Elevator'2 - 13

140 30 16
                                    

"Min Jae?"

Odanın içinde ilerlediği yerde etrafına bakınarak seslenmişti.
"Burada mısın?"

"Gelme"

Robot sesi şeklinde çıkan bu sese karşı duraksadı ve karşısına baktı.

"Neden kendi sesini duyurmuyorsun? Zaten seni biliyorum."

"Beni bilmiyorsun."

"Ne saçmalıyorsun Min Jae? Seni gayet iyi biliyorum!"

"Min Jae... Onu gerçekten çok mu seviyordun?"

"...ha? Min Jae, kendinden neden o diye bahsediyorsun?"

"Belki de Min Jae olmadığım içindir?"

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Hiçbir şey sandığın gibi değil, Park Jimin."

"Benimle açık konuş!"

"Abimin öcünü almayacağımı mı sandın?"

"Ji Ree..."

"Cehennemime hoş geldin Park Jimin."

•Jung Jae

"Baba!" içeriye koşarak önce salona, bulamayınca ise Jimin'in odasına koştu. "Baba, hâlâ mı açmayacaksın kapıyı?" diyerek tıklatıyordu ama ses yoktu.

Kilitli olabileceğine karşın açamayacağını düşünse de kapı koluna attığı elini oynattı ve kapıyı açtı. "Hı? Kilitli değil." kapıyı ittirip içeriye bakındı ama Jimin yoktu.

"Nerdesin baba?"

Odanın içinde gezinmeye başladığı sırada yatağın üzerinde bir fular fark etti. "Bu da ne?" Fuları eline alıp incelediği sırada içinden bir kâğıt düştü. Düşen kağıdı alıp ne olduğuna bakarken yazılarını fark etti.

"Ne yazıyor acaba?"

Biraz daha kağıdı inceledikten sonra aşağı indi. Eğer inmeseydi, yerdeki ses kayıdı cihazını da fark edebilirdi..

"Hyu Ji unni!"

"Evet Jung Jae? N'oldu?"

"Aa... Şey..."

Taehyung'un ve Hyu Ji ona bakarken o arkasında sakladığı kâğıt ile önlerinde bekledi.

Jimin

"İntikam mı alacaksın?"

"Başka ne olabilir? Seninle bir anlaşma yapmıştık Park Jimin, lakin sen o anlaşmayı bozdun."

"Ne anlaşması?"

"Daha anlaşmayı hatırlamıyorsun."

"Bana neden kendini Min Jae gibi gösterdin? Neden yaptın bunu? Neden umut verdin bana?"

"Senin bana yaptığın şeyin aynısını ben de sana yaptım Jimin."

"Peki şimdi ne olacak? Ne yapacaksın bana?"

"Kızını elinden alacağım."

"NE?"

"O senin için en değerli varlık şu an, değil mi? Ne kadar öz olmasa da, sevdiğin kadından bir parça."

"Ve senden de bir parça. Sen onun halasısın. Bunu yiğenine yapabilecek misin?"

"Onu öldüreceğimi mi düşündün? Gerçekten bu mu vardı aklında? Ah.. Aptal! Sadece gerçek babasının sen olmadığını söyleyeceğim ona."

"Peki ya sonra?"

"Kopacaksın Min Jae'den tamamen."

"Ne?"

"Hiçbir bağın kalmayacak onu sana yaklaştıran."

"Olan Jung Jae'ye olmayacak mı? Bana yine yap ne yapmak istiyorsun ama küçücük bir kıza bunu yapma."

"Senden nefret etmeli, sana kin gütmeli! Seni görmek bile istememeli anlıyor musun, tıpkı benim gibi."

"Yanlış yapıyorsun."

"Gayet doğruyu yapıyorum. Şimdi Park Jimin," bir anda Jimin'i  önünde beliren masanın üstündeki hap kutusunu imalayarak devam etti, "bu hapı iç."

"Bu hap..."

"Evet, unutma hapı. Ama merak etme, sadece şu an yaşadığın zamanı unutacaksın. Tüm ömrünü değil."

"Bunu içmeyeceğimi biliyorsun."

"Zorbalıkla içireceğimi biliyorsun."

Hap kutusuna biraz baktıktan sonra tekrar konuştu, "Peki sana soracağım sorudan sonra içmeyi kabul etsem?"

"Sorun bağlı."

Derin bir nefes alıp verdikten sonra konuştu, "Min Jae... Yaşıyor mu?"

Oluşan derin bir sessizlikten sonra cevap verdi, "Bunu kendin öğrenmeye ne dersin?"

"Ne? Nasıl?"

"Düşün Jimin, düşün. Onu yolun ortasında öylece bırakıp giderken ne kadar büyüklükte bir yara almıştı? Yaşama ihtimali % kaçtı? Ya peki bebek, onun durumu nasıldı?"

"O gayet sağlıklı, eve gelmiştir çoktan. Ah, benim eve gitmem gerek!"

"Eve gelmiştir çoktan... Öyle mi?"

"Ne imalıyorsun yine?"

"Umarım aklında oluşacak sorulara cevap, bulamazsın Park Jimin."

"Ne? Ne diyorsun? Cevap ver bana! Hey!"

Bir anda kafasına gelen darbe ile kafasını tutmuş, "Sorularıma..cevap..ver.." diyerek bayılmıştı.

•Jung Jae

"Jung Jae, neden odana kaçtın birden güzelim? Bir sorun mu var?"

Hyu Ji'ye cevap vermeden sessizce kendini kilitlediği odasında Jimin gelen kadar beklemişti.

"İçimden bir ses, sadece ona sor diyor. Sadece ona..."

.
Ölen yazarınız şu anlık bir dönüş yaptı.

Tnx bye~

-sweet-kookiem

Elevator²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin