👰15🤵

1K 82 82
                                    

Jongin arkandan çıkıp sana yetişmişti fakat yanına gelmemişti. Sadece peşin sıra yürüyordu.

Sen ise kendi kendine söylenerek ilerliyordun. Nereden bulaşmıştın bu işe? Acaba en başından ısrarcı olarak hata mı yapmıştın? Ama hayır projenin getirileri, onca emeğiniz, ne olursa olsun yaptığın doğruydu.

Jongin ise arkandan senin bu sevimli haline gülümsüyordu, sadece uyurken seyrettiği birisiyle yollarının böyle kesişeceğini nereden bilebilirdi ki?

Senin inatçı hallerine tutulacağını, seni bütün tehlikelerden korumak isteyeceğini, bir anda hayatı haline dönüşeceğini nereden bilebilirdi ki?

Dalgın dalgın yürürken kaçınılmaz sona yakalanmış ve karşıdan gelen bedene çarpmanla da durmuştun.

-Kelebek? İyi misin?

-Hı? Aa evet iyiyim profesör. Kusura bakmayın dalmışım.

Gülümsemişti, sen de gülümsemiştin, eşinin ise yüzü asılmıştı. (Evet eşinin yazdım keh keh keh 😏)

-Akşama bi işin var mı?

-Yoo, yok. Ne oldu ki?

-Akşam bi konuşalım diyecektim, programımızı ayarlayalım ne dersin?

-Olur tabi. Nerede saat kaçta uygun olursunuz?

-Şey...

-Ney?

-Yani okulda olmayacak ama?

-Yanlış anlaşılabilir diye mi?

-Ah evet. Yani malum seni böyle bir töhmet altında bırakmak istemem.

-Anlıyorum. Peki bi kafede buluşmamız sizin için uygun olur mu? Bi arkadaşımın kafesi var, orada buluşabiliriz aslında.

-Yani nasıl söylemeliyim ki? Ben aslında genel olarak okul bitiminde direk eve gidiyorum. Annem maalesef rahatsız ve yardımcı abla da belli saatlerde kalabiliyor. Bu yüzden pek proje danışmanlığı yapamıyorum ama Taemin ısrar edince el mecbur kabul etmek durumunda kaldım. Hoş seninle çalışacağımı bilseydim bu kadar ısrar etmesine gerek kalmazdı ama neyse. Kabul edersen evimde çalışalım. Yok olmaz dersen, başka bir yardımcı daha ayarlayana kadar başlayamayız ama sonrasında okulda ya da başka bir yerde çalışabiliriz. Ya da ne bileyim işte ayarla-....

-Profesör!

-Hı, efendim?

-Olur.

~Ne olur?

İki adam beraber sormuştu bu soruyu.

-Sizin evinizde de çalışabiliriz yani. Benim için sıkıntı yok.

-Derken?

-Derken derken? Bunun seni alakadar ettiğini hiç sanmıyorum?

-Ama...

-Adresinizi mesaj atarsanız akşam yedi gibi sizde olurum. Sizin için de uygun mudur?

-Ah evet tabi olur.

-Peki, akşam görüşürüz profesör.

-Görüşürüz kelebek.

Ve onları ardında bırakıp kafeye doğru ilerlemiştin, sinirlenmiş miydi o? İşte şimdi keyfin yerine gelmişti.

-Bu ne demek Chanyeol abi?

-Ne, ne demek Jongin? Kelebekle çalışacağız işte. Hem neden merak ettin ki? Neyse derse yetişmem lazım benim, görüşürüz sonra.

"Tam olarak bu işte. Ona neden kelebek diye hitap ediyorsun ve o da bunu hiç sorgulamıyor. İkinizin arasında neler olup bitiyor?"

Jongin derse ilerleyen profesör Park’ın arkasından sorusunu dillendirmişti. Akşam o evde yalnız olamazlardı. Hemen lise arkadaşı Lara’yı aramıştı bu sebeple. Evet Park Lara profesör Park’ın kız kardeşiydi.

-Hey Lara akşam sizdeyim.

-Tamam Jongin akşama görüşürüz.

En azından artık ne yaptığınızı görebilecekti. İçi rahattı.
Sen de olanları bir bir arkadaşlarına anlatmıştın. Ve akşama gideceğinden bunu duyunca Jongin’in verdiği tepkiden bahsedip kahkaha atmıştın, oldukça mutluydun, en azından bu sana iyi gelmişti.

-Ben de gelsem ya Maviş?

-Bi dahaki sefer için profesöre sorarım Baek.

-Hemen kabul etmekle biraz aceleci davranmışsın sanki. Tamam profesör o tarz bir insan değil bunu biliyoruz ama....

-Endişe etme Jongjong. Unuttun mu ben siyah kuşağım?

-Biliyorum deli kız biliyorum. Dikkat et ama kendine.

-Emredersiniz komutanım! Aa adresi mesaj atmış. Çocuklar burası Lay’in kafesinin oralar değil mi?

-Bakayım. Aa evet. O zaman beraber gidiyoruz ve biz seni bekliyoruz, çıkışta da beraber dönüyoruz Maviş hanım.

-Bir rahat yok mu sizden?

~Hayır, asla!

Gülüşmüştünüz ve bir süre daha muhabbet edip evinize geçmiştiniz. Akşam altıyı gösterdiğinde saat, hazırlanmış ve yola çıkmıştınız bile.

Biraz Lay’in kafesinde takılıp, arkadaşlarınla vedalaşıp profesörün evine geçmiştin. Kapıyı çalmıştın ve açılmasını bekliyordun.

Kapıyı açan genç şaşırmana sebep olmuştu, arkasından gelip onun omzuna kolunu atan kız ise daha çok şaşırtmıştı seni. Doğru o, profesör Taemin’in kuzeniydi değil mi? Peki ya bu kız? O da profesör Park’ın bi yakını olmalıydı.

-Niye kelebeği kapıda bekletiyorsunuz acaba kardeşim ve yarı kardeşim?

-Ah haklısın abi. İçeri girmez misin Maviş?

Girer miydin? Gerçekten ciddi olarak sorguluyordun , senin hayatın  nasıl bu kadar iç içe girebiliyordu?

Hep benim yüzümden tabi ki Maviş😅😅Nasıl olacak? 🙄🙄

Hep benim yüzümden tabi ki Maviş😅😅Nasıl olacak? 🙄🙄

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kulaklarımız şenlendi liderim 💙💙

Kalın sağlıcakla 🤵👰

KOCANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin