👰21🤵

895 76 96
                                    

Baekhyun Sena ile kafenin biraz ötesine gitmişti. Artık konuşmaları gerektiğine inanıyordu.

Sena ise oldukça şaşkın bir halde Baekhyun’un söyleyeceği şeyi bekliyordu. Çok geçmeden konuşmaya başlamıştı Baekhyun.

-Sena, biliyorsun biz Jongdae ile yetimhaneden tanışıyoruz.

-Evet biliyorum Baekhyun. Neler oluyor böyle birden?

-Sana anlatmak istediğim şeyler var lütfen dinle beni.

-Dinlerim tabi Baekhyun ama birden böyle konuşmaya başlayınca korktum. Sen iyisin değil mi?

-İyiyim, artık iyiyim. Biz yetimhaneden tanışıyoruz ama ben aslında yetim değilim yani annem ve babam hayatta. Onlar beni isteyerek bıraktılar yetimhaneye.

-Ne? Baekhyun ben bilmiyordum. Çok üzüldüm.

-Ben de çok üzüldüm Sena. İnan ben de çok üzüldüm. Anlatmak istemem bencillik mi Sena? Geçmişimi seninle paylaşmak istemem yanlış mı? Bak dinlemek istemiyorsan söyle.

-Saçmalama Baekhyun. Ne bencilliği? Eminim seni çok üzen bir olay bu. Bunu benimle paylaşmak istemen çok hoş. Yani benim için öyle. Yakınız ama birbirimiz hakkında bilmediğimiz çok şey var ve sen şu an bana kalbini, geçmişini açıyorsun.

-O zaman beni kesmeden dinle olur mu, bu benim için hala anlatması zor bir şey çünkü.

Sena kafasıyla Baekhyun’u onayladığında Baekhyun anlatmaya başlamıştı geçmişini.

-Annemle babam mantık evliliği yaparak evlenmişler, yani onların anne babaları dostmuş ve dünür olmak istemişler. Anne babamda mirastan yararlanmak için bu evliliğe razı gelmişler ve evlenmişler.

Fakat dedemler önlerine bir engel daha çıkarmış, ancak bir torunum olursa mirastan faydalanabilirsiniz demiş. Evet o torun ben oluyorum. Bu şekilde beni sırf miras için doğurmuş annem.

Mirastan yararlanmalarını sağlayacağım için el üstünde tutulmuşum, dedemler beni oldukça severmiş ama ne annem ne babam benden hiç hoşlanmazmış. Kendimi sevdirmek için türlü şebeklikler yaparmışım.

Her fırsatta sevgimi dile getirirmişim ama hiç karşılık almazmışım. Hikayemin bu kısmını dadımdan öğrendim bana bir mektup yazmış, suçlu olanın kendim olduğunu düşünmeyeyim diye.

Daha sonra dedem vefat edince bütün miras anne babama kalmış, tüm hakları ellerine geçirince de artık bana ihtiyaçları kalmamış.

Ve, ve bu yüzden beni direk evlatlıktan reddedip bir yetimhaneye vermişler. Onlar beni bırakırken yaptığımız konuşma hala aklımda.

“Ben sizi çok seviyorum. Siz de beni seviyorsunuz di mi?” diye sormuştum onlara. Bir kere bile söylememişlerdi Sena, bir kere bile. Ama sevildiğime inanmak istemiştim ben çaresizce inanmak istemiştim işte.

“Sana hiç bunu söyledik mi? Kendi kafandan uydurup inanmışsın. Seni sevsek bırakmaya gelir miydik?” dediler.

Yetimhane müdürünün yanına gidene kadar hiç konuşmadım sadece ağladım. Odaya girmeden küçük bir çocuğun öğretmeni olduğunu düşündüğüm kişinin elini tutarken ağladığını gördüm ve konuşmalarını duydum.

“Öğretmenim Baekhyun benim ailem gibiydi ama kayboldu. Ben ne yaparım onsuz” diye ağlıyordu. Müdürün odasına girdiğimizde annem ve babam soyadım da dahil ismimin de tekrar konulmasını istediklerini söylediler ve çıktılar odadan.

Yeni ismimi duymak bile istememişlerdi biliyor musun? Bana dair hiçbir şeyi bilmek istemiyorlarmış çünkü.

Neyse müdür bey soyadımın Byun olacağını söyledi. İstediğin bir isim var mı diye sordu bana, ayrıca şanslı(!) olduğumu yetimhanede ki diğer çocukların ismini onların belirlediğini ama benim kendim seçebileceğimi söyledi. O kadar çok ağlamıştım ki belki de moralim düzelsin diye yapmıştı.

KOCANIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin