37

669 60 15
                                    

Taehyung

Uyanmış ve her sabah çektiğim tuvalet sırasına girmiştim. Benden sonra Jimin dağınık saçlarıyla gelmişti.

"Hadi hyung!"

"Sıranı bekle aptal!"

"Biraz hızlan sende!"

Jimin de dikkatimi çeken şey pijamalarıydı.

1- dün üzerinde yoktu.

2- kim giydirdi?

3- onun kıyafetleri burada yoktu, bunlar kimin kıyafeti?

4- ona büyük gelen beyaz bir saten gecelik giyiyordu ve bu çok iyi bir görüntüydü.

Tuvalet işini hepimiz bir şekilde hallettikten sonra aşağı inmiştik. Bir kesim kahvaltıyı hazırlarken bir kesim koltuklara yayılıyordu.

Ben koltuğa yayılan kesimdenim.

Jungkook mutfaktan çıkıp bana söylendi. "Kıçını kaldırıp markete git."

"Dilin uzamış senin."

Bana kaşlarını çattı. "Kes sesini büyük görünümlü velet."

Ayaklanıp ona yürüdüğümde gülmüştü. "Şaka yapıyorum hyung-nim."

Bu çocuk cidden çıldırmış. Kime sataşacağını bilmiyor.

Omuz silktim. "Ben tek başıma halledemem."

Bu sefer koltukta uzanan Jimin'e sataştı. "O yüzden diğer beceriksiz hyungum Jimin ile gidiyorsun."

Ona baktığımda telefonda mesajlaştığını görmüştüm.

Huysuzlandı. "Neden Namjoon hyung gitmiyor? Sadece onun iyiliği için söylüyorum. Geçen soğan keserken parmağınıda kesmişti."

Jimin'i geçiştirdi. "Namjoon hyung ile benim işim var. Hadi yürü hyung seninle uğraşamam." Mutfağa tekrar gitmeden son kez konuştu. "Eğer gitmezseniz sizi Jin hyunga ve Yoongi'ye söylerim."

Jungkook'u çok seviyordum.

Jimin ayaklanıp mutfağa girdi. "Ne almamız gerektiğini söylemedin aptal."

Arkasında durup onları izledim. Jimin kısa olduğundan kolayca her şeyi görebiliyordum.

Aptal demesini duymazlıktan geldi. "Gerekenleri Tae hyunga mesaj olarak attım."

Jimin tam arkasına döndüğünde başı göğsüme çarpmıştı. "Tepeme dikilme."

"Sadece kısa boylusun."

Huysuzlanıp yanımdan geçti ve montumu giymeye başladı. "Yani? Olamaz mıyım?"

Güldüm ve montumu giydim. "Bu çok tatlı."

Gülümsediğini gördüğümde sevinmiştim. En azından siniri sönmüştü.

Mırıldandım. "Özür dilerim."

"Neden?"

Kesin bilmezlikten geliyor.
"O gün sana siktir git dedim."

Omuz silkti. "Duymadım bile."

Markete yürümeye devam ediyorduk. Sessizlik olmaması için konuşmaya devam ettim. "O gün için üzgünüm. Sen bana öyle atılınca kendime hâkim olamadım. Sonuçta sen Jimin'sin."

Son dediğimi anlamayıp tek kaşınu kaldırdı. "Ben Jimin'im?"

"Yani..." Ona döndüm. "Karşı konulamazsın."

"Taehyung-"

Ne diyeceğini anlayıp konuştum. "Senin bir sevgilin var biliyorum ancak bu hislerimi bitirecek demek değil." Yutkundum. "Ayrıca ben hâlâ kendime güveniyorum. En sonunda benim olacaksın."

Beni öylece dinlemişti, karşı çıkmamıştı veya cevap vermemişti.

Daddy!!/Vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin