[26]

5.8K 286 62
                                    

Multimedya : Gülşen - Aşk Cinayet Sever

_iyi okumalar_

Bu gün günlerden cumartesiydi. Hepimiz izin günümüzü bugün kullandık ve şuan avmdeyiz.
Hani balo için elbise alınan yerlerin olduğu yer işte.

Bilmem kaçıncı mağazadanda eli boş çıkıyoruz. Bade ve Belinda gördükleri mini elbiselere yapışıyordu. İlk ben gördüm kavgası yapıyorlarken Emir aralarına girip elbiseyi ikisindende alıp yavaşça yerine geri asıyordu ve mağzadan çıkıyorduk. Mutlu son.

Etraf kalabalık olmasa bulunduğum yere çöküp bacaklarımı ovacaktım. 82 yaşındaki anneannem gibi.

"Siz gidin artık. Ben sizi yavaşlatırım. Salın beni." Deyip isyan bayraklarını çektim.

Emir güldü ve yanıma gelip saçlarımı karıştırdı ve kolunu omzuma attı. Belinda ve Bade kol kola girmiş önden önden yürüyordu. Gece de daha demin buralardaydı.

"Emir lütfen gidelim artık. Ben sonra kendime bakarım. Ayaklarım koptu" dedim.

"Sabret civciv yemek yemeye çıkarız birazdan"

Civciv? Sarışın olsam neyse. Takılmadan sırıttım sadece

İleriye baktığımda Bade ve Beliş bir elbiseye hayran hayran bakıyorlardı. Sonrada ikisi birden mağzaya girmeye çalıştılar. Bizde arkalarından girdik. Mağzada boş sayılacak şekilde insan vardı. Kıyafetler arasında kaybolurken bende bakınmaya başladım. Göğüs kısmında dantel olan mini bir elbise görünce denemek istedim. Kimseye görünmeden kabinlere doğru gittim ve üstümü çıkarıp elbiseyi giydim.

Mercan : pişt

Anında görüldü oldu ve iki saniye sonra yazmaya başladı.

Serseri : efendim güzelim?

Mercan : müsait misin?

Serseri : şuan evdeyim ve çok müsaitim. Oldukça müsaitim. Neden?

Sırıttım. Oldukça müsait?

Mercan : pekiiii

Mercan :

Bu elbiseyi almayi düşünüyorum nasıl?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu elbiseyi almayi düşünüyorum nasıl?

Serseri : siktir!

Serseri : hani elbise nerde?

Serseri : siktir! siktir! siktir! Ordan çıkmadığını şaka yaptığını ve beni sevdiğini söyle

Serseri : katil mi olayım? Doğmamış 22 çocuğumuzla ortada mı kal? Ben hapishanede çocuklarımın nasıl büyüdüğünü görmeden mi yaşlanayım?

Serseri : ha güzelim? Bunları mı istiyorsun?

Mercan : djsjsjjddjjdd sakin ol!

Mercan : şaka yaptım. Kabinden çıkmadım bile

Serseri : ohh! Beni nasıl rahatlattın bilemessin.

Serseri : yani rahatladım sayende

Serseri : yani şey işte ya o elbiseyi almamana sevindim.

Serseri : ne diyorum ben ya.

Mercan : hakikaten ne diyon sen ya?

Serseri : akıl mı bırakıyorsun?

Mercan : düşüyorum.

Serseri : tutarım :)

Mercan : Şey.. Beliş çağırıyor sonra konuşuruz.

Yazıp telefonu kapattım ve çantama yuvarladım. Kendi üstülerimi giyip kabinden çıktım. Saçmalamayın tabiki de Belişin çağırdığı falan yoktu. Zaten kabinden çıkınca bizimkilerin beni bırakıp mağzadan çıktığını fark ettim. Omuz silktim ve umursamazca kıyafetlerin orda dolanmaya devam ettim.

Genç bir çalışan yanıma yaklaştı ve "yardımcı olabilir miyim?" Dedi gülümseyerek.

Bende baş salladım ve "elbise arıyorum. Baloda giymek için. Ama ya bunlar çok sıradan ya da giyemeyeceğim kadar dekolteli"

Çocuk anlayışla baş salladı. Yaka kartına gözüm kayınca adının Mert olduğunu öğrendim. Gözüm benle konuşurken sürekli hareket halinde olan parmaklarına kayınca yüzük gördüm. Demekki evliydi. En fazla 25 gösteriyordu.

"Anlıyorum sizi. Bizim özel dikim kıyafetlerimiz var dilerseniz onlarıda gösterebilirim?"

"Çok iyi olur" dedim. Cidden bugün bu elbise işini halletmek istiyordum.

Birlikte üst kata çıktık. Burası butik gibi düzenlenmişti. Elbiselere bakınmaya başladım. Gözüm bir elbiseye takılınca elime alıp inceledim. Gösterişli bir elbiseydi. Arkasına önüne baktım. Üstüme tuttum dizimin bir karış üstündeydi.

Merte elbiseyi gösterdiğimde baş salladı ve gülümsedi "harika bir tercih. Kaç beden giyiyorsunuz?"

"36" dedim. Bir şey demeden elbiselere baktı ve 36'yı bulup elime tutuşturdu. "Deneme kabinleri sağda" dedi ve geçmem için ışığı yaktı.

Kabine girip elbiseyi çabucak üstüme geçirdim. Aynadan baktığımda 'işte bu' dedim içimden ve geri çıkartıp üstümü giydim. Elbiseyi alıp Merte uzattım "alıyorum"

Baş salladı sadece aşağa indim ve maaşımın yarısını elbiseye verip mağzadan çıktım. Belişi arayıp üst katta olduklarını öğrenince yürüyen merdivenlere yönelip üst kata çıktım.

Tavuk dünyasına girdiğimde etrafa bakındım. Emir burdayız der gibi el sallayınca koşar adım yanlarına gittim.

Maaşımın yarısını verdigim ,evet bunu bir yıl hiç bıkmadan söyleyebilirim, elbiseyi güzelce sandalyeye koydum. Ee ben ayakta kaldım.

Emir 'napıyon değişik?' Der gibi baktı. Umursamayıp yan masadan sandalye çektim ve oturdum.

Belinda yemekten kafasıni kaldırdı ve yanıma oturttuğum çantayı işaret edip "o ne?" Dedi.

Omuz siktim o sıra benim icin gelen garsona "bi'köri alayım" dedim. Baş salladı ve masadan uzaklaştı.

"Elbisem"

"Ne? Bizden habersiz mi aldın?" Dedi Bade

"Sizden fırsat oldu sanki" dedim. Homurdansalar da bana kötü bakışlar atsalarda umursamadım ve önümdeki suyu açıp içtim.

Daha sonra yemekler gelince Sesizce yemeğimiz yedik. Ardından onlardan ayrılıp eve geçtim. Yorulmuştum yahu.

Saat akşam 5'e gelirken evdeydim. Pijamalarımı giydim ve koltuğa uzandım. Televizyon keyfi yaparken uykum gelince gözlerimi kapattım. Televizyon izlerken uyumayı seviyordum napayım?

..............................

¤ Niye yorum yok :( üzülüyorum ama. Satır içi yorumlarınız beni mutlu eder.

¤ Oy ve yorum yapmayı unutmayın.

¤ Sizi seviyorum. Kendinize iyi bakın😘😘❣

Engel | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin