Öğle teneffüsü için çalınan zil ile derin bir nefes verdi Daehwi. Çok çok çok çok aç olsa bile en fazla bir tost yiyebilse de, dünyaları yiyebileceğini iddia ediyordu..
Sırasından kalkıp Daniel'ın yanına gitti. Defterini ve kitabını dolabına koyuyordu.
"Kantine gidelim mi?"
Daniel dolabı kapayıp Daehwi'ye döndü.
"Sen bana paranı ver, ben ikimize de alayım"
Dedi ve elini uzattı. Daehwi başını sağa sola salladı.
"Hayır birlikte gidelim"
"Klasik tost ayran öyle değil mi?"
Diyerek Daehwi'nin yanından geçip onun sırasına ulaştı. Sıranın üstündeki cüzdanı alıp Daehwi'ye verdi.
"Ya amaa"
"Hadi hadi. Sen git konu tekrarı yap"
Daehwi dudak büzüp cüzdanına döndü. Gerekli parayı Daniel'a verip sınıftan çıkana kadar onu izledi. Sonrasındaysa kendi sırasına oturdu. Ders kitabını çıkarıp derste okudukları yeri tekrar okumaya, ardından soruları çözmeye başlamıştı.
"Cevap C şıkkı"
Daehwi korkuyla yana döndüğünde Jinyoung ile burun buruna olduğunu fark etti.
"Nasıl? Ben A sanıyordum"
Daehwi ondan etkilenmemeye çalışıyordu ve becerdiğini düşünüyordu.
Güldü Jinyoung. Biraz daha Daehwi'ye yaklaşıp kalemi eline aldı..
~~
Elleri cebinde koridorda yürüyordu. Ayaklarına bakmaya dalmıştı. Tamam biraz dikkatsiz yürüyor olabilirdi ama kesinlikle o kıza çarpacak kadar da dikkatsiz değildi.
Kızla çarpıştığında dalgınlığı yüzünden yere düşmüştü. Kız İSe dengesini korumaya çalışırken topuklu ayakkabısının topuğunu kırmıştı.
Ayağı kalktığında bir çocuğun ona kötü kötü baktığını gördü. Çocuk Daniel'ın kalktığını görür görmez yakasına yapıştı.
"Lan dikkatsiz hayvan! Sevgilime yaptığına bak!"
Daniel kıza boş gözlerle bakıp tekrar çocuğa döndü.
"Sevgilin sapa sağlam, ben bir sıkıntı göremedim"
Çocuk Daniel'ı ilk sarsıp, sonra da yumruk atınca Daniel dudağını yaladı. Ve metalik tadı hissettiğinde siniri son seviyeye yükseldi. Çocuğun yakalarından kavrayıp yumruk attı ve kendisindeki etkiyi ona da sundu. Kız sevgilisinin yanına gelip onu çekse de çocuk ona çekilmesini söyleyip Daniel'a hamlede bulundu. Daniel'a bir kez daha yumruk atınca yarası daha da arttı. Çenesindeki kanı hissedebiliyordu. Çocuğu yere itip üzerine çıktı ve üç kez üst üste yumruk attı. Onu tutan bir çift el onu çekip çocuğun üzerinden kaldırmıştı. Ardından da tuvalete sürüklemişti.
"Olum mal mısın? Ne diye kavgaya bulaşıyorsun"
"Sanane lan sırık! Tek bildiğin her bi b*ka burnunu sokmak o kadar!"
"Oh biz nöbetçi hoca gelmeden kurtaralım, sonra da azar yiyelim. Ne güzel dünya"
"Kes"
Deyip dudağına baktı. Dokunduğunda yüzünü buruşturdu. Suyla temizledikten sonra Seongwoo'ya döndü.
"Acıyor mu?"
"Sanane"
"Öpeyim de geçsin,"
Daniel göz devirdi. Ardından yüzüne yapmacık bir ifade uydurup güldü.
"Ah evet. Senin kutsal dudakların sayesinde dudağım hemen iyileşir"
Seongwoo gülüp Daniel'ı omzundan tuttu. Eğilip dudağının kenarındaki yaraya dudaklarını bastırdı. Daniel İSe bu harekete donup kalmıştı. Seongwoo ardından dudaklarını tamamen dolgun dudaklara kapadı ve Daniel'ı duvarla arasına aldı. Dudakları hareket etmiyordu, öylece duruyorlardı.
Daniel sonunda şoku atlatıp kalp hızını kontrol ettikten sonra Seongwoo'yu hışımla itti ve dudaklarını sildi.
"S-Sen ne yaptığını sanıyorsun!"
Seongwoo dudak büzüp omuz silktiğinde yüzüne bir yumruk yemişti bile. Seongwoo'nun başı sağa doğru giderken Daniel işaret parmağını salladı.
"Sakın bana dokunma!"
Ve Seongwoo'yu arkasında bırakıp sınıfa döndü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Offended-Jinhwi
Fanfictionİkisi de birbirine baktı bir süre. Hatta zil çalana kadar öyle kaldılar. Yaklaşık 4,5 dakika. Onlar için öyle miydi peki bu 4,5 dakika? Onlar için zaman durmuştu. İkisi de o 4,5 dakikada yüzlerindeki her bir dokuyu ezberleyecek kadar derin ve fazla...