüzümdeki aydınlanma hissi ile kollarını birleştirmiş bana bakan kıza baktım.

'İnternet Explorer gibisin' adlı bakışı ile bana bakıyorken ellerimi başımın yanlarına koydum ve yavaşça yatağa oturdum.

"Mal mısın Olgu sevinmen gerekirdi. Ne bu Behlül ile Nihal'i basmış Bihter gibi havalar. Kalk kalk! Bence sen bu çocuk ile nasıl yakınlaşacağını düşün. Hatta bence Burak ve Gürkay'dan yardım al aylarca saman altından su yürütmüşler resmen. Ay Olgu onlar sevişmişlerdir bile bak siz yıllardır sevişmeyi bırak öpüşmediniz bil-"