KOMŞU TURNAM ☘

VII

VII

Avucumun içindeki çekirdekleri masaya bırakıp kabukları ağzından püskürten Serra'ya tip tip baktım. Elif ise önündeki ders notlarına gömülmüş hayatla olan bağlantısını adeta kesmişti. Normalde onu ders konusunda rahatsız etmeyen kişi ben olsam da bu sefer Serra'dan önce davrandım.

"Kızım kaldır şunu ya. İki dakika çene çalalım diye kalktık geldik. Gıybet yapmayacaksak niye çağırdın, niye geldik?" dedim moral bozukluğuyla.

Evet akşam olan planım buydu. Kızlarla çoğu akşam yaptığımız gibi birinin balkonunda oturup çekirdek çitlerken çene çalmak. Eminim Ilgaz sinirlendiğinde, aklından böyle bir plan yaptığım geçmemişti aksi halde o kadar sinirli bakmazdı.

"Ya sen geride tek kaldın diye mi üzüldün seeen?" deyip şirin şirin bana takılan Özlem'e ışın kılıcı bakışlarımı gönderdim. Hep bıldırcınım yüzünden aklıma geliyordu bu tür tabirler. Beni satan bıldırcınım. Hain bıldırcın.

Hiç demiyordu ablamsız gidemem, ablam da gelsin diye. Ilgaz abisi çağırmıştı ya, hop beni unutup koşup gitmişti bile. Kolumdaki saate baktım, onlar gideli iki saate yakın olmuştu. Babam da zaten onlardan hemen sonra çıkıp kahveye gitmişti. Benim Elif'e gideceğimi biliyordu. Zaten akşamları genelde ya kızların evine giderdim ya da kızlarla çarşıya, alışveriş merkezine, kafeye falan giderdik. O yüzden planım var falan deyince babam zaten beni bildiğinden gerilmemişti ya da sorgulamamıştı nereye diyerek.

"Ne üzülücem ya. Maç sonuçta. Kalabalıkta kaynar giderim" dedim omuz silkerek.

"Son bardak kırıcın korurdu seni" dedi Serra bir yandan ağzından çekirdek kabuğunu püskürtüp bir yandan ojesini sürmeye devam ederek.

"Kızım sizin benimle ne derdiniz var? Size anlattıklarımı dinlemiyor musunuz? Beni geçtim, çocuk saçma sapan hareketlerle üstüme geliyor"

"Tamam işte, olmuş o iş. Kıskanıyor seni, merak ediyor bak kardeşinle de ilgileniyor" dedi Elif gözünü çalıştığı dersten ayırmadan. Dikkate bak mübarek, hem bizi dinliyor hem de çalışıyordu.

"Kardeşimle benimle ilgilenmeden önce de ilgileniyordu. Üstelik ilgilenemez kimse benim kardeşimle. Ben ilgilenirim onunla" dedim tek kaşımı kaldırıp önümdeki tabağı ileri ittirerek.

"E yuh be kızım. Kardeşini bile kıskanmaya başladın çocuktan" dedi Pınar telefondan kafasını kaldırarak.

"Anlamıyorsunuz, beni aralarına almadılar. Yoksa ne diye kıskanayım?"

"Tabii canım tabiiii" deyip Serra ve Pınar aynı anda başlarını sallarken Elif de tekrar başını kaldırmadan "İki bilet varmış baksana Kürşad'ı bile çocuğu götürsün diye son anda iptal etmiş. Neresinde götürseydi seni, cebinde mi?"

"Aynen son dakika bilet bulmak zordur, karaborsa tipli bilet satan adamlarda kazıklıyorlar zaten" dedi Özlem elini daldırıp bir avuç çekirdek daha alarak. Tabağı onun önüne doğru itip daha rahat almasını garantilemeye çalıştım. Dudaklarım kabardığı için daha fazla devam edemeyecektim.