Smut Bölümdür!
Tatilimizin son kalan üç günümüzde evde geçirirken bugün bara gidicektik.
Bara gitmek için hazırlandım ve üzerime viridian yeşili renginde kısa slim straps elbise giydim. Siyah takunya ayakkabılarımı giydikten sonra saçlarımı tepeden dağınık bir topuz yaptım. Siyah Küçük halka küpelerimi kulağıma taktım ve Kahverengi ve siyah tonlarında göz makyajımı yaptıktan sonra eyeliner ve rimelimi de sürdüm. Koyu kırmızı rujumu sürdüm, çantamı alıp aşağı indim. Kızlara baktığım da hazır gözüküyorlardı. " iyi gözüküyoruz. " dedi, lisa eteğini çekiştirirken. Korno sesini duyduğumuzda çağırdığımız takxi gelmiş olmalıydı. Hepimiz evden çıktığımızda kızlarla taksiye bindik ve gideceğimiz yeri söyledik. Bar'a geldiğimiz de güvenliğe isimlerimizi söyledik ve içeri geçtik. Kulaklarımda ağrı yapan müzik sesi, oldukça rahatsız ediciydi. Sigara ve alkol kokusu her yeri sarmıştı. Bir masaya geçtikten sonra kendimize içkilerimizi söyledik ve masaya oturan bir genç erkeğe gözüm takıldığında hepimizi gözleriyle mahfetmişti. " boş musunuz? " içkimi kafama diktiğimde sesimi yükselttim.
" hayır değiliz " başıyla onayladığın da yanımızdan ayrıldı ve bizi baş başa bıraktı. Gözüm etrafta gezerken gözlerim, Kapıdan giren dörtlüye takıldı. Bizi henüz görmemişlerdi ve jin buraya doğru baktığında kızları dürttüm. " Kızlar. " elimle onları işaret ettiğimde gözleri kocaman açılmış bir bana bakılıyorlar ve sonra erkeklere çevirdiklerinde masaya oturmuşları.
"oo kızlar, bizsiz?" dedi, taehyung gülerken. "evet, kafa dağıtmak istedik. "
Jungkook bana yaklaştığında sıcak nefesi yüzüme çarpıyordu. "biz sizin kafanızımı bozduk?" vücudumu ona daha da yakınlaştırdım ve kulaklarına fısıldadım."evet, benim dengemi bozuyorsun." yavaş yavaş söylediğim şeyle onun ilgilisini çektiğimde üste çıkan elbisemden dolayı bacaklarım açıkta kalıyordu. Ellerini yerleştirdiğinde buz kesilmiş suratımla ona muzipçe gülerken onun dudakları ensemde gezdiğinden dolayı huylanmama neden olmuştu. Tek eliyle dantelli iç çamaşırımın ipleriyle oynarken
"kaşınıyorsun." dedim fısıldıyarak gözlerini kısarak gülerken tek eliyle ipi gerdi ve bıraktığında tenime çarpan ipten dolayı dişlerimi sıkmıştım.
"Belki" dedi, sırıtarak. "napıyordunuz burda?" Chaeyoung öne atıldı,
"takılıyorduk." kızlar, aynen gibi sesler çıkardığında sadece sustum. İçkimi bitirdiğimde ikincisini almaya kalktım.
" nereye? " arkama döndüğümde elimle bara gideceğimi işaret ettim. Bar'ın önündeki dönen sandalyelere oturduğumda barmen'e seslendim.
" ABSENT lütfen. " kendime çok ağır bir içki söylemiştim ve içki önüme geldiğinde bir yudum aldım. Yüzümü buruşturduğum da boğazımdan geçen acı tadı boğazımda kötü bir etki yaratmıştı. "o senin için fazla ağır değil mi "yanıma oturan jungkook'a baktığım da bana gülüyordu. "içtiğime göre?" kendisinede benim içtiğimin aynısından aldıktan sonra tek seferde bitirince gözlerim açılmıştı. Bende aynısını yaptığımda acı tadı daha fazla etki yaratırken bir tane daha söyledim.
"çok hızlısın." sırıtarak baktığında dudaklarım kapalı gülümsedim. Bardağı dudaklarıma götürdüğümde jungkook, dördüncü bardağını içiyordu.
"tekila." barmen, jungkook'a tekila verdiğinde bende aynından aldım ve ağzıma götürdüğümde hafif baş dönmelerim başlamıştı. Yanım da olan jungkook'a baktığım da çoktan gitmişti.
Yanıma gelen lisa ya kafamı çevirdiğimde ayağa kalktım. "Liisaa!"
"jennie biz eve gidiyoruz sende çok sahroş olmadan içmeyi kes,"ayaklarım bir ileri bir geri gitmeye başladığında Lisa, dengemi kurdu. "eve gidelim mi jennie? "kafamı yana sallarken o bana bakıyordu." Haayıır ben ve jungkook kalıcaz siiz gidin. "elimle lisayı işaret ettiğimde başıyla onayladı ve yanımdan ayrıldı. Gözlerim jungkook'u aradığında onu içerken gördüm. Tezgahın üzerinde duran içkimi kafama diktikten sonra yüzümü buruşturarak ağzımı elimin tersiyle sildim.Elinden tuttuğum gibi onu götürdüğümde hiç itiraz etmeden gelmek zorunda kalmıştı. Bir odaya girdiğimde kapıyı kilitledim ve onu karşıma aldığım da dudaklarını dudaklarıma bastırdım. Hızlıca öpmeye başlarken o, sırıtıyordu. "hızlısın Jeennie." beni kollarının arasına aldığın da sırtımı duvarla birleştirdi. Onu öperken o, ellerini vücudumda gezdiriyordu. Beni sertçe öperken boynuma doğru ilerledi. Boynumu öperken dişlerini boynuma geçirdi. Beni kendine bastırdığında inlemem odada yankılandı. Onu öperken beni daha çok yukarı çıkarmıştı ve elbisem oldukça yukarı çıkmıştı. Kollarımı boynuna doladım ve ellerim saçlarına gittiğinde yumuşacık saçlarıyla oynadım. Elbisemin açılan yerinden ellerini soktuğunda, elleri kilodumun iplerine gitti. Vajinamın üzerine soğuk eller yerleştiğinde irkildim. Nefes almak için durduğumuzda üzerindeki beyaz tişörtü çıkardım ve ellerimi kaslarında gezdirdiğimde gülüp tekrardan dudaklarımı sertçe öpmeye devam etti.
Beni duvardan çektiğinde beyaz çarşarfın üzerine geldim. Jungkook elbisemi çıkarttığında bende pantolonun fermuarını açtım. Hızlıca aşağı indirdiğinde elbisemi kollarımın üzerinden çıkardı. Onu öpmeye devam ederken o, bedenimi ele geçirmek üzereydi. Akciğerlerim birbirine sıkışırken, nefes almakta zorlanıyordum ve bedenimde hissettiğim sıcaklık beni daha çok mahvediyordu. Dudaklarımızı ayırdığında ellerini boynuma yerleştirdi ve nazikçe öperken benim nefes alabilmek için avantajım vardı. Derin derin nefes alırken ellerini kilodumun iplerine geçirdi ve aşağı indirdiğinde iki eliyle bacaklarımı v şeklinde açıp eğik oturarak onu öpmeye devam ettim. O dudaklarını dudaklarımdan ayırmamışken boxerini aşağı indirdi ve bir köşeye fırlattığında ellerini arkama yerleştirdi. İçkini etkisinden hâla çıkamamışken onun da durumu benimle aynı gözüküyordu. Onun dudaklarını dudaklarıma bastırdığında ellerini belime yerleştirerek sütyenimi açmaya çalıştı. Sütyenimi açtıktan sonra bir köşeye fırlattı ve onu öpmeye devam ederken aşağı doğru dudaklarıyla bir yol çizdi. Göğsümde durduğunda sertçe içine çekerken sağ göğsümden sol göğsüme atladı. Ben nefes alış verişlerimi düzelttiğimde o, ellerini vajinamın içinde gel git yaparak beni kendine çekerken ben ise onun dudaklarıyla ilgileniyordum. Ellerimi sırtında gezdirdiğimde hiç beklemediğim bir anda kendini bana bastırırken ben boğukça inledim. Ardı arkası kesilmeyen gel gitlerinden dolayı çığlıklarım odada yankı yaparken nefesimi onun ağzına verdim. Tırnaklarımı apendislerine geçirdiğimde bir darbe daha geçirdi.
"siktir!" gülümsememle onu kendime bastırdım ve ellerim, yumuşak saçlarında gezerken içime giren son darbeyle sıcak sıvı vücudumda dolmaya başladığında küçük öpücüklerini dudaklarıma koyarken uzun öpücüğünü verip kendini beyaz çarşafın üzerine attı. Kafamı göğsüne yatırdığımda ellerimi koluna yerleştirerek kendimi uykuya verdim.Bölüm hakkındaki görüşlerinizi alalım ❣️
Paragraf Yorumlarınızı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
only you and me | jenkook
FanfictionCinsel içerik içerir! " Nasıl olduğunu bir türlü anlayamıyorum. Gardımı indirdim. Yemin ettim ; birdaha asla âşık olmayacaktım ; ama sırıl sıklam oldum. Sanırım bunun geleceğini görmeliydim. Gözlerinin içine düştüm. Çılgın dünyama geldin ; serin v...