only you and me | jenkook

Twenty Fıfe

Sabah uyandığımda beyaz çarşafların üzerinde dönerken çıplak vücuduma gelen esintiyle ürperdiğimde sol tarafımın boş olduğunu fark ettim. Ayağa kalkmaya çalıştığımda kasıklarımda hissettiğim yoğun ağrıyla kendimi yatağa attım. Sırtım yatağa çarptığında elimi vajinamın biraz üzerinde tuttum ve elimin yardımıyla kasıklarımdaki ağrıyı azaltmaya çalıştım. Ayağa kalktığımda sürekli ağrıyan kasıklarım, beni öldürecekti. Lavaboya girdiğimde suyu açtım ve yüzüme çarptığında klozetin üzerinde oturdum. Miğdemin bulanmadıyla klozetin kapağını açar açmaz içini klozetin içine boşalttım ve sifonu çektikten sonra ağzımı çalkaladım. Aniden kasıldığımda bir kaç küfür savurdum, " sikiyim! " çıplak ayaklarımda soğuk mermere basarak yatağa gittim. İç çamaşırlarımı giydikten sonra dün geceki kıyafetimi giydim ve ayakkabılarımı da giydiğimde öcü gibi gözükmemek için hafif bir makyaj yaptım ve çantamı alıp, odadan çıktım. bar'a doğru yürüdüğümde bana gülümseyerek bakan bir jungkook gördüm. Elinde kahvaltı tabağı vardı ve üzerindeki beyaz tişörtünün üstüne deri siyah ceketini giymişti. Altına siyah skinyy pantolonu vardı ve beyaz sporları vardı. Ve o siyah halka küpesi, göze çarparken karşımda duruyordu.
" sonunda kalkabildin, jennie. " gülümseyerek ona baktığımda dudaklarımı yaladım. " o, bana mı? " başıyla onayladığında elindeki tabağını aldım. " sağ ol. " tabağı verirken yanağıma uzun öpcüğünü bırakıp geri çekildi. Elimdeki tabağı bir masaya koydum ve oturduktan sonra kahvaltımı yapmaya başladım. Karşıma jungkook oturduğunda bir yandan yerken bir yandan ona bakıyordum.
" iyi misin? " sorduğu sorudan bir şey anlamamıştım ama başımı evet anlamında sallarken gülümsedim. Tavşan dişlerini öne çıkardığında ağzımdakiler fırlamasın diye peçeteyle ağzımı kapattım. Telefonuma gelen bildirimle kafamı sağ sola çevirdim.

" Dün çok güzeldin, jennie. "
Gözlerimi açtığımda karşımda duran jungkook'a baktım. Bana garip garip bakarken sordu, "jennie kimden geldi"
" hiiç lisa ne zaman geliceksin diye sordu da. " dedim, dikkat çekmeyerek.
" kahvaltını bitir bırakıyım seni. " başımla onayladığımda hızlıca kahvaltımı bitirdim ve masaya koyduğum çantamı elime aldım. Jungkook ile beraber bardan çıktığımızda arabaya binip eve gittik.
Eve vardığımızda jungkook'un dudaklarına öpücüğümü bırakıp geri çekildim. Anahtarımı çıkarıp sessizce içeri girdim. Yukarı kata çıkacakken karşımda duran Kuma'ya baktım elimle sessiz ol işaret yaparken o çığrınmaya başlamıştı. Eğilip onu kucağıma aldığımda hızlıca odama gidecektim ki beni engelleyen şey Chaeyoung'tu. Eli bileğimde beni tutuyordu. Ona sırıtırken o bana göz deviriyordu ve arkadan gelenlere baktığımda Lisa ve
Jısoo'da uyanmış bana bakıyorlardı.
" nerdeydin sen? " beni soru yağmuruna tutan kızlara baktığımda gayet ciddilerdi. " been şeydeydim, şeyde. jungkooklaydım. " chaeyoung gerçekten mi bakışları atarken ellerini beline yetleştirdi. " onu biliyoruz da sabaha kadar naptınız? " bana bu soruyu sorduğunda herhalde ona iki saat boyunca sex yaptığımızı söyleyecek hâlim yoktu. Chaeyoung elini çeneme koydu ve sağa doğru çevirdiğinde bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. " jennie bari morlukları fondötenle kapatsaydın. " dişlerimi birbirine sıkarken onların yanından ayrıldım ve miğdemin bulanmasıyla beraber lavaboya girdim. İçimi klozete boşalttığımda kapımı çalan kızları umursamadım.
" iyi misin, jennie? " sifonu çekerken ellerimi yıkamak için musluğun önüne geçtim. " evet iyiyim. " diye, bağırdım.
Ağzımı çalkalayıp yüzümü yıkadım ve lavabodan çıktığımda odada sadece Lisa vardı. " neye bakıyorsun? " elleri belinde bana garipçe bakarken sadece sustu. O, susarken bende üzerimdeki kıyafeti çıkardım ve altıma gri bir eşofman üstüme beyaz kısa kollu göbeği açıkta kalacak kadar kısalıkta üstümü giydim ve saçlarımı tepeden topladım. Lisa beni beklemeden odadan çıktı ve bende kumayı kucağıma alıp aşağı indim. Lisa'ya baktığımda oda Lili'yi kucağına almış onun o, yumuşacık bembeyaz tüylerini okşuyordu. Aşağı indiğimde kumanın yemeğini kabına koydum ve suyunu tazeledikten sonra yemesi için onu yere bıraktım ki öyle de yapmıştı. Koltuğa oturduğumda bana bakan üçlüye göz gezdirdim. " hey, sizin neyiniz var? "
" hiç bir şeyimiz yok. " başımla onayladığımda onları takmadım ve televizyonun kumandasını alıp çizgi film kanalını tuşladım. Yayında Tom ve Jerry vardı ellerimi birbirine çırptığımda küçükken bana " Jerry " dedikleri aklıma geldiğinde yüzümdeki gülümsemeye engel olamadım.