Kahveleri alıp odama doğru yürüdüm kapıyı ayağımla açıp içeriye girdim .
Argeş odamı inceliyordu hala pencerenin karşısına oturduk kül tablasını yanıma çektim elime iki dal sigara aldım birini Argeşe uzatım birini dudaklarımın arasına yerleştirdim sokak lambası içeriyi hafif aydınlatıyordu .
Argeş'le aynı anda kalktık hiç konuşmadan kıyafetlerimizden kurtulduk ve soğuk zeminle buluşturduk beddenlerimiz.
Argeş : bira içermisin?
Duygu : hayır sen içermisin?
Argeş: sevdiğim tek şey o ve sigara.
Cevap vermeden kalktım ve üzerime bir elbise geçirip evin altındaki tekel bayiye indim iki bira alıp tekrar eve çıktım odaya girip üzerimi tekrar çıkardım.
Biraları Argeş'in önüne indirdim ve karşısına oturdum o birasını açarken bende kül tablasını izliyordum o da izlemeye başladı ikimiz de aynı şeyi düşünüyorduk sanrım .
İkımiz aynı anda , kaç kez daha yatacak bu kül tablası sigramızın altına.
Aynı şeyi söyleyince şaşırmıştık düşüncelerimiz aynıydı bu ikimizide etkilemişti emindim .
Argeş bir tane birasını bitirmişti bende bilmem kaçıncı sigaramı sömürüyordum .
Argeş bedenini soğuk parkeye uzatmıştı onu izliyordum kusursuz vücudu tertemizdi bir leke dahi yoktu pürüsüzdü kusursuzdu.
Yanına uzandım soğukla bir olmuştu Isız bedenlerimiz üşüme hissi yoktu ikimizde de konuşmuyorduk ama bir birimizi dinliyorduk uzun bir sükûnetin ardından dudaklarımı araladım.
Argeş?
Argeş: efendim
Duygu: bir şey soracağım.
Argeş: sor.
Duygu: sustuklarımı duyuyorsun değilmi ?
Argeş: duymak , duymak tek değil hissediyorum sustuklarını.
Susmuştum tekrardan bu söyleyiş iyi gelmişti ruhuma.
Ruhum bir enkaz gibiydi sanki beğinim bir depreme şahit olmuş ve o depremin enkazı altında kalmış yardım çığlıkları atıyordu.
Ruhumu esir alan bir kiz çocuğu vardı saç diplerine kadar kırgındı hayata . Tanrının verdiği cezanın bedelini ödüyordu durmadan canı yanıyordu evet kimse hissetmiyordu ama Argeş o hissetmişti onu bulduğum günden beri yanlızlığım azalmıştı sanki beni tamamlayacak olan oymuş .
Argeş bedenini doğrultu o an düşündüğüm düşünceler dağıldı telefonumu alıp müzik listesine girmişti.
Müzikli dinlemek istiyorsun?
Argeş: evet.
İstersen sana şarkı söyleye bilirim ve bu arada söz yazarıyım besteler yazıyorum.
Argeş : olur dinliyorum o zaman seni.
Sırtımı duvara yaslamıştım Argeş'de pencereden gökyüzünü izliyordu şarkıya girdim.
Nakarata gelmiştim sözleri içimi açılıyordu şarkının.
Bekle bir gece olsun
Hıçkırıkla yürek dolsun
Sevdadır bu yara gibi
Dokunma tenimde solsun
-
En çıkmazda yolum olsan
Ay karanlık günüm olsan
İnanamam ki ben sana
Gam çekecek düşüm olsan.
Şarki bitmişti.
Argeş: başka zaman tekrar sende kalmam için beni getirecekmisin?
Duygu: tabi ki sen ne zaman istersen seni getirim .
Argeş: sana inanıyorum.
Değip tekrar suskunluğunu büründü üstüne sabah olmaya yakındı ona yatağa geçelim dedim .
Umrumuzda değildi aynı yatakta olup olmamak bedenler değildi bizim meselemiz ruhlardı.
Yatağa geçip uzandık ikimizde güneş çıkmaya yakındı gözlerimiz yumduk kör olmak istediğimiz dünyaya.
