[28]

5.7K 259 55
                                    

Multimedya : Anıl Piyancı & Ezhel - Kafa 10

Ben geldim:))

_iyi okumalar_

0543.....:

"Elveda de sevdiklerine doktor son:2"

4 - 5 gündür sürekli böyle mesajlar alıyordum. İlk başlarda takmasam ve şaka olduğunu düşünsemde şakanın tadı kaçmıştı ve ben sanırım korkmaya başlamıştım. Ölümden değilde yapamadığım şeyler vardı. Hem daha serseriyi bile tanımıyordum. En azından kim olduğunu bilseydim.

Saçma düşüncelerden kafamı sallayıp çıktım.

Emir arabayı park ederken onu beklemeden hastanenin içerisine girmiştim. Havalar giderek soğuyordu. Soğuk havaları sevmiyordum, kalın giyinmeyide..

Apar topar merdivenlerden çıktım. Asansörün önü kalabalıktı beklemek istemiyordum. Bu mesajlardan kimseye bahsetmemiştim. Tamam ilk başlarda şaka olduğunu düşünmüştüm ama daha sonradan beni kalabalık bi yerde alıkoyamazlardı ya? Ya çevrildi o düşüncem. Günün hiçbir saati tek başıma bir yerlere gitmiyordum bile.

Sırf boş tehditlerden dolayı durgunlaşmıştım. Giyinme odasından çarcabuk üstümü değiştirdim ve çıktım. Egemen hocaya kahvesini hazırlayıp odasına götürdüm lâkin oda da yoktu. Kaşlarımı çattım. Kahveyi masasına koyup çıkarken kapı birden açılınca yerimde sıçradım ve geriye çekileyim derken dengemi kaybedince gözlerimi kapatıp acı sonu bekledim. Muhtemelen bir yerlerimi kırardım. Belime sarılan kolla kendime geldim. Tanıdık bir koku etrafımı sararken gözlerimi açtım. Egemen hocayı gördüm. İlk defa bu kadar yakındayken incelemeden edemedim.

Karışmış saçları, kavisli ve alınmış gibi duran kaşları, uzun ve gür kirpikleri koyu kahverengi gözleri, vişne rengine benzer dolgun dudakları, modellere benziyordu. Gözlerimi bir kaç kez kırptım. Hâla elleri belimdeydi kendimi geri çekip aramıza mesafe ekledim.

"Pardon hocam siz birden kapıyı açınca şey ettim.."

"Ne ettin?"

"Korktum yani

Muzip bir ifadeyle bana bakarken "hmmm" dedi ardından devam etti "napıyordun burda?"

Bu kadar uzun süre gözlerine bakınca ister istemez çekindim. Birinin gözlerine pek bakamazdım.

"Kahve" deyip masasına koyduğum dumanı hâla tüten kahveyi gösterdim. "Getirdim"

Tekrar "hmm" dedi. Yanımdan geçip masasına oturdu. Kahvesine uzandı uzun bi yudum aldıktan sonra " olmamış bu. Soğuk aynı zamanda"

"Yoo gayet sıcaklığı yerinde. Ama tadını bilemem" dedim kendimi savunmaya geçip

"Yok beğenmedim. Olmamış bu"

"Yenisini mi yapmamı istiyorsunuz?" Dedim tek kaşımı kaldırıp.

"Hayır. Yolda kahve almıştım zaten" dedi.

Göz devirdim. Madem yolda kahve alabiliyordu neden bana eziyet ediyor. 64°c yi tutturayım derken yanmışlığım vardı.

"Benden istediğiniz bir şey yoksa gidiyorum?"

Biraz düşündü ve " aslında bir şey istiyorum"

"Nedir?"

"2. Kattaki danışmaya bir dosya bırakmıştım. Al ve incele onu. Hastalığın ne olduğunu bulursan ameliyata girersin. Yoksa şansına küs"

Hevesle başımı salladım " o zaman ben çıkıyorum"

Eliyle kapıyı gösterdi ve gülümserken "durduğun kabahat" dedi.

Koşa koşa 2. Kata indim. Bu heycanım ve yerimde duramayışım yüzünden asansör kavramını unutmuştum. Asansörle daha çabuk ineceğimi biliyordum ama boş boş beklemek bana göre değildi. Tabi eringenliğim tutarsa o ayrı.

Danışmaya geldim ve elimi koyup soluklandım.

"Gamze Egemen hoca dosya bırakmış buraya?"

Muhtemelen çakma sarışın olan Gamze gülümsedi. Bu kızdan pek haz etmiyordum.

"Ay şu yakışıklı olan Egemen mi?"

Goz devirdim. "Sana ne adamın yakışıklılığından? Ver şu dosyaları acelem var."

"Aman canım ne kızıyorsun?"

Cevap vermeyince devam etti "ilgisini çekebilmek için neler yapmadım ya. Dedi ve göğüslerini oynattı. Gözlerim göğüslerine kaydı. Zümrüt yeşili ipek bir gömlek giymiş ve üsten 3 düğmesini açmış. 'Hiç giymeseydin' dedim içimden. Muhtmelen 95 olan göğüslerine baktım sonra kendi 85'lerime. Kafamı salladım. 'napıyorum ben ya?'diye mırıldandım. Ama Gamze susmuyordu. Elini oynatarak işveli işveli konuşurken elindeki dosyada hâliye eliyle gidiyordu. Elini tutup kendime çektim ve aldım. Gamze şaşkın şaşkın bana bakarken onu umursamayıp geldiğim yönün tersine asansörlere yöneldim.

2. Katta konferans salonu da vardı. Ve ordaki hazırlıkları görünce mideme yumruk yemiş gibi oldum. İş güç derken unutmuştum. Cuma günü serseriyle tanışacaktım. Bugün çarşambaysa 2 gün var demekti. Bi an dehşete kapıldım. Gerçekten kim olduğunu bilmek istiyor muyum? Diye düşündüm.

Ya sevmezsem? Ya hayal kırıklığına uğrarsam? Ya umduğum gibi olmazsa?

Beynime anında istila eden soruları göndermeye çalıştım lakin birini göndersem biri geliyordu sanki. Bende bunu yatarken düşünmeye erteleyip üzerlerini örttüm.

Benim için şuan bu dosyaya bakmak önemliydi.

...................

~ Olaylar hızlı mı gelişiyor? Ben bir an önce tanışsınlar falan istiyorum. Sizce nasıl olmalı?

~ Bir de serseriyle ilgili tahminleriniz var mı? Başka bir karakter mi? Yoksa tanıdık mı?

~ Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.😘😘❣❣









Engel | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin