"Neden geldin?"
"Aa... Özledim?"
"Ama ben özlemedim."
"Yine aynı olaylar mı Hyu Ji? Ah... Yapma!"
"Bak Taehyung, hemen buradan gitmezsen çok kötü şeyler olacak."
"Ne gibi mesela?"
Ona sinirli bir biçimde bakan Hyu Ji'nin ardına Jung Jae'de dışarı çıkmış, onların konuşmasını bölerek yanlarına gitmişti. "Neler oluyor Hyu Ji unni? Sorun ne?"
"Yok bir şey Jae, annenle görüşmen bitti mi?"
"Annen?" yalancı bir bir şaşkınlıkla yönelttiği sorusunun ardına devam etti, "Annen burada mı Jae?"
"Evet, küllerini buraya koymuşlar."
"Demek külleri." dedikten sonra Hyu Ji'ye baktı.
"Ah, işin bittiyse eve gidelim mi Jae?"
"Olur"
Jae'nin elinden tutup çevirdiği bir taksiye küçük kızı bindiren Hyu Ji'nin arkasından Taehyung konuştu,
"Jae, bak sana ne diyeceğim. Bir amca olarak doğruyu söylemeliyim, değil mi?"Şaşkın yüz ifadesiyle Taehyung'a bakan Jae sordu, "Ne demek istiyorsun?"
"Baban ve annen hakkında konuşmak istiyorum güzelim."
•Jimin•
Yine Asansörden beklenir bir odayla, siyahlarla kaplı bir alanla karşılaştığınız Park Jimin, durmadan yeni bilgisayarları ve monitörleri ile uğraşıyordu.
"Sen anca pembe panjurlu bir asansör olabilirsin Min Jae. Oyun benim işim!"
Klavyenin üstünde hızlı hareketlerle oynattığı parmaklarıyla girdiği kodları yılmadan deniyordu.
"Düşün, düşün, düşün... O binada yeni bir bölüm oluşturulacak bir alan var mıydı? Min Jae o binada olabilir mi? Eğer asansör kostümüne büründüysen asansörü çalıştıramazsın ama orada kendine bir yurt edindiysen benim sana yaptığım hamleleri bana uygularsın. Ya da daha akıllıca bir plan kurarsın... Düşün Jimin, Asansörün karısı ne yapar düşün!"
Birkaç etrafta dolanmanın ardına duraksadı ve bilgisayarın ekranına bakarak konuştu, "Mesela alışkanlıklarımı ele alarak hareket edersin. Onlardan başka şey yapamayacağımı düşünürsün."
Sonrasında telefonunu eline alarak mail uygulamasına girdi.
"xxx kişisi... Bakalım bu xxx kişisi ilkiyle aynı düzeyde mi?"•Jung Jae•
"Taehyung! Sakın yapma bunu, deneme bile."
Telaşlı halleriyle konuşan Hyu Ji'nin aksine Taehyung iddialıydı.
"Beni dinleyecek misin Jung Jae?"Bir çocuk bu durumda ne yapabilir ki?
"Annem cennette, babam evde. Onlar hakkında konuşmak istediğin şey umrumda değil. Daha 6 yaşındayım ben, bana bir şey söyleme!""Öyle mi? Peki annen yaşasa ne hissederdin güzelim?"
"Ne?"
"Taehyung!"
"Sadece birkaç kilometre uzağında olsa?"
"TAEHYUNG!"
"Hyu Ji unni, ne diyor bu kocan?"
"..."
"Ah, kocan... Ne kadar güzel bir kelime ama karım beni eve almıyor, kocasıymışım gibi davranmıyor."
"Senin gibi bir pislikle evlendiğim için kendimden utanıyorum ben!"
"Çocuğumuza olandan dolayı mı?"
"Ne?" şaşkınca konuşulanlara cevap veren Jae'nin ardına Hyu Ji ona baktı.
"Hyu Ji unni, senin bir çocuğun mu var?""..."
"Hadi Hyu Ji, çok değerli Jae'nden bunu saklama. Söyle."
Ne diyeceğini bilemeyen Hyu Ji, Jung Jae'ye öylece bakıyordu.
Ona karşılık ise Jung Jae sordu,
"O, nerde?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator²
FanfictionBu sefer olaylar, farklı bir boyutta... "İntikam zamanı ha, Park Jimin?" ~×~ 1. kitabın devamıdır. Başlama tarihi: 03.09.2019 Bitiş tarihi: 06.02.2020 © sweet-kookiem