👰24🤵

820 84 110
                                    

Kendine geldiğin için emniyetten iki polis memuru ifadeni almaya gelmişti. Doktorun Kyungsoo'nun onayını bekliyorlardı.

Kyungsoo, onay vermek için önce psikolog meslektaşı Minseok'a haber vermişti. Şu anda ikisi birlikte odana geliyordu.

-Bize biraz izin verebilir misiniz, arkadaşlar. Maviş hanımı muayene edelim.

-Tabi, doktor bey. Kapının önündeyiz biz Maviş.

...

-Evet, Maviş, nasıl hissediyorsun?

-Açıkçası tam olarak ne hissettiğimi bilmiyorum.

-Bu çok doğal aslında, kolay bir şey değildi yaşadığın sonuçta. Ama şunu bilmelisin ki o adam sana zarar veremez artık. Korkmana gerek yok yani.

-Korkmuyorum zaten, onun gibi şerefsiz erkeklerden sadece iğreniyorum, korkmuyorum. Umarım cezasını çeker pislik.

-Önce kendine gelmesi lazım tabi.

-Nasıl yani, ne oldu ki?

-Eşin onu çok fena yumruklamış. Sanırım sen de öncesinde ilgilenmişsin, daha kendine gelemedi.

-Gerçekten mi, çok rahatladım, Jongin'e teşekkür etmeliyim sanırım.

-Neden ki?

-Başım dönmüyor olsaydı o herifi bir güzel yumruklardım ama içimde kaldı.

-Sen gerçekten güçlü bir kadınsın Maviş. Bence ifadesini vermesinde bir problem yok Kyungsoo.

-Peki Minseok, teşekkür ederim ilgilendiğin için. O zaman memurları çağırıyorum Maviş.

-Tabi doktor bey.

...

Polis memurlarına olayı bildiğin ayrıntılarıyla anlatmış, ifadeni vermiştin. Arkadaşların tekrar yanına gelmişti. Saat epey geç olunca herkesin uykusu gelmişti haliyle.

-Çocuklar, siz eve gidin hadi, harap oldunuz.

-Sen ne olacaksın Maviş, birimiz kalmalıyız en azından.

-Az önce hemşire refakatçimin kim olduğunu sordu bana zaten.

-Ee, kim?

-...

-Bir dakika, ne Jongin mi yani?

-Evet, Baek. Kaldığımız hastaneye bir baksana, özel bir hastane. Eminim herkes Jongin'i tanıyordur. E beni de biliyorlardır herhalde. Zaten hemşire herhalde kocanız dedi gülerek. İstesem de istemesem de onunla evliyim şu an. Ailesini diğer insanlara karşı mahcup düşürmek istemem sonuçta. Hem sizin de gidip evde dinlenmenizi istiyordum zaten.

-Anlaşıldı Maviş hanım ama, Jongin bey sen kendine geldiğinden beri öylece hastanenin önünde duruyor. Eline pansuman da yaptırmadı, sürekli ağlıyor. Nasıl sana refakatçi olacak ki, daha kendine bakamıyor.

-Ağlıyor mu?

Sen uyurken dedikleri aklına gelmişti hala kendini suçluyor olmalıydı. Endişeyle ayağa kalktın, karnına ağrı girince arkadaşların bir tekerlekli sandalye getirmişlerdi. Seni onun yanına doğru götürüyorlardı. Ağladığını duyunca endişeyle yanına koşmak istemiştin, koşuyor gibi ilerliyordun da.

—Siz gidebilirsiniz çocuklar gerisini ben halledeceğim. Yarın görüşürüz.

-Görüşürüz, dikkat et kendine, bir şey olursa ara bizi, tamam mı?

-Tamam, çocuklar, dikkatli gidin.

...

Arkadaşların seni Jongin'in biraz gerisine bırakmışlardı. Başta kendin tekerlekli sandalye ile ona biraz daha yaklaşmaya çalışmıştın ama gücün tam olarak yerinde değildi henüz, sen de ona seslenmeye karar verdin.

KOCANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin