39

689 55 9
                                    

Taehyung

Saat öğleden sonra 3 olmuştu. Jimin odasından hazırlanmış bir şekilde çıkmıştı. Nereye gidecekti?

Onu süzerken konuştum. "Nereye gidiyorsun?"

Ceketini giyerken söylendi. "Seni ilgilendirmiyor."

Jin hyung bana Jimin duymadan cevap verdi. "Sevgilisiyle buluşacakmış."

Gözümü devirdim. "Öyle mi?"

Tamam ben bu buluşmalarını bozamayı bilirdim.

Jimin gittikten sonra ayaklandım. "Sanırım benim bir şeyler yapmam gerek."

Jungkook çileğini yerken konuştu. "Hyung cidden kaşınıyorsun."

Mızmızlanarak bende ceketimi giydim. "Ne demek kaşınıyorsun Jungkook? O piçin Jimin'e yavşamasına izin mi vereceğim?"

"Yine kavga edeceksiniz. "

Klasik lafı söyledim. "Her aşk kavgayla başlar." Arabanın anahtarını aldım. "Neyse, gidiyorum."

~♥~

Evet, bir kafeye gelmişlerdi. Jimin'in telefonunu takip ederek kolayca gelmiştim.

Arka masalarından birine oturdum. Sohbet ediyorlardı, birbirleriyle hep göz temasındaydılar. Ama huzurlarını bozacaktım. Sorun yok endişelenmeyin, onları ayırabilirim.

Elimle işaret yapıp garsonu çağırdım. Garson gelmişti. "Şu öndeki masaya benden 1 tane çikolatalı pasta ve kahve gönderir misiniz? Sarı saçlı olana Taehyung size göndermiş dersiniz."

Garson beni onaylayıp bir süre sonra keki ve kahveyi masalarına götürmüştü. Jimin'in anında sinirlenen yüzünü görmüştüm.

Tamam sanırım Jungkook haklı. Büyük kavga yaşayacaktık...

Sonunda göz göze gelmiştik. Ona gülümseyerek el salladım. Daha sonra o piç Jimin'in baktığı yöne döndü, yani bana. Bana dik dik bakmıştı. Bende ona dik dik bakarak karşılık vermiştim.

Ayaklanıp yanıma gelmişti. "Bir sorun mu var?"

Omuz silktim ve rahatlıkla konuştum. "Yani...pek sorun değil ama. Sana şunu söyleyeyim ümitlenme. Jimin beni unutmak için seninle. Yakında ayrılacaksınız."

Sinirlenmişti. "Sen ne-"

Jimin gelmişti. "Taehyung." Göz göze gelmiştik. "Yürü."

"Ne-"

Kolumu tutup kaldırdı ve yüzlerimizi yakınlaştırıp fısıldadı. "Seni öldüreceğim."

Yüzlerimizin yakın olmasını sevmiştim. "Bu hareketlerin...çok seksisin."

Beni kapıya sürükledi. O piç arkamızda kalmış bekliyordu. Kafeden çıktığımız zaman benim kolumu sıkı bir şekilde tutmaya devam ediyordu.

"Eve mi gidiyoruz güzelim? Bana kibarca söylemen yeterdi-"

Beni siklemeyip taksiyi durdurdu ve kapıyı açıp beni içeri attı. "Hazırlan, eve geldiğimde seni sikeceğim."

Kapıyı sertçe kapattığı zaman şoför ile bakışmıştık. Gülerek konuştum. "Arkadaş bugün biraz gerginde kusuruna bakmayın. Geri dönelim lütfen. "

Tamam, ben görevimi yerine getirmiştim.

Daddy!!/Vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin