Acıların çürümüş hayallerinle
Kaşlarını çatıp omuzlarını silkti ardından umursamaz bi sesle "sen bilirsin"dedi.
Lavin bi süre hanzarın gözlerine bakıp derin nefesle köpeğin yanına doğru ilerledi yavaşça başını okşayıp kucağına aldı. Kapıya doğru yürüdü lâkin Hanzara bakmadı. kapıyı açıp dışarı çıktı beklemeden ardından kapıyı kapattı. Köpek huysuzca Lavinin kucağında kıpırdanıp aşağı atladı. Lavin köpeğe tebessüm edip gittiği yere doğru adımladı.
Hanzar giden Lavinin ardından bu süre bakıp geri gelir düşüncesiyle odaya girip yarım bıraktığı uykusuna devam etti.
Lavin saatte en son baktığında 13:45 di derin bı nefes alıp etrafa baktı.ıssız ormanda yanındaki köpek dışında kimse yoktu ve yağmur çiselemeye başlamıştı.
Köpeğin başını biraz daha sevip ayağı kalktı ardından köpeği kucağına alıp ıslanmamak için korunaklı bı yer aramaya koyuldu.
Hanzar çalan telefonuyla gözlerini açarken havanın karardığını fark etti. Kısık gözlerle odaya bakıp telefonunu aradı. Komidinin üstündeki telefonu eline alıp kim olduğuna bakmadan açtı. Arayan Melihti.
"Neredesin abi eve geldik yoksun"
"İşim var noldu"
"Bı haftadır doğru düzgün haraç yapmadık dün bugün için yapcaz dedin ortalarda yoksun"
Hanzar biandan melihi dinleyip biandan da uyku mahruru gözleriyle yatakdan kalkıp solana doğru yürüdü.
"Gelicem gece"
solana girip Lavini aradı lâkin göremeyince kaşlarını çattı ardından melihin "ne zaman" sesi duyuldu.
"Gelemem bu gece"
"Dalga mı geçiyorsun abi"
"Yarın gelcem"
ardından melihin bişey demesine izin vermeden telefonu kapattı. Çatık kaşlarıyla mutfağa baktı lâkin orda da yoktu. oda geri dönüp üstüne çıkardığı sweatshirt'ü giyip hızla evden çıktı. Hava kararmış saat 7:21 olmuştu. kararmış havaya ve sessiz ormana bakıp sağlam bi küfür savurdu. Ardından vakit kaybetmeden Lavini aramaya koyuldu.
Lavin saatlerce koca ormanda gezmiş kendine korunaklı bı yer aramış bulamayınca yorulup kucağındaki köpekle bi ağacın altında uyuya kalmıştı.
Hanzar 1 buçuk saattir lavini arıyordu lakin hala bulamamıştı ne bağırışlarına cevap veriyor ne de görüyordu. her baktığı yere sağlam bi küfür savurup aramaya devam ediyordu.
Aradan bi süre daha geçmiş Hanzar Lavini bir ağacın altında kucağındaki köpekle uyurken görmüştü. gördüğü gibi yüzünde bir rahatlama oluşurken kaşlarını çatıp kucağındaki köpeğe baktı. Başını sallayıp yavaşça Lavine doğru ilerleyip ikisini de kucağına aldı. tek eli bacaklarındayken diğer eli belindeydi. Köpek Lavinin karnında rahat bi konuma girerken Lavin başını yan çevirin burnunu hanzarın koluna sürttü.
Hanzar yol boyunca ormanın sessiz rüzgarıyla yürümüş ara sıra kucağındaki kıza bakmıştı. Evin önüne geldiklerinde köpek uyanmış Lavinin kucağında atlamıştı.
Hanzar bu hakaretle Lavinin uyanmasını beklerken Lavinin hiç bı tepki vermeden uyumasına kaşlarını çatmıştı.
Lavinin bacaklarındaki elini kısa süreliğine çekip saksı daki anahtarı alıp kapıyı açtı.
ardından kapıyı kapatmadan salona doğru gidip Lavini yanan şöminenin karşısındaki koltuğa yatırıp kapıya doğru ilerledi köpek içeri girip tekli yer minderine yatmış kendini yalarken Hanzar çatık kaşlarıyla ona bakıp kapıyı kapattı.
Ardından Lavinin üstünü örtmek için odadan pike almaya gitti. Odaya girip yatağın üstündeki pikeyi eliyle çekiştirip salona geri döndü. Lavinin yanına gidip üstünü örtmek için eğildi lâkin kızın kızarmış yanaklarını görünce kaşlarını çatıp elini yanaklarına koydu. Tenin fazla sıcak olduğunu görmesiyle kaşlarını çatıp elindeki pikeyi yere bıraktı.
Yavaşca Lavine eğilip üstündeki beyaz sweatshirt'nü çıkardı. Lavin bu hareketine söylenirken Hanzar onu dinlemeyip mutfağa gidip boş bı kaba soğuk su koydu ardından içine bu kaç ıslak mendil atıp salona döndü. Lavin uyanmış korku dolu gözlerle üstündeki siyah südyene ve yerdeki beyaz sweatshirt'üne bakıyordu. Görüş açısına giren hanzarlar hızla yerdeki kıyafetiyle kendini kapatmaya çalışırken Hanzar onun bu çabasını görmemezlikten gelip konuşmaya başladı.
"O kadar saat dışarda kalınca hasta olmuşsun ateşin var, giyme"
Lavin hanzarın sözleriyle kaşlarını kaldırırken Hanzar konuşmaya devam etti.
"Normalde sirkeli su iyi geliyor ama evde sirkeli su yok. soğuk suya doğrudan girersen kalbin vücudun gibi şok yaşar kalp krizi geçirebilirsin. en iyi yöntem şimdilik bu. İyi olmazsan hastaneye gideriz"
Lavin hanzarın söyledikleriyle başını sallarken yavaşça başını elindeki tişörtü indirdi. Hanzar Lavinin uysal haline göz yumup "yat geri başına ve koltuk altlarına bez koycam" dedi ve yavaşça yanına oturdu.
Lavin başını sallayıp kafasını yastığa koydu.
Hanzar ıslattığı bezlerden birini ilk önce Lavinin anlına koydu. Lavin sıcak vücudunun aldığı soğuklukla irkilip bezden kaçmaya çalışırken Hanzar diğer bezleri de ıslatıp Lavinin koltuk altlarına koydu.
Lavin dayanamayıp "çok soğuk" diye fısıldarken Hanzar kabı masanın üstüne bırakıp ayağı kalktı.
"Arabaya gidip geliyorum çıkarma"
Lavin başını sallayıp utançla bakışlarını kaçırırken Hanzar kapıdan çıkıp arabasına doğru ilerledi. Lavin gözlerini salonda gezdirirken minderde yatan köpeği görünce tebessüm edip uyuyan yavruyu izledi.
Bı süre sonra gelen hanzarla bakışlarını kapıya çeviren Lavin hanzarın elindeki dosyalarla kendine doğru geldini duyunca bakışlarını kaçırdı. Hanzar Lavinin bu hareketine başını sallayıp elindeki dosyaları masanın üzerine koydu. Ardından lavinin yanına oturup ilk önce anlındaki sonrada bezi değişirdi. koltuk altlarına koyduğu bezi Lavinin utançla kaldırdığı koluyla da değiştirip mutfağa doğru yürüdü. Kendine bı fiski koyup camın yanındaki tekli koltuğa oturup eline dosyalarını alıp incelenmeye başladı.
