Selamunaleykum canlar. ❤❤❤
Güzel Okumalar... ❤❤❤
Kulaklarımın doğru duyup duymadığından emin olmak için birkaç saniye öylece bekledim. Kahraman'ın ağzından çıkan kelimelerin gittiği yeri düşünmektense kulaklarımın doğru işitmesi üzerine varsayımda bulunmak daha mantıklı geliyordu.
Sahi, benim için önemlisin demişti değil mi? Baya, bildiğimiz, dümdüz bir şekilde güzel bir söz söylemişti. Kalbimin atışlarının bu kadar hızlı oluşu da gerçekten güzel bir şey söylediğinin kanıtıydı. Kulaklarıma inanamasam bile kalbimin bu reaksiyonuna inanabilirdim.
Bir de hala bana, hep alıştığımın dışında, içimi adeta sımsıcak ederek bakıyor oluşu vardı. Kalbim aynı zamanda gümbür gümbür atarken, içimde erimiş bir çikolata şelalesinin aheste aheste akıp gidiyor oluşunu anlamlandıramıyordum. Coşku ve huzur bir aradaydı ve ben gerçekten capcanlı hissediyordum. Elimdeki çikolata poşetine sarılma hissi dört bir yanımı sararken kalbimin atışını unutmaya çalışarak konuştum.
"Teşekkür ederim," Sesimin hala benimle oluşuna ve Kahraman'ın söylediği şeye karşılık teşekkür etmiş oluşum beni şaşkınlığa uğratmıştı. Şu zamana dek Kahraman'dan duyduğum en güzel sözdü ve buna karşılık söyleyeceğim onlarca şey varken ancak teşekkür edebilmiştim.
Siz de benim için çok önemlisiniz Kahraman bey ve inanın bunu belli etmemek için çok çabalıyorum.
Kahraman teşekkür etmeme bozulmamış gibi yanımda yürümeye devam etti. "Gerçekten orada yaptığınız çok önemliydi. Yani kim olsa haklı olarak telaşlanır ve asla o çikolata kavanozlarını hırsızın kafasına atmak aklına gelmezdi. Her zamanki gibi beni şaşırtmaya devam ediyorsunuz."
Şu ortamda şaşıracak biri varsa o kişi kesinlikle bendim sevgili Kahraman. Gerçekten iki medeni insan gibi muhabbet ediyor oluşumuz, bana güzel sözler söylüyor oluşunuz kulaklarıma inanmamama sebep oluyor.
Tek kaşımı kaldırarak gülümsedim ve Kahraman'a baktım. "Görevimiz Kahraman bey," dediğimde başını öne eğerek gülümsedi. "Sizin kadar olmasa da bu kasaba için elimden gelen her şeyi yapmaya hazırım. Çikolata kavanozunu hırsızın kafasına atmak da buna dahil."
Sözlerim üzerine Kahraman bir kez daha gülümsedi. O gülümseyince ben de gülümsedim, bilinçsizce yaptığım bir şeydi bu. Kahraman'ı gülerken gördüğümde kasaba meydanında, 'Gülüyor, gerçekten gülüyor, hem de bana gülüyor," diye koşturma isteğiyle dolup taşıyordum.
İki eli cebinde yanımda yürüyordu. Güzelcik'e geldiğimden beri onu ilk kez bu kadar rahat görüyordum. Ben her zamanki gibiydim ancak o farklıydı. Belki de askeri deham onu etkilemiş, hırsızı alt etme tekniğim bana karşı bakışını değiştirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Günler Bizi Bekler
HumorÇocukluğumdan beri doktor olmanın hayallerini kurdum. Bir de Çalıkuşu'ndaki Feride gibi uzak diyarlara gitmeyi. O öğretmen olarak gitti ben ise doktor oldum ve ninemin bana yadigar bıraktığı mavi bavul ile çıktım yollara. İnsan hayatı boyunca attı...