Fourteen

2.6K 102 49
                                    

Medya: kızların, parti kıyafetleri.

"öylesine seviyorum ki seni öylesine saf öylesine derin ama öylesine sevmiyorum."

______
19:45

Bugünkü olaydan sonra revire gittik ve ordan hocalardan izin alıp eve bıraktı beni. Jungkook'ta benimle kaldı. Kızlar okuldan geldikten sonra evine geçti akşamki parti için gitmeyelim diye ısrar etti durumum kötü diye ama birşeyimin olmadığını ve gidebileceğimi söyleyerek onu ikna ettim. Şuanda hazırlandım ve üstümde ultra mini siyah bir elbise sırtımda açıkta kalan bir dekoltesi vardı. Siyah bir çanta ve ayakkabılarımı spor giymiştim. Rahat edebilmem açısından. saçlarımı da açık bırakmıştım. Dudaklarıma hafif kırmızı ruj sürdükten sonra odamdan çıktım.

Lisa'nın odasına girdiğimde kızların hepsi odaya toplanmış hazır gözüküyorlardı.
" hazır mısınız? " jısoo başıyla onayladığında dudağım kapalı gülümsedim. Hepsi çok güzel gözüküyordu. Lisa'nın üzerinde püsküllü olan beyaz parıltılı askılı hafif kısa olan bir kıyafet altına ise gri parıltılı kemeri şortuyla birleşikti ve daire şeklinde halka beyaz küpeleri. Boynuna yapışık bir üzerinde şortuyla uyumlu olan bir kolye takılıydı. Ve yüzünde kırmızı ruju küçük kuyruklu bir eyeliner vardı. Saçlarını da yanlardan aldıklarıyla arkadan bağlamış arkası açıkta kalmıştı.

Rosé'nin üzerinde lacivert çarpraz geçişli kısa askılı bir kıyafet altında mini siyah bir etek vardı. Ayakkabıları diz kapaklarına kadar gelen siyah bot vardı. Ve saçlarını salık bırakmış sağ tarafından bir tutam alıp beyaz ışıltılı bir tokayla tutturmuştu.
Jısoo'nun üzerinde beyaz gömlek kolları yandan açıktı. altında ise siyah topuklu botlarını giymişti. Saçları da serbestti.
(Jısoo'ya birşey bulamadım kb)

Saate baktığım da 20:15'ti. Ve korno sesi duyduğumda hemen aşağı indik ve evin önünde duran siyah lüks bir araba vardı. Siyah cam kampalasından içerideki kişiyi görmekte zorlanmıştım.
Cam yavaşça açılırken içerisinde jungkook'un olduğunu gördüm. Bin işareti yaptı, gözleriyle. Ön koltuğa ben bindim kızlar da arkaya bindiğinde clube doğru gazladı.
Yaklaşık on dakika sonra clube geldiğimizde arabadan indik ve girişe doğru ilerlemeye başladık. Kurmalar adlarımız sorduğunda herkes adlarını söyledi ve listeden adımızı bulduğunda içeriye girdik. Clup'te bizim sınıftakilerin çoğu burdaydı. Gözlerimi içeride gezdirdim ve bir yanda deli gibi dans eden gençler bir yandan yiyişen çiftlere gözüm takıldı ve göz döndürdüm. burnuma gelen sigara kokusu beni nerdeyse boğucaktı. Elimi bir el kavrayınca kimin elimi tuttuğuna baktım. Saçları loş ışıkta parlıyordu ve üzerindeki beyaz gömleğinin ilk üç düğmesini açık bırakmıştı. Altında dar siyah bir pantolon varıdı ve o her zamanki gibi çok çekiciydi.
" napıyorsun? " diye sorduğumda eğildi
Ve kulağıma fısıldadı. " sevgilimin elini tutuyorum. " dediğinde kalbim yerinden çıkıcakmış gibi oldum. Ben onun sevgilisi miydim? " sevgilin? "

Sırıttı ve gözleri gözlerimi buldu.
"sen benim bundan sonra sevgilimsin."
Gülümsedim ve onun elini elime kenetledim. Parmak uçlarıma çıktığımda yanağına küçük bir öpücük bıraktım ve ilerlediğimizde bir masaya geçtik ve çantamı masa'nın üzerine bıraktığımda kızlar da geldi, masya.
Bir beş dakika sonra girişten bize doğru gelen üç erkeğe baktım. Lisa koşar gibisine adımlayarak taehyung'a kollarını açtı ve sıkıca sarıldıktan sonra bizim yanımıza doğru geldiler.
" selam " dedi, jimin. gülümsedim ve bende onlara selam verdikten sonra bar'a doğru ilerlediğimde kendime kan kırmızısı renginde şarap aldım. Yanıma gelen jackson'a gözlerimi çevirdiğimde ağzı patlamış ve kaşında hafif yarık izi vardı. Saçları dağınık ve üzerinde siyah gömlek gömleğin düğmeleri ilk dört düğmesi açıkta bırakmıştı. Altında dar bir siyah pantolon vardı. daha yeni kız becermiş gibi bir hâli vardı. Dudakları öpüşmenin etkisindeydi. Ve saçları, alnına yapışmıştı.

only you and me | jenkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin