-Oooooooooof oooofffffff. Ya bu profesör ne zaman dönecek diye resmen günleri saydım. Adam geldi gelmesine ama benimle çalışmayı kabul etmiyor ki. Ne yapıcam ben ya? Oooooooooof oooofffffff...
Profesör sonunda iyileşip görevinin başına geçmişti fakat seninle çalışmayı kabul etmemişti. Sende fakültenin kafesinde oturmuş arkadaşlarına dert yanıyordun.
Yenilmişlikle kafanı masaya dayadığında elinde sütlü kahvelerinizle Baekhyun gelmişti yanınıza.
-Yapma ama Maviş, kendine gel, bu sen değilsin. Nerede senin azmin? Adam kabul etmedi ve sen de pes ediyorsun yani öyle mi? Projeni bi kenara atıyorsun yani. Hayallerinden vazgeçiyorsun?
-Baek haklı Maviş. Hiç yakışıyor mu sana böyle pes etmek. Kendine gel ve profesörü ikna edene kadar da çabala. Hım?
Kafanı hızlıca masadan kaldırdın ve arkadaşlarına baktın. Gözlerinin içi parlar bir şekilde
-Haklısınız ya. Vazgeçmek yok.
~O zaman şimdi profesör düşünsün.
Arkadaşlarının dedikleriyle gülümsemen iyice genişlemişti. Aslında profesörü bir nebze anlıyordun, fazla ilgiden bunalmıştı.
Duyduklarına göre kızların onun yakışıklı oluşundan dolayı onunla ilgilenmeleri ilk başta hoşuna gitse de belli bir zaman geçince bu fazla ilgiden bunalmış ve bu ilgi onun kendini bilgi bakımından yetersiz hissetmesine sebebiyet vermiş.
Senin duydukların bu kadardı ancak tek sebep bu görünen sebep değildi.
En büyük etken Park Lara idi. Neredeyse bütün okul zaten onun profesörü sevdiğini biliyordu, kimsenin bilmediği şeyse onların bir de geçmişinin olduğu gerçeğiydi.Profesörün kuzeni ve Lara liseden arkadaşlardı. Profesör ile Lara da bir okul çıkışı profesör kuzenini almaya gittiğinde tanışmıştı.
Profesör oldukça kibar bir adamdı zaten fakat Lara bunu yanlış anlamış ve profesörün ondan hoşlandığı düşüncesine kapılmıştı. İlerleyen zamanlarda da ne zaman profesör kuzeniyle buluşsa Lara da yanlarına geliyordu.
Bu yüzden bir dönem profesörün arası kuzeniyle bozulmuştu, o da çareyi şimdiki gibi kendisinden korkulur biri haline gelmekte bulmuştu.
Artık kızlar onun müsaadesi olmadan oturduğu masaya oturmaya cüret bile edemezken bu namı iyice kök salmış ve bu sayede kuzeniyle istediği gibi vakit geçirmeye başlamıştı.
Zaten üniversitede de durum böyleydi fakat bu dönem hem kuzeni hem de Lara da onunla aynı fakülteye gelmişti ve bu durum onu rahatsız hissettiriyordu.
Profesör Lee, kendini hiç olmadığı kadar çaresiz hissediyordu bu konuda çünkü Lara onun beklediğinin aksine ondan soğumamış dahası kuzenini kullanarak ona yakın kalmaya da çalışıyordu.
Ne yapacağını bilemiyordu bu konuda ve bu da onun daha çok sinirini bozuyordu. Ah bir de sen çıkmıştın şimdi. Projene bakmasını teklif etmiştin ona ama profesör kızlarla çalışmıyordu ki.
Yalnızca erkek öğrencilerin projelerinde onlara danışmanlık yapıyordu.
Profesörün gözünde diğer kızlardan farkın da yoktu, yine sırf onun dış görünüşünden etkilenen bir kız gelmişti projemde danışman hocam olur musunuz diye, yani en azından profesör öyle düşünüyordu.
Senin ise bu düşüncelerle hiç alakan yoktu. Zaten profesörü de daha yeni görmüştün bu yüzden istiyor da olamazdın.
Ama her şeye rağmen sen de vazgeçmeyecektin, bu sebeple de çalışmalara başlamıştın bile.
Öncelikle profesörün ders programını öğrenmiştin bu sayede de o her derse girmeden önce ve ders bitimlerinde de onun yanına gidip aynı soruyu tekrarlıyordun.
-Hocam en azından bir kere projeme göz atın. Olmaz mı? Lütfen.
Ve nice farklı şekilde her fırsatta profesörün karşısına dikiliyordun. Bir an gelecekti ve profesör de gardını indirecekti, sabırla o anın gelmesini bekliyordun.
Ve sonunda profesör sana bir umut ışığı yakmıştı. Yakmıştı yakmasına ama bu umut ışığı seni dahi yakabilecek cinstendi.
Odasına doğru ilerlerken arkasından yetişip onu yakaladığında yinelemiştin sorunu.
-Profesör Lee, lütfen projeme bir şans verin. Bakarsanız eminim ki siz de bana destek olacaksınız. Lütfen profesör pişman olmayacaksınız.
-Tamam bakalım şu efsane projene, ama bir şartım var haberin olsun. Kabul edersen ben de seninle çalışmayı kabul edeceğim.
-Tamam siz oldu bilin bu işi. Bu günü ne kadardır beklediğimi bilemezsiniz. Her şeye varım. Evet, nedir şartınız sizi dinliyorum.
-Evlenmen.
-Efendim?
-Evlenmen. Benim seçeceğim biriyle sorgusuz sualsiz evlenmen? Ne dersin kabul ediyor musun? Sırf projen için hiç tanımadığın bir adamla evlenir misin? Bunu bi düşün sen.
...
Ne söyleyebilirdin ki, ilerleyen profesörün arkasından bakarken evden ayrıldığın gün gelmişti aklına. Kolaylıkla evet evlenirim demiştin babana, fakat bu demek kadar kolay mıydı ki? Ne yapacaktın?
Ben de merak ediyorum, ne yapacaksınız? Acaba profesör kiminle evlenmenizi istiyor? 😅😅
Kalın sağlıcakla 🤵👰