[36]

5.6K 254 49
                                    

Multimedya : No1 : Böyle İyi

_iyi okumalar_

° Bir buçuk yıl önce°

Genç adam direndiği duvarda doğruldu ve arkadaşına baktı.

"Egemen neyi bekliyoruz allasen. Götüm dondu"

"Sus lan iki dakika. Çıkacak şimdi"

Bir süre daha soğukta bekledikten sonra Yiğit arkadaşınin koluna vurdu.

"Ohaa şu hatuna bak"

Egemen umursamazca işaret ettiği yere baktı. Sonra yiğitin ensesine vurdu.

"Yengen hakkında doğru konuş puşt."

Yiğit yüzünü buruştururken ayni zamanda ensesini ovuyordu.

"Ne biliyim kanka onun Açelya oldugunu"

Egemen tekrar arkadaşınin ensesine vurdu "Mercan. Sen Mercan de. O benim Açelyam"

Yigit küskün bir şekilde Egemene baktı ama Egemen onu umursamayıp arkadaşlarıyla güle oynaya gelen Mercanı göz hapsine almıştı. Her gün hastaneden çıktıktan sonra apar topar soluğu burda alıyordu.

"Yanlız kanka yanındaki sarışında iyimiş"

Egemen göz devirdi ve bir dahaki gelişinde Yiğiti getirmeyeceğine kendi kendine söz verdi.

Kız yine Egemeni fark etmedi ve yanından geçti. Oysa Egemen belki göz göze geliler diye 138 gündür çıkışta onu bekliyordu.

Kızın arkasından baktı. Kız koşarak Emirin sırtına atladı ve gülerek bir süre öyle durdular.

Egemen ellerini yumruk yapmış sıkıyordu. Sonra hızlı adımlarla orayı terk etti. Koşar adım gittiği yolda Yiğit arkasından seslendiysede cevap vermedi. Gördüğü ilk ara sokağa yoneldi ve bir kaldırıma oturdu.

Cebinden telefonunu çıkardı ve rastgele bir müzik açtı.

"Dünya dönmese de olur, ateş buz tutsa da olur
Kuşlar uçmasa da olur, 15 - 10 olsa da olur
Kardeş olmasan da olur, kalleşler neden defolu
Cap'im olmasa da olur, selam vermesem de olur

İçkim hep masada durur, rap'im olmasa da olur
Jeep'im olmasa da olur, J&B bitmesin ne olur
Kelimelerdeki oyun, Harry Potter'ların sonu
Seni aşar bunun boyu, lanet olasıdır huyu

Güneş doğmasa da olur, Zeliş olmasa da olur"

'Mercan olmasa da olur'

Sinirle telefonu yere attı ve mırıldandı. "Şansımı sikeyim denk gelen şarkıya bak"

Telefonu çalınca fırlattığı yerden aldı. Ekran kırılmıştı umursamadan cevap verdi.

"Ne?"

"Egemen! Nerdesin sen çabuk hastaneye gel."

Göz devirdi. "İşlerimi halledip çıktım baba"

"Annen ameliyata giremeyecek sen gir onun yerine."

"Daha beyin cerrahı olmadım baba uzmanlığım yok. Ne demek annem girmiyor."

"Tansiyonu düşmüş. Carrahpaşaya kaldırmışlar onun yanına gidiyorum. Derhal hastaneye git."

"Bende geliyorum. Ahmet hoca baksın hastaya" dedi ve babasının cevap vermesini beklemeden kapattı. Koşar adım yöneldiği sokaktan çıktı ve karşısındaki binaya koşturdu.

Danışmadaki kıza yaklaştı ve "Sevda Atay hangi odada kalıyor?" Dedi.

Kız önündeki bilgisayara baktıktan kısa bir süre sonra "1527 numaralı odaya almışlar 4. Kat" dedi. Egemen asansörleri geçip merdivenlere koşturdu.

Odanın önüne gelince adımları birden durdu. İçerden gelen sesleri dinlemeye başladı.

"Yanlızca biraz aç kalmışsınız Sevda Hanım. Kendinize iyi bakın" kaşlarını çattı.

"Saol Mercan kızım. Koşturmaca işte. Yemek yemeye vaktim olmuyor."

Mercan?

Egemen odaya girmeyip sırtını kapının yanındaki duvara yasladı. Kapının aralığından gördüğü kadarıyla yatakta yatan annesi Mercanın ellerini elleri içine almış gülümsüyordu.

"Siz yinede dikkat edin. Sevda hocam" dedi gülümseyerek.

"Ne hocamı canım. Abla de sen"

Mercan tam bir şey diyordu ki telefonuna gelen çağrıyla izin isteyip kapıya yöneldi. Egemen o sıra arkasını döndü görmemesi için. Mercan uzaklaştıktan sonra annesinin yanına girdi.

"Aaa oğlum? Senin ne işin var burda?"

"Babam burda olduğunu söyledi" dedi ayni zamanda da yatağının kenarına oturdu.

"Bir şeyim yok. Hem gerek yoktu sana canım" dedi şefkatle gülümserken.

"Merak ettim anne. Bir şeyin olmadığına emin misin?"

"Yok kuzum bir şeyim." Egemen annesinin omzuna kafasıni koydu. Annesi yanağına dokunup okşadı "bir derdin var sanki? Anlatmak ister misin?"

Egemen omzuna kafasını daha çok bastırdı. "Birini seviyorum. Galiba"

Annesi güldü. "Ne demek galiba ayol? Ya seversin ya sevmezsin. Anlat bakalım şu kızı?"

"Ne bileyim işte. Bir gülüşü var.." derin bir iç çekti. "Tamam diyorum. Bu kadar yaşadığım yeter. Bana olmadığını biliyorum. Ama çok güzel gülüyor. Ağlamasın istiyorum. Ama çok güzel ağlıyor. 5 saniye sarılsa 5 sene severim haberi yok."

Annesi oğlunun yanağını şefkatle okşadı. "Oğlum hayırlı olsun aşık olmuşsun"

İç çekti sadece. O sıra odanın kapısı açılınca Egemen annesinin omzundan başını kaldırdi.

"Oğlum gelmişsin. Gelmene gerek yok dediğim halde!"

Göz devirdi Egemen sadece. Annesi yerinden kalktı babasının omzuna elini koydu "aman Haluk bana çok düşkün kıskanma!"

"Gelin buraya" dedi Haluk ve ikisininde belinden tuttu ve kendine çekti. "Kimim var sizden başka benim?" Annesinin saçını kokladı ve öpücük kondurdu.

Annesi kıkırdarken Egemen gülümsemekle yetindi. Haluk Egemenden ayrıldı ve "hadi git. Bizi yanlız bırak" dedi şakaya karışık.

Egemen muzip bir ifadeyle annesine bakarken annesi Babasının omzuna vurdu. Bir şeyler söyledi ama o çoktan kapıya yönelip çıkmıştı.

Üniverstenin karşısındaki otoparktaki arabasına bindi arabayı çalıştırınca radyoyu açtı.

"Beni uyandırın bu nasıl bi' rüya
Kurumayan sulu boya gibi paranoya
Olmasa da olurmuş atmasana Ziya
Sigarayı da seni de bırakırdım güya"

Gülümsedi. Olurdu belki Mercan da onu tanısa severdi.

..............................

Bundan sonraki de instagram paylaşımları olur. Bu bölümü ne zamandır yazmak istiyordum.

Yorumlarınız beni mutlu ediyor. Hep olun♡






Engel | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin