Multimedya : Alper Ayyıldız - Ağustos Sırılsıklam_iyi okumalar_
Sabah Belindaya anonimden bahsettiğimde fazla heycan yapmış engeli kaldırmam konusunda ısrar etmişti. Hatta bu ısrarı hastaneye gidene kadar devam edince susması için engeli kaldırdım. Ama 1 saattir mesaj atmıyordu.
Ben ise Egemen hocanın verdiği makaleleri konusuna göre sıralıyordum. Aman ne ilgi çekici ben şuan ameliyatlara girmek için can atarken adam bana "Bo gönlok omoloyotloro son gormoyocokson. Otor mokololoro sorolo" demişti. Sıkıntıyla ofladım.
"Şikayetin var galiba?" Birden gelen sesle irkildim ve arkama döndüm. Kapıda dikilmiş bana bakan Egemen hocayı görünce itiraz ettim. " hayır hocam işimden gayet memnunum." Deyip yalandan gülümsedim.
"Peki o halde yarın da devam edersin" dedi.
Benim gözüm seyirirken o sandalyesine oturdu ve telefonuyla uğraşmaya başladı.
"Hay sıçayım ya" diye mırıldandım.
Bana yandan baktı ve "bir şey mi dedin?" Dedi.
"Tabi dedim" deyip gülümseyeme çalıştım.
"İyi o halde. Şimdi çıkabilirsin. Acilde çalış mesain bitene kadar. Kalan işlere yarın devam edersin."
Sevinçle yerimden kalktım. Kan almak bile bu durumdan daha eğlenceliydi. Yerimden kalktım bir iki esneme hareketinden sonra kapıya yürüdüm. 4 saat oturmuştum. Boru mu? Tam kapıdan çıkmak üzereyken "ha bu arada bugünki getirdiğin kahve 62°C ydi. 64° istemiştim. İlk günden pürüz çıkarma." Dedi.
Yanlış bir şey söylememek için dilimi ısırdım ve kafa sallayıp çıktım. Kapıyı kapattıktan sonra yerimde tepindim. Ayaklarımı vura vura acile giderken Gencayın adımı seslenmesiyle ona döndüm.
"Efendim?"
"Öğlen yemeği yemediysen beraber yiyelim?" Dedi sorarcasına.
Telefonumdan saate baktım. Ne çabuk ögle olmuştu? Olur manasında kafamı salladım. Beraber kafeteryaya gitmeye başladık.
"Ya telefonunu kullanabilir miyim?" Dediğinde sol omzumdan ona baktım
"Hayır" bunu beklemiyordu sanırım bozuldu ama renk vermediğini sanarak devam etti. "Telefonumu bugun evde unutmuşum."
Omuz silktim. O sırada Belinda ile Emiri aynı masada görünce yemeğimizi alıp onlara ilerledik. Oturduğumda Emir keyifliydi ama aynı şeyi Belinda için söyleyemeyecektim.
Kaş göz yaptım bana bakınca dudağımı oynatarak 'ne oldu' dedim. Omuz silkti ve yemeğine geri döndü.
Bunu ona eve gidincede sorardım nasıl olsa.
~~~
Saat 18.00 ya geliyordu. Anonimden hâla mesaj yoktu. 19.00 da çıkacağın için her işimi yavaştan yapıyordum. Acilde tek tük insan vardı ve onlarada hemşireler bakıyordu. Sedyeye oturdum ve bacaklarımı sallarken telefonum titredi.
0534...: Bugün seni ihmal ettim. Ama balım işlerim yoğundu müstakbel kocana acı da bugün engel atma.
Mercan : ne saçmalıyorsun?
0534...: şimdi bir espri yapardım. Saç malanmaz taranır diye ama gel gör ki hâlim yok.
Mercan : birinin canı engel çekmiş?
0534...: hayır ya
Mercan : adını söylesene seni öyle kaydedeyim.
0534...: ismime gerek yokki
Mercan : nasıl kaydedeceğim ya?
0534...: müstakbel kocam yazabilirsin? Sevgilim? Nişanlım?
Verdiği örneklere gözlerimi devirdim. Ve numarasına basıp 'engellediğim' olarak katdettim.
Tekrar mesaja döndüm.Mercan : ben anladım senin ne sitediğini. Engel.
'Engellediğim' kişisini engellediniz.Engellediğim : ya gülüm yine ne dedim ki?
(Mesaj gönderilemedi)Engellediğim : neyse dikenlerine katlanacağız artık. (Mesaj gönderilemedi)
