👰7🤵

1.2K 89 111
                                    

-Geldin mi Maviş?

-Oh evet de, yetişemedim mi? Bizimkiler nerede Lay?

-Ha onlar baya yorgundu da, gittiler.

-Beni beklemeden?

-Hiç mi inandırıcılığım yoktu ya?

-Hah hah. Senle alakalı değil Lay. Sadece arkadaşlarımı iyi tanıyorum o kadar. Hadi tribi bırakında çıkın ortaya. Özledim yahu...

Sen konuşmanı bitirdikten bir kaç dakika sonra kasanın oralarda bir hareketlenme olmuştu ve arkadaşların da dayanamamış ve ortaya çıkmışlardı.

Mahcup bir yüz ifadesiyle gülüp, gözlerini de kapatıp kollarını açmıştın. Ufak bir üff mırıltısının ardından arkadaşların kolundaki yerlerini almıştı ve sen de sevinçle açmıştın gözlerini.

-Üff be ne çok özlemişim canım arkadaşlarımı ben böyle.

-Tabi tabi kesin özlemişsindir. Şimdi başladı ya projeye bizi görmez artık bunun gözü, benden sana demesi Baek.

-Haklısın Jongjong. Ben de bu kadarını beklemezdim. Kız direk sildi bizi baksana.

-Yaaa, saçmalamayın çocuklar. Sadece unutmuşum, ne kadar unutkan biri olduğumu siz de biliyorsunuz. Yapmayın böyle siz benim en yakın arkadaşlarımsınız. Sizi silemem ki, hem silsem bile izleriniz, izlerinizi ne yapıcam, sizden kurtulmam mümkün değil yani ve sizin de benden kurtulmanız tabii.

-Burada kalıp seni bekleyeceğimizi anlıyorsun ama şakamızı anlayamıyor musun deli kız?

-Yaaa, demeyin bana böyle şeyler direk korkuyorum, başka şeye odaklanamıyorum ki.

-Ay birileri bizsin kalmaktan mı korkmuş. Korkmana gerek yok ki Maviş. Ne diye söz verdik biz birbirimize?

~Sülük gibi yapışıcaz birbirimize.

Hem siz birbirinize bakıp gülüp sarılmıştınız, hem de Lay size bakıp gülmeye başlamıştı. Hayırdır bilader bakışlarınızı üstünde hissedince de konuşmaya başlamıştı.

-Çok tatlısınız ya. Sizi tekrar böyle görebildiğim için o kadar mutluyum ki çocuklar.

Lay dolan gözleriyle konuşmuştu, çok duygusal bir insandı. Baekhyun ve Jongdae de kollarını senden çözüp arkadaşlarının yanına adımlayıp sarılmışlardı ona.

Mutlulukla gülümseyip;

-Ee ben kıskanırım ama,
Deyip zıplayarak yanlarına gitmiş ve sen de katılmıştın onlara. Daha sonra da kafeyi kahkahalarınızın doldurduğu bir saati beraber geçirip evinize dönmüştünüz.

...

Her şey oldukça güzel devam ediyordu iki haftadır projen üzerine profesörle aman yani Taemin ile çalışıyordun.

Ve hiç bir aksilik çıkmamıştı ki bu da seni ürkütüyordu. Fazlasıyla mutlu olduğun zamanlar acaba başıma bir şey mi gelecek hissinden kurtulamıyordun.

Kafede çayını içmiş dersin için amfiye doğru giderken birden başının dönmesine anlam verememiştin.

Hayır yani kahvaltını da yapmıştın ki?

Başın iyice döndüğünde duvara doğru ilerleyip duvardan destek almıştın fakat artan baş dönmene karşı koyamamıştın ve duvarın kenarına yığılmıştın.

Gözlerini açtığında bir hastane odasındaydın. Baş ucunda ki hemşire serumuna bir iğne yapıyordu.

-Uyandınız mı?

KOCANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin