Sevmek ne tuhaf eylem
korkuyla kapıya bakan Lavin bi süre sonra açılan kapıyla gözlerini büyüttü.
Hanzar dün ilk önce eve ardından fabrikaya geçmişti orda da fazla durmadan hala hastanede olan emrenin yanına gitmişti.
Burak Can kadir ve melihde Emre'nin yanından ayrılmıyordu biri ayrılsa diğeri başındaydı yalnız bırakmıyorlardı arkadaşlarını. Hanzar bi saat kadar orda da durup evine gitmişti kendine viski koyup son bı kaç günde olanları düşündü. Herkes fazla yıpranmış fazla üzülmüştü. beklenmedik ölüm herkesi şoka uğratmıştı. Kimse ne olup bittiğini hala kavrayamamıştı. herkesin teselli edicek bı yakını varken Lavinin sessiz sessiz ağlayışı ardından yağmurlu havada eve yürüyerek gitmeye çalışması geldi aklına. dayanamayıp arabasına almıştı. evine götürcekti lâkin uyuya kaldığını görünce dağ evine götürmüştü.Bunları düşünürken aklına sabah evden çıkmadan "başına bişey gelsin istemiyorsan tanımadıklarına kapıyı açma... buzdolabının üstünde can'ın numarası yazıyor onu ararsın alır seni"
Sikim diye mırıldanırken hızla viskini fondip yapıp evden çıktı. Saat gecenin 2siydi ve 7 saatlik yola bakılırsa sabaha doğru anca orda olur.Yorgun gözlerle sessiz dağ evine baktı.
saat 10 geliyordu. Arabadan inip dağ evine doğru yürüdü. Nolur nolmaz diye kendi anahtarıyla açmayı denedi lâkin kilitli olduğunu fark etti söylene söylene anahtarı çevirdi ve kapıyı açtı.Karşındaki görüntü onu hem şaşkına uğratmış hem dudaklarının kırılmasına neden oldu.
Elinde sosisle korkuyla ona bakan Lavin sanki tanıdık birini görür gibi derin nefes alıp gözlerini kapattı.
Hanzar onun bu yaptığını takmadan montunu ve ayakkabılarını çıkarırken konuşmaya başladı."Burda telefon çekmiyor"
"Biliyorum"
Durdu kaşlarını çatıp Lavine baktı.
"Biliyorsan neden ben gitmeden söylemedin""O zaman bilmiyordum, yani aklıma gelmemişti hem gelsede telefonum yanımda değil"
Hanzar başını sallayıp mutfağa doğru yürüdü.lavin patlayacakmış gibi hızlanan kalbiyle bı kaç saniye olduğu yerde dikildi. Gözlerini kapatıp derin derin nefes almaya çalıştı.neler oluyodu.
Hanzar Lavinin hazırladığı şeylere bakıp bı kaç domates peynir attı ağızına.
Lavin hızlanan kalbine bismillah çekip hanzarın arkasından gitti.
"Bende yeni hazırladım açsan sanada çay koyayım"dedi ve cevap bekleyen gözlerle Hanzara baktı. Hanzar başını sallayıp
"yorgunum biraz uyuyacağım" diyip odaya doğru yürüdü.hala ne olduğunu anlamayan Lavin hızlanan kalbiyle masaya oturdu.
domatese uzanıcağı sıra arkadasından gelen sesle oraya döndü.
"Bu ev niye soğuk şömine niye yanmıyor"
Lavin odanın kapısında ona bakan hanzarın bakışlarından kaçmak ister gibi gözlerini şömineye çevirip konuşmaya başladı.
"yakmasını bilmiyorum ve sanırım külü dolmuş boşaltılması gerekiyor" Hanzar Lavinin bu hareketine kaşlarını çatıp odadan çıktı. İlk önce şöminenin yanına gidip külünü boşalttı ardından da kütükleri yerleştirip yaktı. Lavin yaptığı her hareketini izlerken işinin bittiğini görünce hemen başını masaya çevirip kahvaltısını yapmaya devam etti. Hanzar işi bitince oda girdi ve yolun verdiği yorgunlukla uykuya daldı.Lavin kahvaltısını yapmış mutfağı toplamıştı. Bu süre sonra ev ısınmış Lavin de sıkılmıştı.fakir geçirmek için dışarıyı izlemeye karar verdi. Solandaki tekli koltuğa oturup uzun camdan Karla karışık yağmura huzurla baktı. kar yağmurdan sonra düşsede camına yağmur eziyiyodu karı.saat 11:24 olmuş zaman sanki hanzarın evde olmasına inat yavaş ilerliyordu.
kitap olsaydı kitap okurdu lakin oda yoktu. Derin bı nefes alıp dışarıyı izlemeye devam etti. havlayan köpek seslerini duyunca kaşlarını kaldırıp etrafa daha dikkatli baktı lakin göründe kimse yoktu.derken az ilerde 4 köpeğin siyah Yavru köpeği kovaladığı görünce korkuyla bakmaya devam etti. Eve doğru geldiklerini görünce hızla kapıya gidip dışarı çıktı.yavru köpeğe doğru koşmaya başladı lâkin bianda da diğer köpeklerin saldırısına uğramaktan korkuyordu.yavru köpek Lavinin bacağına çarpıp eve doğru gidince Lavin şaşkınca arkasından bakıp hızla eve doğru gitti. Köpek korkudan eve girince Lavin peşinden gidip hızla kapıyı kapattı. Üzgünce kapıya doğru havlayan köpeklere baktı. Nasıl üşüyorlardır kim bilir.onlara üzgün üzgün bakmaya devam ederken hızla açılan kapıyla sıçrayıp arkasına döndü. Hanzar sanırım evin sıcağına dayanamamış üstünü çıkarmış rahat etmek içinde altına eşofman giymişti daha yatalı bı buçuk saat olmuş saçları dağılmış anlına dökülüyordu.
Lavin korkak gözlerle Hanzara bakarken Hanzar sinirle konuştu "bu sesler nerden geliyor" dedi ve Lavinin baktığı cama doğru ilerlemeye başladı. Lavin hızlanan kalbina somurtup cevap vereceği sıra evin içinden de bir havlama sesi geldi. Ona doğru gelen hanzarın kaşlarının daha çok çattığını gören Lavin korkuyla Hanzara baktı. Hanzar gözlerini kısıp Lavine baktı ardından da evin içine.
Şöminenin yanındaki yer minderine yatmış siyah köpek dışarıdaki köpeklere karşı havlıyor kendini savunuyordu.
Lavin minik ayaklarıyla ayakta durak köpeğe bakıp tebessümle konuştu"kendini savunmak için biraz geç kalmadın mı" Hanzar Lavinin baktığı yere bakıp kaşlarını çattı."onu alırken benden izin almadın"
"Ben almadım ki kendi girdi."
"şimdi de çıkcak"
köpeğe doğru yürüyen Hanzarı gören Lavin hızla yanına gidip kolunu tuttu lakin ne yaptığını fark etmiş gibi hızla çekti. Çatık kaşların hedefi olan Lavin Hanzara bakıp konuşmaya başladı.
"Ama dışarı çok soğuk ve kendini koruyacak kadar büyük değil"
Hanzar gözlerini kısıp Lavine baktı tepkisini ölçmek ister gibi omzunu silkip"Banane"dedi.
Lavin şaşkın gözlerle Hanzara bakıp konuşmaya başladı"yazık değil mi biraz daha kalsın dönüşte ben onu evime götürürüm."dedi.
"Bide arabama sokcaksın yani"
"Can almayacak mıydı beni? Senin değil onun arabasına sokcam"
"Olmaz ya sen çıkarırsın köpeği yada ben çıkarıyorum"
Lavin omzunu silkip "eğer köpeği çıkarsa bende çıkarım"
Hanzar kaşlarını kaldırıp Lavine şaşkınca baktı. Lâkin Lavin de heyecandan bilmiyordu ne dediğini.