Elevator²

Elevator'2 - Final

Gizlice arabasını bir yere park edip hastanenin girişine ilerleyen Jungkook'u gören Jimin, eline aldığı telefonu ile gizliden bir mesaj gönderdi ona.

x kişisi bir e-mail gönderdi

'Ben hastanede değilim Jeon. Asansör mahallesine gitmeye ne dersin? Senin ve benim malikanemin yandığı yere. Belki ikimizin de canını orada vereceği yere.'

Bir müddet gözleri telefonda gezinen Jungkook, hastaneye bir bakış attıktan sonra hızla arabasına geri döndü.

O gaza bastığında Jimin biraz gerisinden aynı yere gitti.

"Hyung unutma, sen arabada bekleyeceksin. Bay Jeon ortaya çıktığında sen de çıkacaksın ve onu durduracaksın. Kim olduğunu sorarsa 'Mafya babasıyım.' diyeceksin. Sadece bunu diyip ona silah doğrultacaksın. Heyecan yapıp yanlış bir şey yapma! Bay Jeon ajan, anlar. Ve eğer hayatta kalamazsam... Tüm mal varlığımdan %35'i sana ait."

"Deme böyle!"

"Hoşça kal Namjoon hyung. Sevdiğim kadın ve oğlu sana da emanet."

Sözü bitimi arabadan çıkmış, etrafa sorulu gözleri ile bakan Jungkook'un arkasında bitmişti.

"Hoş geldin Jungkook."

Arkasından duyduğu ses ile gözleri yere yönelen Jungkook, yaymanlaşan dudağı ardına konuştu,
"Gerçekten buradaydın demek. Beni kandırıp planlar kurarak hile yaparsın sanıyordum. Ama bu sefer alışılmışın dışına çıkmışsın anlaşılan."

Sonrasında yavaşça vücudunu Jimin'e çevirmiş, hâlâ alaycı gülümsemesi dudağında, bakıyordu.

"Bileğimin hakkıyla plan yapmam gayet normal Jeon ama hile yapmadım hiç."

"Öyle mi?"

Gözlerim ile kıpraşan parmakları ve ellerine baktığımda silahını hızla çekip bana doğrultmak istediğini anlamıştım ama beklediği bir şey vardı.

"Parmakların halay mı çekiyor Jeon?"

"Ne?"

"Neden sitreslisin? Yoksa asıl hile yapacak olan sen misin?"

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Neden hâlâ bekliyorsun Jeon? Neden tetiği çekmiyorsun?"

Silahını kamufle ettiğinden eminken anlayan tavırlarıma karşı şaşkınca bakmış, gözleri ile silahını yoklamıştı.

Salak! Fazlasıyla toysun Jeon Jungkook.

Silahının artık tam konumunu biliyorken işler daha da kolaylaşıyordu.

"Bu kadar çabuk mu ölmek istiyorsun Park?"

"Bilmem, olabilir. Hiç olmazsa bu pis dünyadan kurtulurum, hı?"

Alaycı kahkahalarına başlamışken cevapladı, "Dünya senin gibi birini sahip olduğu için pis, Park. Ama şimdi pisliğinden arınacak."
Diyerek hızla silahını çıkarmıştı lakin namluları birbirine yapışan başka bir silahı beklemiyordu.