One

7.8K 226 70
                                    

Sadece onu istiyorum. Başka bir şey yok ki ? Neden böyle olmak zorunda kendimi iyice kaptırıyordum , ona.
Ama benim farkım vardı o , kızlar gibi elde etmek değildi amacım.

Sadece sevmekti.
.
" anne , tamam. " başımda durmuş benim güzel uykumu bölmüştü. Bende ona gıcık bir sesle ' anne tamam. ' demiştim en azından biraz susmuştu ama şimdilik.
Üzedimdeki yorgan bedenimden çekilince kaşalı olan gözlerimi aniden açtım.
Annem yorganı kendisine çekmiş ve bana sinirli sinirli bakıyordu.

Elindeki terliği görünce kaşlarımı kaldırdım bu olay her annede vardı. Klasik ' anne terliği ' düşündüğünüzden daha berbat ve vahim bir durumdu.
" tamam "
Gevşek gevşek söylediğim kelimeyi yerine getirmek zorunda kalmıştım. Kalkmasaydım anne terliğine seçmeye mahrum kalacaktım, kesinlikle böyle bir şeyi seçmeyeceğim için yataktan fırladım.

Kafamı sıraya gömmüş uyumaya çalışıyordum, Ta ki sesi duyana kadar.

" jennie " kafamı istemsizce kaldırdığımda jısoo gözlerini devirmiş bana bakıyordu. Kafam hâlâ sıraya dayalı gözlerim kapalı ve gıcık bir ses tonuyla kendimi konuşmaya zorladım.
" hmm ? " ses kesilince oh çekip sıralara dönük olan yüzmü cam tarafına tekrardan çevirdim. " jennie! " boğa gibi çıkan sese kalktım ve kimin bana ayı gibi seslenendiğine baktığımda tarih hocam burnumun dibinde , gözlerinden ateş saçıyordu. " e-efendim , Hocam? " kekeleyerek seslendiğimde, tek kaşı havada bana bakıyordu. Tek bir ses bile çıkarmadan arkasına dönüp , masasına geçti. Gözlerimi devirerek arkadan gidişini izlerken hayret okudum. Gerçekten bu hoca beni çıldırtıyordu! Derste zaten ' tarih ' nefret ediyorum bu dersten.

Tenefüs olunca kantine gitmek için sınıftan çıktım.
Çıktığımda tae yanıma yaklaştı ve elini omzuma koydu. " nereye bakalım ? "
Göz devirerek " nereyese nereye ? " umurunda değildi şuanda çünkü ne isteyeceğini biliyorum. ' lisa ' diye tutturucak gene. " jen bende geliyorum kantine bekle. " of jısoo azıcık ağzını tut. " hmm demek kantine." Cevap vermeden jısso' yu bekledim. " iyi sus bakalım. "
Gözlerimi döndürdüm ve önüme baktım.

Jısoo ile birlikte kantine doğru ilerlerken omzuma biri çarptığında çarpan kişiye bakmak için , arkamı döndüm. " ah jennie, çok özür dilerim. "
Sinirden patlıyacaktım. " yeri , bilerek yaptığını herkes biliyor! "

" ahmak seninle uşraşacak inan vaktim yok. " bu benimle dalga mı geçiyor?!

" pardon ama uğraşacak vaktin yoksa neden çarpıyorsun? " dedim. Bileklerimi kendime bağlayarak. " hoşuma gidiyor diyelim ? "
" seni var y- " bileğimin kavradığını hissedince bileğimi , jungkook tutuyordu.
İçimdeki yangın azalmış sinirim gevşemişti. Ama bu onun yanına kalmıycaktı. " jungkook, bu vahşi kız bana saldırmaya çalıştı. " gözlerimi belirterek yeriye sonra jungkook'a baktım.

Buna inanmayacaktı diğmi ?

" ne yapabilirim , yeri ? " sesi boğgun ve sıkılmış bir sesle söylerken ona kafamı çeviridim. Sevdiğim adama çevirdim.
" jungk- " yarım kalan cümleme devam edemeden yarıda kesmişti , jungkook.
" jennie. " o ismimi hafifçe söylerken ben ona hayran hayran izlemeye başladım.
Yüz hatlarını incelerken hafızama kazıdım.
Onun o , güzel yüzünü.  Biri beni dürtene kadar. Jısoo ya kafamı çevirdim ve istemsizce sırıttım. " ıhım! " gülerken ağzımdan çıkarmıştım ' ne var ? ' dermişçesine jısso ya baktım.
Kısa bir süre sonra bakışlarımı jısoo ' dan çekip , jungkook'a gönderdim.
" e-evet ? "
Kekelemiş miydim ben ? Of afferim sana, jennie! " boşver. " ne inanamıyorum sadece bunu mu söyleyecekti!
Yanında duran yeri'nin kolundan sertçe tuttu ve bir köşeye çekip konuşmaya başladı. " ne konuşuyorlar ? " jısoo benim önüme geçip onlara bakmamı engelledi.
" ne biliyim ben. Hadi. " jısoom kolumdan tutup beni kantine doğru sürüklemeye başladı. Bende onun peşinden gelmek zorunda kalmıştım.

Ders edebiyat'tı ve boştu. Herkes bir yerden ses çıkarttığı için kafam şişmişti.
Lisa , tae ile sohbet ediyor jısoo ve rosé ise telefona bağlı olan kulaklıktan ikisi beraber telefon ile uğraşıyorlardı.
Sınıfta , jungkook yoktu. Her boş derste o, sınıfta olmazdı.

Sesten dolayı sınıftan dışarı çıkmıştım biraz olsada rahatlamıştım. Lavaboya gittiğimde elimi yüzümü yıkadım ve biraz aynada kendime baktım. ' Tam bir cadıya benziyorum. ' diye söylendim içimden.
Lavabodan dışarıya çıktığımda boş koridorlarda ilerlerken birinin beni kolumdan hızla tutup çekti ve kapıyı kapatıp hızla beni kapının önüne kendiside burnum dibindeydi. Gözlerim kocaman bekirmişti. Yüzünü görememiştim çünkü kafasında kapşon vardı. Kalbim öyle atıyordu ki o bile duyuyordur kalbimin , atış sesini. Tam ağzımı açacakken elini ağzıma koydu. Ve konuşmamı engelledi. " sessiz ol. "

Biliyorum senin ben *** diyeceksiniz. Üzgünüm. Bölümü umarım sevmişsinizdir. sizi seviyorum... öpüldünüz muah!  Hatalarım varsa üzgünüm.

Biliyorsunuz YORUM yapın lütfen... ya
Bu arada Mariossas    kişisini takip eder misiniz kardeşim olur. Lütfen ederseniz ve kitaplarına destek olursanız sevinirim. Kitapların ikiside lismin ve jenkook içeriyo.

only you and me | jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin