" hep sen olsan keşke. "
___☆___
21:07" Tae, şundan istiyorum. " eliyle pamuk şekerleri işaret ederken. Aynı bir çocuk gibiydi civcivim. " sen iste yeter. " dedi, Taehyung gülümserken.
Onları izlerken gözlerim karşıdaki peluş tavşana takıldı. Onları orda bırakıp oyuncağa doğru ilerledim. Satıcı'nın yanına geldiğimde isteklice atladım, "pardon şu oyuncak satılık mı?" Oyuncağı işaret ederek sordum merakla. "Hayır" yüzümü ararken cümlesine devam etti. "ama burdaki toplarla 3 şişeyi, devirirseniz alabilirsiniz." Burukça gülümsedim ve ücreti ne kadarsa ödedim. Masa'nın üzerinde duran toplara sonra oyuncağa götürdüm gözlerimi. Elime aldığım topların bir tanesini atmak için hazırladım.
İyi ve isabetli bir atış yapmalıydım. O tavşanı çok istiyordum bana onu anımsatıyordu. İlk atışım isabetli değildi ve kaçırmıştım. Neyseki ki daha 3 topum vardı. Diğer topu elime aldığımda tek gözümü kapattım ve vurmam gereken şişeye odaklandım.
Atışı yapıcakken tanıdık bir sesle irkildim. " yardım edebilir miyim? " diye sorduğunda kafamı hafifçe yana çevirdim ve gözleri ışıldarken bana bakıyordu. " olabilir. " önüme gelen saçımı, arkaya atarken. Yanıma yaklaştı ve elimdeki topların ikisini aldı elleri, tenime değdiğinde ürpertdim ve atışını yapmasını bekledim. Kenara çekildiğimde boşta kalan boynuna takıldı gözlerim.
" bakıcağına yanıma gel."
Dediği şeyle sertçe yutkundum ve domates gibi olmaya başladığımdan emindim.
Beni önüne aldı ve bir eline belime doladı diğer eliyle elimi tuttu ve topu benim elime verdi. Nefes almakta zorlandığımı hissederken umursamadım vücudum alev alev yanarken kafamı yukarı kaldırdım ve ay ışığında parlayan saçlarına sonra gözlerine, kaydı gözlerim.
" elini biraz aşağıda. Şöyle " kuruyan öpülesi dudaklarıyla söylerken çok güzel duruyordu. Jungkook, " güven. " dedi. gözlerimi bana hizalarken. Başımla onayladım. Top ikimizin elindeyken ilk atışımızı yaptık ve top, tam vurmuştu noktayı. Üçüncü Şişeye geldiğimizde duraksadı ve gözlerimi ona çektim.
"niye durdun? Daha bir tane daha var."Dedim saçımı yana atarken. "Sen dene."
'Ne' gibisine bakışlar gönderirken cümlesine devam etti. " son şişeyi sen devir. " ben zaten beceremediğim için yardım istedim. Şimdi o, benden yapmamı mı istiyor? Ne kadar mantıklı olabilir ki? " bu son top ve ben bunu kaçırırım. "
ağzı kapalı gülümsedi söylediğime karşıt. "sana güveniyorum. Hadi." Gülümsedim ve elime aldığım topu şişenin hizasına getirdim. Tek
gözümü kapattım ve atışımı yaptım." biliyordum. " dediğinde gülümsedim ve tavşanımı bekledim. " tebrikler. " dedi, görevli tavşanı bana uzatırken.
Elime aldığım tavşana sıkıca sarıldım ve jungkook'a bakıp ağzım kapalı gülümsedim. Ve çocukların yanına doğru ilerlerken duraksadı. jungkook," jennie, " dedi. gözlerini gözlerime kitlerken. " özür dilerim. " o benden özür mü dilemişti ? Niye böyle bir şey söyledi ki. Aklımda sorular çoğalırken jısoo buna engel oldu. " Jen! " uzaktan seslenirken burukça gülümseyerek selam verdim.
Yanımıza yaklaştığında koluma girdi ve hiç bir şey olmamış gibi bizimkilerin yanına doğru gitmeye devam etti. " napıyodunuz ? " sordu merakla jısoo omuz silktim ve sorular çoğalmadan bizimkilerin yanına geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
only you and me | jenkook
FanfictionCinsel içerik içerir! " Nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Gardımı indirdim. Yemin ettim ; birdaha asla âşık olmayacaktım ; ama sırıl sıklam oldum. Sanırım bunun geleceğini görmeliydim. Gözlerinin içine düştüm. Çılgın dünyama geldin ; serin v...