Ağça'ya duş aldırdıktan sonra dolabıma geçip en küçük şortumu ve bustiyerimi aldım. Ağça onları giydi olmuştu biraz salaştı ama bu günlük idare etmeliydi.Mutfağa geçip süt kaynatıp biraz kurabiye yanina ekleyerek Ağça'ya götürdüm .
Günlerdir hiç birşey yememiş gibiydi dakikalar içinde bittiriverdi.
Ateşi vardı, içerden ilaç almaya gittim bu konuda şanslıydı regl olduğum zamanlar ağrı kesici ateş düşürücü çocuk şurubu kulanyordum hastalığımdan dolayı.
Şurup ve kaşığı alıp tekrar salona geldim bi kaşık şurup içirdikten sonra hadi artık uyu ve dinlen Ağça.Ağça:beni bırakıp gitme ama olurmu?
Duygu: içimdeki anne uyandı sanrım canımı yakıyordu Ağça'nın bu çaresizliği. Hayır bırakmayacağım söz veriyorum korkma ben hep yanında olacağım değip üstünü örttüm.
Argeş'e bunları anlatmalıydım bazen kendimden kaçıp ona sığınmak okadar iyi geliyor ki yanlızlığın kuytusu beni hep köşeye sıkıştırıyordu .
Hep yüzüme vurulan o kendinle başbaşa kalmak zorundasın hissi çık artık hayatımdan.Ve bugün hayatımda ilk kez güzel birşey yaşattı tanrı bana bugün bana bir melek armağan etti...