Elevator'2 - 19

128 29 20
                                    

"Taehyung!"

Arabadan hızla inmiş, koşar adımlarla Taehyung'un yanına ulaşmıştı.
"Hyu Ji ile Jung Jae nerede?"

"Merak etme, onlar güvende. Sen şimdi söyle, neler oluyor?"

"Bunu ben de bilmiyorum ama hiç iyi şeyler olmayacak, buna eminim. Şimdi, onlar nerede?"

"Bunu sana söylemeyeceğim."

"Ne?"

"Jae'ye zarar veriyorsun, belki şimdi değil ama sonrasında vereceksin. Onu senden uzak tutacağım Park Jimin."

"Benim kızımı benden saklamak?"

"O senin kızın değil Jimin."

"Öyle mi? Peki söyle, kimin kızı?"

Bir şey diyemecek bir şekilde bakakalmıştı. Şimdiye kadar söylediklerine bile inanamıyorken bir anda gelen bu soru onu durgunlaştırmıştı.

"Onu neden kendi kızınmış gibi koruyup kolluyorsun Taehyung?"

"..."

"Onu kaybettiğin kızının yerine mi koyuyorsun, yoksa... Yoksa aslında kaybettiğini sandığın kızın o mu?"

Büyüyen gözleri ile Jimin'e bakıp ne diyeceğini şaşırmıştı.

"Jung Jae, benim kızım olma ihtimali bile olmaması ile birlikte Jungkook'un kızı da değil. Ama... Ama o senin kızın, değil mi Taehyung?"

Bir şey demiyordu, diyemiyordu. Her şey berbat olmuştu, sonunu böyle planlamıyordu. Ama her şey planlandığı gibi gitmezdi...

"Hatta adı Jung Jae bile değil. Mi Hyung, değil mi?"

"Bak Jimin..."

"Bana onun senin kızın olmadığını söyleyip savunmayacaksın değil mi? Bunu kendine ve kızına yapmayacaksın, değil mi?"

Biraz durgunlaşıp söyleyeceklerini bilmemesi ile birlikte tartıp biçmiş, sonrasında kelimelerini ağzından bir bir dökmüştü.

"Evet, doğru... Mi Hyung benim kızım..."

"Çok güzel. Peki neden, neden sahip çıkmadın ona-"

"ÇIKAMADIM!"

Anlık bağırması Jimin'i susturmuş, Taehyung'un konuşmasına devam etmesini sağlamıştı.

"Çıkamadım... Ona sahip çıkamadım çünkü eşim, Hyu Ji doğum yaptığı sırada ben Busan'da değildim..."

"Neden?"

"O sıralar durumum pek iyi değildi. Hyu Ji ve doğacak çocuğuma bakabilmek için doğum yerim, Daegu'ya gittim. İş gezdim, orada tanıdığım buradakinden daha çoktu. Kısa sürede bir iş bulurum dedim ve buldum da ama... Bu süre çok uzun sürmüştü. Hyu Ji'yi aradığımda bana kızımın öldüğünü söyledi. Bir baba olarak ne kadar inanmasam da inanmak zorundaydım. Buraya geri döndüğümde ise Hyu Ji'nin yanında bir kız çocuğu gördüm. Ona kızdım, 'Beni kandırdın!' dedim ama Hyu Ji bana onun kızım değil, bir başkasının çocuğu olduğunu, onun ise bakıcılık yaptığını söyledi. Buna nedensiz bir biçimde inanmasam da yine inanmak zorunda kaldım. Ama bir gün, bir gün Hyu Ji'yi biriyle telefonda konuşurken duydum. 'Ben kızımı harcadım senin yüzünden! Bana hakkımı ver...!" diyordu. Ona seslendiğimde irkilip korkak gözleriyle bana baktığında ve telefonu kapatıp bana doğruyu söylemediğinde oluşan sinirim ile bir hata yaptım. Hyu Ji'ye kabusunu yaşattım. Darp ettim ve hapis yattım 2 yıl. Geri döndüğümde ise sen vardın Park Jimin. Telefonda konuştuğu kişinin sen olduğunu düşünüyordum başlarda ama sonra hiçbir bilgin yokmuş gibi gözüktün. Şimdi ise bana Mi Hyung'un benim kızım olduğunu iddia ediyorsun, ben neye inanmalıyım Park Jimin?"

"Taehyung, cidden bir bilgim yoktu. Olayları yeni yeni öğreniyorum ve izinde olduğum inan kendi dertlerim var. Hyu Ji benim en yakın arkadaşım, onunla aramda bir şey geçmedi. Zaten bu süre içinde ben de hapiste idi-"

"J sen misin Jimin?"

"Ne?"

"J, senin kullandığın bir takma ad mı?"

"J mi..."

Fazla düşünmeden aklına gelen isim ile olayların farklı bir boyuta gittiğini düşünmeye başlayan Jimin, haksız olmadığına emindi.

"Bu olabilir mi?"

"Ne olabilir mi?"

"Bu J, bunu nereden öğrendin?"

"Ne? Aa... Hyu Ji zamanında telefonda konuştuğu kişiye böyle seslenmişti. O sen misin?"

Düşünüyordu, olabileceğine imkan vermeyerek düşünüyordu Jimin.
Bu olabilir miydi?

"Emin misin Taehyung? J dediğine emin misin?"

"O sen değilsin ama onun kim olduğunu da tanıyorsun, değil mi?"

"Lütfen, bana soru sormak yerine şimdilik sorularıma cevap ver. Sonra sana her şeyi anlatacağım. J... Doğru duyduğuna emin misin, J mi?"

"Evet, J"

"J..."

"J kim Jimin?"

Dişlerini birbirine bastırıp yumruğunu sıkarak cevap verdi, "Nalet olası şerefsiz herifin teki!"

"Jimin, nasıl bir geçmişiniz var sizin?"

Taehyung sormuştu sorusunu sormasına ama Jimin ona cevap vermeyip kendi nefretini kustu yumruğunu sıkmaya devam ederek.

"Eğer yaşıyorsan seni bu defa dirilemeyeceğin bir ölüme göndereceğim, Jeon Jungkook!"

Elevator²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin