Sır {BxB}

38

[Olgu]

Çok gerginim.

Beni tanımlayan tek kelime grubu şu anda bu. Çok gerginim.

Neredeysen alışveriş merkezine gitmek üzereyim ve çok gerginim. Rüzgar ve Nilsu'nun beni kafede beklemesi lazım ama ben içeri bile giremiyorum. Çünkü çok gerginim.

Sağıma ve soluma baktım. İnsanlar normal bir şekilde yürüyor konuşuyor ve hayatı ihtiyaçlarını karşılıyordu. Ama ben alışveriş merkezinin kapısının önünde içeri girmek için yeterli cesareti bekliyordum. Kendimi toparlamak için içimden 'Ben sıçtım, hayatımın ta orta yerine sıçtım' dedim ve dönen kapıya bir adım attım.

İçeri girdiğimde direk kafeye baktım. Girişte oturan kimse yoktu. O tarafa ilerledim ve içeri baktım. Kırmızı ve dibi gelmiş saçlardan anlayacağım gibi oradaydılar. Derin bir nefes verdim. Hadi aslan parçası yaparsın.

Birkaç adımda yanlarına vardığımda. Tüylü croptop altı dar tayt giymiş Nilsu ve yanında açık kahve saçları ile oturan full makyajlı kız beni görmüşler ve kaşları ile işaret etmişlerdi. Rüzgar bu tarafa dönüp bakınca bileğimi kapattım ve yanlarına otrudum.

"Hoşgeldin Olgu. Bu Eda". Yürüyen tester Eda bana elini uzatınca parmağımın ucu ile tuttum ve elini sıktım.

"Memnun oldum ben de Olgu. Rüzgar'ın arkadaşıyım". Kız dişlerini göstererek gülümseyince Rüzgar a döndüm. Elini boynuna atmış ve masaya dayamış beni izliyordu. Tanrım... Bu kadar güzel olamazdı.

Bir süre sonra göz göze geldiğimizde güldü ve "Hoşgeldin" dedi. Kafamı salladım. Gergin gözüküyordu.

Arkama yaslanıp Nilsu ve Eda'nın muhabbetini dinlemeye başladım. Gireceğimiz film hakkında konuşuyorlardı.

Gözüm yerlerde gezinirken Rüzgar'ın çoraplarını takıldı. Gökkuşağı renklerinde giyinmişti. Şaşkınlık ile ona bakınca yanaklarının pembeleştiğini gördüm. Bu manzara beni gülümsetirken o gülümsediğimi görünce kafasını masaya gömmüştü. İki kızın da bize dikkat etmemesinden fırsat bulup ben de masaya eğildim ve "Yakışmış" dedim.

Kafasını hala masadayken iki yana salladı ve "Utanç verici" dedi. Güldüm ve masadan kafamı kaldırdım. Nilsu bana dönüp "Olgu sen Eda ile tanışsana" dedi. İşte harika bir zaman. Rüzgar ile ilgili birkaç şey öğrenmek için harika bir zaman.

"Çok memnun olurum. Hangi okuldansın Eda?" Samimiyetle sorduğum soruya karşı o da aynı şekilde bir cevap verdi. İkimiz kesinlikle artniyetin ve flörtün bulunmadığı bir sohbete başlarken Nilsu olaydan hoşnut gibi Rüzgar ile konuşmaya başladı.

*

Sinema saati yaklaşınca Rüzgar ayağa kalkıp tuvalete gitmek istediğini söyledi. Morali bozuk gözüküyordu. Arkasından baktığımda bir saniye geriye baktı ve yürümeye devam etti.

"İzninizle benim de gitmem lazım" dedim. Ayağa kalktım ve arkasından hızlı adımlarla yürümeye başladım. Ben ne kadar hızlansam o da o kadar hızlanıyordu.

Benden kaçıyor gibiydi. Tuvalete girdiğimde bir kabinin kapısı kapandı. Ben hemen yanındaki kabine girdim ve telefonumu çıkardım ve rehberimde gezinip Miraç'ı buldum.