Selamunaleykum canlar. ❤❤❤
Güzel Okumalar... ❤❤❤
***
"Bunun böyle yapıldığında emin miyiz?"
Yine bir Cumartesi sabah erken uyandırılmıştım. Nazenin, Güzelcik stajımı yeterince iyi yaptığımdan emin olmak istiyordu ki bugünkü derste yine yanı başımdaydı, benden mükemmel işler bekliyordu. Ancak her an ineğin tepme tehlikesi altındayken mükemmel işler başarabilme ihtimalim çok düşüktü. Ve inek memesini her sıktığımda möölediği için yanlış bir şeyler yaptığımı tüm kasabaya duyurma niyetindeydi.
Kasabada sadece doktor kimliğimle bilineceğim bir günüm olacak mıydı merak ediyordum.
"Nazenin, Allah aşkına yardım et, hayvan acı çekiyor."
Nazenin insafa gelip yanıma bir tabure çekti. Ellerimi çektim ve onun zahmetsizce ineğin memesinden nasıl süt sağdığına şahit oldum. İnek de halinden memnun şekilde etrafına bakıyordu.
Sevgili hemcinsim, bana garezin nedir acaba?
"Bak şimdi ablacığım, öncelikle ineği sağma tekniğini bilmek önemli. Öyle gelişigüzel sıkarak sağılmaz," diyerek merhamet dolu bir ifadeyle ineğe baktı. "Ellerin temizliği de çok önemli," diyerek tek kaşını kaldırarak bana baktı. Masumum dercesine ellerimi havaya kaldırdım, "Ellerimi yıkayıp geldim," dedim. Nazenin birkaç saniye ellerimi inceledikten sonra ineğe döndü.
Normalde çok tatlı, anlayışlı ve sevecendi ancak konu hamarat bir kız olmaya gelince sıfırcı hocalardan farkı kalmıyordu.
"Sağarken arada yemek vermek de önemlidir. Kuyruğundan da korkma sana çarptırmaz. Canını yakmadığın sürece," dediğinde dehşet içinde ona baktım. "Şaka, şaka," deyip ellerini kaldırdı.
"Şu an hiç şaka kaldıracak halim olmadığını biliyorsun değil mi?" deyip elimin tersiyle alnımı sildim. Hava, derecesini tahmin edemediğim kadar soğuktu ve ben terliyordum. Çünkü karşımda sağılmayı beklenen ve nazik davranılmasını isteyen heybetli bir hanımefendi vardı.
"Baş parmağını bükmeden sağmak önemli yoksa yara olur. Çok nazikçe gösterdiğim yeri sıkıp bırakacaksın. Olabildiğince hafif ol," diyerek gözleriyle ineğin ayaklarını gösterdi.
"Nazik ol yoksa tekmeyi yersin," demek istiyordu.
Güzelcik'de bir tekme yemediğim kalmıştı.
"Tamam, tamam anladım," deyip başıma ne gelecekse bir an önce olsun mantığı ile ineği sağmak için denemelere başladım. Nazenin'in anlattıklarını göz önünde bulundurup yapmaya çalışıyordum. Birkaç denemede inek yine sinirlense de Nazenin onu sakinleştirdi. Ben de Nazenin'den cesaret alıp bir de ineğin tekmeleme korkusundan nazikçe sağmaya başladım. Ve sonunda dakikalardır beklediğim, uğrunda eziyet çektiğim o sütler yavaşça akmaya başladı.
"Valla oluyor, oluyor," deyince bağırmamdan ötürü inek huysuzlanınca susup sessizce sağmaya devam ettim. Bir yandan da keyif içinde sırıtıyordum çünkü Güzelcik'de bir şey daha başarmıştım. Ki bence bu şu zamana dek başardığım en zor ikinci şeydi.
İlkinin ne olduğunu tahmin etmemek çok da zor değildi.
Süt kovasını doldurmaya devam ederken gözüme Nazenin çarpmıştı. İneği seviyordu ancak gözü yüzüğündeydi ve arada gülümseyip duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güzel Günler Bizi Bekler
HumorÇocukluğumdan beri doktor olmanın hayallerini kurdum. Bir de Çalıkuşu'ndaki Feride gibi uzak diyarlara gitmeyi. O öğretmen olarak gitti ben ise doktor oldum ve ninemin bana yadigar bıraktığı mavi bavul ile çıktım yollara. İnsan hayatı boyunca attı...