•Jungkook•
Bilgisayarının karşısına geçmiş, bazı ekrana bağlı kameralardan görüntülenen görüntülere bakıp diğer yandan kahvesini yudumluyordu genç adam.
"Henüz eve gitmemiş. Sanırım küçük kız hâlâ ameliyatta. Pekâlâ, binaya bir bakalım. Oraya gelirsin diye bazı tuzaklar kurmam gerek Park Jimi-..."
Binayı gözetleyen kameralardan sadece bir tane çalışıyor olması ve onun da yanmış bir bina göstermesi Jungkook'un lafını yarıda kesmiş, ekrana şaşkınca bakmasına vesile olmuştu.
"Bina! Bina yanmış! Kim yaptı bunu?"
Birkaç dakika öncesine kadar ne olup bittiğini görmek için bazı seçeneklere tıklasa da, 'Sistemde bir arıza var!' yazısı çıkıp duruyordu ekrana.
"Ah! Neden çalışmıyorsun? Jimin-ah! Bunu sen yaptın, biliyorum!"
Ellerini saçlarına daldırıp biraz daha ekrana bakmış, binayı inceleyen polis ve labaratuvar ekibini görmüştü.
"Bunlar da kim? Ne işleri var binamın önünde? Neye bakıyorsunuz anlamıyorum ki! Ölü yok orada!
Ve biraz daha ekrana bakıp kameraya konuşan muhabirleri görmesi ile oturduğu koltuktan kalkıp hızla salona ilerledi ve orta sehpanın üzerindeki kumandayı eline alır almaz televizyonu açtı.
'Araştırmalar hızla devam ediyor sayın ülke halkı, lakin bir sonuç bulunamıyor. Bu evi kim yaktı? Kapının üzerinde bulunan kâğıt neden yanmadı ve üstünde neden o yazı var? Biri birinden intikam mı almaya çalışıyor yoksa evin doğa üstü sahipleri mı var? Çünkü mahalle sakinlerinin dediğine göre bu evde uzun süredir kimse yaşamıyor. En az sizin kadar biz de meraklıyız ve ne olduğunu öğreneceğiz. Bizimle kalın.'
"Doğa üstü varlık? Evde uzun süredir kimse yaşamıyor...? Mahalleliler neden gerçeği söylemiyor?"
Anında ekranı kararan televizyonunun karıncalı görüntüsünde çıkan bir yazı, üstünde yazanlar ile Jungkook'u şaşkına uğratmıştı.
'İntikam; ne acı ne de tatlı bakışı değiştirince ama insan oğlu bilse de tadının güzel olmadığını, yer önündeki aşı. Afiyet olsun, Jeon Jungkook. :)'
"Bunu nasıl..."
Televizyon kapanmış, Jungkook sorulu gözleri ile televizyona bakmaya devam etmişti.
"Sanırım asansör, oyunun yapımcılığını yeniden eline geçirdi, ha Park Jimin? O hâlde oyunu yine profesyonelce kullanacağım."
•Hyu Ji•
"Taehyung, Jimin'i arayacağım."
Eline cebinden çıkardığı telefonu alıp oturduğu koltuktan kalkarak kapıya yönelmişti ki bir ses,
"Anne..." demiş, onu durdurup bakmasını sağlamıştı."Ji Hyung!"
Hemen yanına geri dönmüş, koltuğa tekrar oturarak küçük elleri avuçları arasına almıştı. "İyi misin Ji Hyung?""Su, su alabilir miyim?"
"Tabii kızım, bekle." hemen çekmeceli dolabın üstündeki sudan biraz kâğıt bardağa döküp küçük kızın sırtından hafifçe yasladığı eliyle ittirip kaldırarak sudan içirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elevator²
FanfictionBu sefer olaylar, farklı bir boyutta... "İntikam zamanı ha, Park Jimin?" ~×~ 1. kitabın devamıdır. Başlama tarihi: 03.09.2019 Bitiş tarihi: 06.02.2020 © sweet-kookiem