23🐠

392 27 6
                                        


Biz insanlar çok şey bildiğini sanan aptallardık. Ben ise en önde bayrak sallayan kişi olabilirdim.

Ferit'in sorusu üzerine bende Doğa gibi abartılı bir kahkaha atmıştım. Çünkü bu saçma durumdan en kolay bu şekilde kurtulabilirdim.

"Sende komik çocuksun anlaşılan " dedikten sonra Ferit'in yüzünde ki değişimi görmezden gelip merdivenlere doğru adımlamaya başladım. Hemen gerim de ise Doğa ile Ferit geliyordu.

Biraz önceki olayın saçmalığı ile ufak çaplı bir kahkaha daha attım. "Komik çocuk ya" .Ama bu sefer Doğa katılmamıştı bana.

Sessizce merdivenleri çıktıktan sonra yan yana sınıfa doğru yürümeye başladık.

"Sen hangi sınıftasın Ferit ?"

Doğa'nın bu sorusu ile bende bakışlarımı Ferit'e çevirdim. Çevirir çevirmez de göz göze gelmiştik.

"Aynı sınıftayız"

Doğa tekrar sordu."Hangi sınıfta olduğumuzu nereden biliyorsun?"

"Berkin söylemişti "

Doğa sırıtarak kaşlarını havaya kaldırdı. "Haa siz önceden tanışıyorsunuz. O yüzden sen dişisini korumaya çalışan erkek aslan gibi Serdar'a dikleniyordun " dedi son harfi imayla uzatarak.

Kaşlarım istemsizce çatılırken kafamı yere eğdim. Doğa'nın ne yaptığını anlayamıyordum.

Gergince nefes alıp konuştum. "Siz geçin sınıfa ben lavaboya uğrayıp geliyorum" diyerek bu saçma sohbetten sıyrıldım.

Adımlarımı lavabonun olduğu yöne doğru seri bir şekilde atıp içeri girdiğimde omuzumda ki çantayı sert bir şekilde lavabo mermerine bıraktım.

Neden bu kadar gerilmiştim ? Ferit'in sorusu neden bu kadar kötü hissettirmişti bana ? Bir suçlu gibi...

Gözlerim aynada ki yansımama kaydı. Aynada ki görüntüm ile göz göze geldiğim de hızla bakışlarımı kaçırdım.

Neden gerildiğimi kendime itiraf edemesem de içten içe biliyordum.

Suçlu hissetmemin sebebi o soruyu duyduğumda heyecanlanmış olmamdı.

Gözlerimin önüne bir anda o görüntüler geldi. Serdar'ın alayla ibne diye seslenişi ,Kaan'nın homofobik davranışları , Barış'ın imalı sırıtışı..

Gözlerim hızla dolarken kafamı inkar edercesine iki yana salladım. Ben onların dediği gibi ibne değildim ! Bir erkekten hoşlanamam ,ondan etkilenemezdim.

Yıllarca bana bu tür yakıştırmalar yapan insanları haklı çıkaramazdım !

Musluğu açıp avuçlarımı akan suyun altına tuttum. Avcuma dolan suyu öfkeyle suratıma çarptım.

Akan göz yaşlarımı hissetmeme engel olana kadar soğuk suyla yüzümü yıkadım.

Onları haklı çıkaramazdım !

Onların dediği kişi olamazdım !

Dirseklerimi mermere yaslayıp kafamı ellerimin arasına aldım. Ne Serdar ,Ne Barış ne de Kaan haklı değildi.

Lavabonun kapısından gelen kilit sesi ile hızla kafamı kaldırdım. Kaldırdığım anda aynada ki yansıma ile kesişti bakışlarımız.

Elini kapının kulpundan çekip bir kaç adımda karşıma geldi.

Titrek bakışlarımı tekrar kapıya çevirdiğim de nefes alamıyormuş gibi hissediyordum. Sanki o günü tekrar yaşayacakmış gibi korkuyla bütün vücudum karıncalandı.

Kapıya doğru hızla bir kaç adım attığım da hızla önüme geçti. İki adım geriye gitmek zorunda kaldım.

"Berkin sadece konuşmak istiyorum" dedi Barış. Onu tanımasam sesin de ki tınıda pişmanlık ve üzüntü barındırdığını düşünürdüm.

Ama onu hiç bir güzel duyguyla yan yana getiremiyordum.

"Ne konuşacaksın daha ?"

Omuzlarını düşürdü ve kafasını eğdi yere. Bir kaç saniye lavabonun gri mermerleri ile bakıştı. Sonra kafasını kaldırmadan tekrar konuştu.

"Özür dilerim. Yemin ederim böyle olsun istemezdim"

"Ama oldu!"

Ne öfkemi ne de ses tonumu kontrol edemiyordum. Kafasını hızla yerden kaldırıp yüzünü acı çekermiş gibi buruşturdu. Bu görüntünün gerçek olduğuna inanmak istemedim.

"Her şey benim aptallığım yüzünden başladı. Eğer o gün sana..." durdu. Ne diyeceğini biliyordum. Bu yüzden nefretle onun yarım kalan cümlesini tamamladım.

" O gün bana ibne diyerek arkadaşlarını üzerime salmasaydın ,onlarla birlikte beni sıkıştırıp tartaklamasaydın , her aşağılayıcı cümlelerin de onlarla birlikte gülmeseydin... Daha bir çok şey. Hangisi için üzgünsün Barış ?"

Gözleri mi dolmuştu yoksa ben mi hayal görmeye başlamıştım artık ? Onun gibi birisinin ağlayabildiğine, üzülebildiğine hatta bir şeyi sevebildiğine dahi inanmıyordum.

Ama beni ilk kez o gün yanılttı Barış. Gözlerinden ardı ardına akan yaşlar ile ilk yanılgımı tatmış oldum.

"Biliyorum hiç bir özür yaptıklarımı telefi edemez. Hiç bir pişmanlığım da beni iyi bir insan yapmaz. Ama sana söz veriyorum ,bir daha asla..." durdu ve derince yutkundu.

Kızarık gözlerini ,derince gözlerim de gezindi.

"...asla benim yüzümden ağlamayacaksın"

Ve Barış bana o gün en sahici ilk yalanını söylemiş oldu.

AKVARYUM   BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin