FİNAL

12.9K 1.1K 460
                                    


Selamunaleykum canlar. ❤❤❤

Güzel Okumalar... ❤❤❤

***

 *Şarkı Cankız ve Kahraman için özenle seçilmiştir.*

"Ne demek Kahraman bana evlenme teklifi ve ben de kabul ettim?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ne demek Kahraman bana evlenme teklifi ve ben de kabul ettim?"

Aileme Kahraman'dan bahsetmeyi biraz ertelemek ve kimseye, özellikle ağabeylerime bir şey anlatmadan Kahraman ile vakit geçirmek gibi güzel düşüncelerim vardı. Ancak Nazenin ailemi de düğününe çağırmıştı ve onlar tam kadro buraya geldiğinde Kahraman'la hiçbir şey yokmuş gibi davranamazdım. Ve kasabadaki herkes Kahraman ile evleneceğimden haberdarken saklamam imkansız olurdu. 

Şaşkındım, aileme söylemediğim bir hafta boyunca muhtar Reis ağabeyimi arayıp tebrik etmemişti. 

"Tam olarak böyle oldu Reis ağabey," deyip çaresiz gözlerle yardım etmesi için babama baktım. Babamın otoritesini koyup Reis ağabeyime onun çocuğu olmadığımı anlatması gerekiyordu. 

"Hepimiz Kahraman ile tanıştık ve ne kadar düzgün bir insan olduğunu gördük Reis. Sıkıntı çıkaracak bir durum yok ortada."

Babamın sözleriyle Reis ağabeyim bir şey demedi ancak bakışları hala aynı sertlikteydi. Derdini biliyordum, en başta ona anlatıp ondan izin beklemeden kendi başıma işler yaptığım için tepesi atmıştı. Benim gerçek anlamda büyüdüğümü son ayrıldığımızda kabullendiğini düşünmüştüm ancak yine eskiye dönmüştük.

"Ne yani, ağabeyleri olarak Kahraman'ın Cankız'a uyup uymadığına karar vermeyecek miyiz?" deyip Reis ağabeyimi destekledi Aykut ağabeyim. Gözlerimi devirerek ona baktığımda omuzlarını silkti. "Bakın, ben Kahraman'ı aylardır tanıyorum. Onun iyi yönlerini de kötü yönlerini de gördüm. Beni gerçekten sevdiğini ve onun benim için doğru insan olduğuna eminim. Tüm kasaba yıllardır tanıyor onu ve bu haberi aldığından beri gelip de bana kötü bir şey diyen hiç olmadı. Ama sizi de anlıyorum," deyip hafifçe gülümseyerek Reis ağabeyime ve Aykut ağabeyime baktım. En çok itiraz eden onlardı ve ikna edilmeleri gerekiyordu. Akşam Nazenin'in düğünü vardı, yapılacak bir sürü şey vardı ancak onların gönlünü yapmadan bir yere gidemezdim. 

"Benim için hep en iyisini istediniz," Anneme, babama baktım. "Harika ebeveynler oldunuz, ben kendime bile güvenmezken siz güvendiniz, arkamda durdunuz," dedim. Annem ağlamaya başlamıştı bile. Odada sanki bugün düğünü olan benmişim gibi bir hava vardı. Reis ağabeyime göre öyleydi, birazdan Kahraman beni alacak ve bir daha yüzümü göstermeyecekmiş gibi davranıyordu. 

"Annem ve babam dışında bana ebeveyn olan sizler de varsınız ve hayatımı hep güzelleştirdiniz. Şimdi de güzel olsun diye belki itiraz ediyorsunuz ancak bana güvenmenizi istiyordum. Ben büyüdüm ve bazı kararlar aldım. Siz bu kararlarımın arkasında durursanız kendimi çok daha güçlü hissedeceğim. Buna inanmıyorum ancak eğer bir gün Kahraman beni üzerse dördünüzün onun hakkından geleceğini de biliyorum," deyip gülerek sözlerimi sonlandırdım. Kollarını açıp sarılmak için bana doğru gelen ilk kişi Cemil ağabeyimdi. Gülümseyerek ona sarılırken Can ağabeyimin, ardından da somurtarak yanımıza gelen Aykut ağabeyim eklenmişti. Kocaman bir yumak oluştururken gözlerim Reis ağabeyimdeydi. Bize bakıyordu ve bakışlarının yumuşadığını gördüğümde, "Sensiz bir kişi eksiğiz," deyip onun içindeki tribün lideri coşkusunu uyandırmaya çalıştım. İşe yaradı, yanımıza geldiğinde kollarını kocaman açıp bize sarıldı. Şu an tam da küçüklüğümüzdeki gibi sevgi yumağıydık ve annemin ağlama sesleri daha da şiddetlenmişti. Cemil ve Can ağabeyim bizden ayrılıp anneme sarılmaya gittiğinde hıçkırıklarla gülerek onlara sarıldı. Neden ağladığımı bilmiyordum ancak gözlerimden yaşlar akarken gülmeye devam ediyordum. 

Güzel Günler Bizi BeklerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin