12

932 73 17
                                    

Jimin

Sonuç olarak Taehyung'ta bizimle beraber gelmişti. Bir şey yapacağını bekliyordum ancak bu saçmalığıda neyin nesi?

İyice delirmeye başlamıştım.

"Sevgili misiniz?"

Tam ben cevap verecekken Taehyung benden önce davrandı.

"Evet, çok olmuyor." Daha sonra koltuğa oturup yayıldı.

Taehyung, Hoseok'un sevgilim olduğunu düşününce beni evlendirmeyeceğini mi düşünüyor?

Bence hiç mantıklı değildi...bize inanmayacaktı.

"Öyle mi, ne güzel. Ben de Jimin'i abinle evlendirmeyi düşünüyordum. Tesadüfe bak." Sonra bana döndü. "Otursana, ayakta kalma."

Sinirle üstüne atlamamak için kendimi zor tutuyordum. "Bana babamı arattırtma Hoseok."

"Bana hyung demen gerekmez mi? Beni kırıyorsun-"

Güldüm. "Ne kadar tatlısın. Üzgünüm sana hyung demeyi bırakalı çok oluyor." Taehyung'a döndüm. Öylece bizi dikkatle dinliyordu. "Gidelim."

"Nereye gidiyorsun?"

"Babamın yanına. En başından, her şeyi en ince detayıyla ona anlatacağım."

Tam o sırada silahını çıkarıp Taehyung'a doğrulttu.

Taehyung ise aynı hızla kendi silahını çıkarıp ona çekti. "İndir silahını ibne."

Hoseok güldü. "Bunu bana bir gay mi diyor?"

Taehyung sırıttı. "Sana Yugyeom'u hatırlatmayayım." Daha sonra heceledi. "İb-ne."

Yugyeom mu? O kimdi ve ben neden bilmiyorum? Taehyung nereden biliyor?

Bana yan gözle baktı. "Onu tanımıyorum."

"Siktir ordan. Daha geçen gün sokağın ortasında yiyişiyordunuz." Ayaklanıp silahını Hoseok'a doğrultmaya devam ederken geri geri yürüyüp yavaşça yanıma geliyordu. "Her tarafa yayarım bu bilgiyi. O zaman kim ibneymiş görürüz."

Hoseok silahını indirdiğinde Taehyung ve ben odadan çıkmıştık.

Silahını nereye sokuyor bunlar?

Neyse neyse...

Asansöre binince konuşmaya başladım. "Yugyeom onun sevgilisi mi?"

Başını salladı. "Uzun bir zamandır."

"Sen...nereden biliyorsun bunları?"

Yanağımı sıktı. "Ödevime iyi çalıştım. Bana bir aferin yok mu?"

Bu kadar kısa bir sürede bu kadar bilgiyi bulmasına şaşırmıştım. Demekki cidden kaynakları iyiydi.

Bıkkınlıkla yanağımı okşadım ve mırıldandım. "Teşekkür ederim."

Elini kulağına koydu. "Duyamadım?"

Umursamayıp açılan asansörden indim ve hızlıca önden yürüdüm.

"Çok tatlısın Chim."

"Şunu söyleme!" Kızarmıştım.

Sesli güldü. "Chim~ bu çok tatlı bir lakap!" Bana yetişti. "Bu arada babanın yanına gidecek miyiz?"

"O sadece korkutmak için dediğim bir şeydi."

"Babanda mı mafya?"

Başımla onaylayıp telefonumu çıkarıp Jungkook'u aradım.

Ailecek mafyaydık.

Ben hariç.

Daddy!!/Vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin