Sensizlik mecbur bu veda
Ertesi gün alyanın cenazesine katılanların arasında emre yoktu. inanmıyordu kendini deli gibi suçluyor kendinden nefret ediyordu. Funda öfkesini üzüntüsü kinini hırsını göz yaşlarını emre kusmuş alyanın ölümünden onu suçlamıştı.
Lavin dün gece funda ve burak'ı ne kadar arasada açan olmamıştı ertesi gün sabahın erkenden saatinde kalkmış tekrar aramıştı.
Fundanın telefonunu açan Burak olan biteni üzgün bi şekilde anlatmış öğle namazıdan sonra cenaze olduğunu söylemişti. Lavin duyduklarını sindiremeden göz yaşlarına boğuldu onu taşıyamayan bacakları yere çöktü. hıçkırıkları odanın duvarına çarpıp kulaklarına vuruyodu.3 saatini ağlayarak geçiren Lavin telefondaki adrese bakıp yola koyuldu cenazeye 2 saat vardı oraya gitmesi bi saatini alcaktı. O giderken arkadaşıyla vedalaşmamıştı şimdi o kadar pişmandı ki gittiği için oda kendinden nefret ediyordu.
funda ağlayarak Burak'ın verdiği siyah şalı kafasına geçirdi. Burak hüzün dolu gözlerle sevgilisinin ağlamaktan kızarmış gözlerine bakıyordu. Derin bir nefes alıp "gidelim mi" diye fısıldadı. Funda cevap vermek yerine kapıya doğru yürüyünce arkadasından izleyip peşinden gitti.
Hanzar can Melih ve kadir hastanede sargılı bacakla boş boş yeri izleyen Emre'ye korku ve hüzün dolu gözlerle baktılar. Eğlenceli çocuk gitmiş ruhsuz kalpsiz bir robot gibi etrafa bakıyordu. Sabah uyandığında yine Alya'yı sormuş öldüğüne inanmamış inanmak istememişti. çocuklara sürekli Alya'yı getirmesini ya da ona götürmelerini istiyordu. Delirmiş gibiydi.
Hanzar daha fazla dayanamayıp dışarı çıkınca can sıkıntıyla yüzünü avuçladı. Melih kafasını saklarken Hanzar emre yerine bı sigara yaktı. Durumu vahimdi ilk defa başına böyle bişey geliyordu kolay atlatamıyacaktı.
Bı süre sonra çocuklardan biri emrenin başında durmuş diğer üçü cenazeye doğru yola koyulmuşlardı.
Cenaze oldukça kalabalıktı alyanın halaları teyzeleri amcaları dayıları kuzenleri arkadaşları öğretmenleri ve köşede kızarmış ve son damlalarını döken gözleriyle Lavin vardı.
Gözleri buğulanmış ama tabuttan ayırmayan Lavin hanzarların geldiğinden haberi yoktu. Hala Birinin çıkıp şaka diyet bağırmasını bekliyordu. Lâkin kızının tabutuna sarılıp ağlayan anne bunu inkar ediyodu.
Funda ve burak hanzarlardan sonra gelmişti lakin funda kalabalığı görünce "gitmet istemiyorum doğru değil" diyip arabadan inemiyordu.
Can ve Melih kalabalığın içinde annenin feryadını dinlerken Hanzar kalabalığın yanı sıra köşede elindeki sigarayla anneyi yada etrafı izliyordu.
Funda hala inmemek için direnirken Burak köşede sessizce ağlayan Lavini gördü.
Ardından Fundaya Lavinin yerini gösterdi. Funda kızarmış gözleriyle Burak'ın gösterdiği yere baktı, sessizce ağlayan Lavini oda görünce daha çok ağlayıp hızla arabadan çıktı. Kalabalığın arasından geçip Lavine sarıldı.İki arkadaş köşede sessizce ağlarken Burak fundanın yanına gelip "helallik alıncak gel hadi" diye fısıldadı. funda burakla birlikte giderken lavinde sessizce onları takip etti.
Hanzar dahi herkes toplanırken imam alya adına üç kez helallik istedi. Herkes hakkını helal ettikten tabut gömülmek üzere omuzlandı.Kızlar tabutun ardından gözü yaşlı bakarken çocuklar mezar için arabaları getirmeye gitmişlerdi.
lavinde Burak ve fundanın aracına bindikten sonra mezara doğru yola koyuldular.mezara geldiklerinde Lavin sessizce iç çekip arabadan indi. İndiğinde karşı tarafada hanzarın indiğini gördü. kısa bi göz temasının ardından Lavin hızla gözlerini kaçırıp kalabalığın olduğu yere doğru adımladı.
Hanzar kalabalığın içine girmek yerine köşede arkadaşını bekleyen Lavini göz hepsine aldı. Oda bı köşeye gidip elleri cebinde cenaze boyu ağlayan kızı izledi.
Funda ve Burak da geldikten sonra beraber alyanın gömülceği yere doru gittiler.
Dualar edildikten sonra Alyanın narin bedeni beyaz kefenle birlikte toprağa serildi. Lavin bu sahneye daha fazla dayanamayıp arkasını dönüp hıçkıra hıçkıra ağlarken Funda ağlamaktan şişen gözlerini kapadı. Burak hızla Fundayı tutup kucağına alırken Lavin panikle bayılan arkadaşına döndü. ikili hastaneye giderken Lavin ne yapacağını şaşırmış şekilde kucağında Fundayla giden Burak'a bakıyordu.
kulağına değen nefes ardından duyduğu sesle bakışları değişti. "arkadaşın her zaman ölmüyor burda kal" bakışlarını hanzara çevirmekten korkan Lavin gözünden akan yaşı silip üstüne toprak atılan bedene baktı.
cenaze bitmiş herkes evine dağılırken Lavin taksiyi aramak için telefonu aradı lâkin telefonu da buraklarla birlikte hastaneye gitmişti. topraklı yolda düşünmeyi bırakıp yürümeye başladı. Biraz yürüdükten sonra yanında duran jipe ve içinde kasları çatık bı şekilde ona bakan hanzarı görünce korktu.
"Bin" hanzarın tek kelimesine itiraz etmicek kadar yorgun ve üzgündü.