Daddy!!/Vmin ✔

5

Jungkook

"Resmen Yoongi ile konuştum! Şaka gibi ya?!" Evde kendi kendime hem giyinirken hem de çıldırıyordum.

Jimin hyung arkadan huysuzca homurdanma sesleri çıkarıyordu.

Mavi kot pantolon ve beyaz kot ceketimi giyip saçlarımı saç köpüğü ile kıvırcıklaştırdım.

Yoongi şuan X kafesindeydi ve bende bunu bilerek arkadaşlarımla oraya gidecektim. Jimin hyung görmüşte söylüyor yoksa ne müneccimi yahu.

Zil çaldığında converselerimi giyip telefonumu aldım ve çıktım. "Hoseok hyung buldum senin enişteyi!"

"Ya ya aferin. Mafyanın tekiyle birbirimizi bıçaklayalım şimdi."

"Ne güzel değil mi?" Güler yüzümle kafeden içeri girdim.

Oradaydı-

Bir dakika o sürtük kim?!

Beni gördüğü zaman ağzım kulaklarıma varmış ve elimi sallamıştım.

"Özürlü özürlü davranmasana."

Ona dönüp gülümsememi söndürdüm."Sus be gerizekalı. Ne anlarsın sen?"

Sipariş yerine ilerlediğimde hâlâ Yoongi'ye bakıyordum. O ise karşısındaki şıllıkla konuşuyordu.

"Kapmışlar seninkini."

"Sus be! Beni bekliyor o."

"Aynen."

Garson kız bize ne istediğimizi sorarken ben hangi pastalar olduğuna bakıyordum. Parmağımla çikolatalıyı işaret ettim. "Şundan istiyorum."

Pastayı tabağa koydu. Hoseok hyungta donut ve makaron almıştı.

"Alsana şunu hizmetçim." Önden yürüyüp Yoongi'nin beni görebileceği bir yere oturdum.

Ehehehehehe

Hoseok hyung sessizce yakınırken tepsiyi bıraktı.

Ya pasta yerken rezil olursam? Ya yerken ayı gibi gözükürsem?

Beni böyle sevsin.

Ben makaronu yerken şıllık kalkıp lavaboya ilerlemişti. O sırada Yoongi ile göz göze gelmiştik. Tekrar ona el sallamıştım. Hay...ağzım doluyken olmaz! Stresle hepsini yutayım derken öksürmeye başlamıştım.

"Yavaş yesene gerizekalı."

"Hosoktor."

Güldüğü zaman rezil olduğumu anlamış ve peçeteyi alıp ağzımdakileri boşaltmıştım. Onun duyacağı şekilde küfürler etmeye başladım. "Yardım etsene burada rezil oluyorum."

"Sus lan hizmetçim."

Ellerimle yüzümü kapattım. "Utançtan ona bakamıyorum ya."

"İyi oldu lan sana."

"Bir baksana çaktırmadan ya. Şaka gibi ya rezil oldum siksen bakamam bir daha."

Hoseok hyyng ofladı. "Koca kaçıran geldi ve seninki gülüyor gibi."

Ellerimi yüzünden çektim. "Bana gülüyor işte bana gülüyor ya." Yanaklarım ilk defa bu kadar çok kızarıyordu. "Gidelim ya."

"Nereye gidiyoruz?"

"Çıkalım buradan. Nereye gidersek gidelim."

Hoseok hyung çoktan masadaki her şeyi yemişti.

"Sen yediğine göre sen ödersin. Bekliyorum dışarıda."

Oflayıp ayağa kalktı ve ödemeye gitti. Bende o utançla ayağa kalkıp hiçbir yere bakmadan kafeden çıktım.

Hoseok hyungta geldiğinde yürümeye başlamıştık.

"Jungkook!"

Hoseok hyungla yürümeye devam ederken fısıldadım. "Hasiktir amına koyayım o galiba."

"Seni duyuyorum aptal."

Yürümeyi kesip arkama döndüm.

Yine rezil oldum!

Telefonumu uzattı. "Bu masanızda kalmış."

Aldım. "Teşekkür ederim kocacığım. O şıllık kim sorabilir miyim?"

Ani duygu değişimleri benden sorulur.

Gözünü devirdi. "Bana şöyle seslenmeyi kes. İnsanlar yanlış anlayacak."

"Ne yanlışı ya? Bak bugün dedim Yoongi X kafesine gidecek diye. Bak gittin. Bunu bilerekten bugün buraya geldim. Ya inanmıyorsun şaka yapıyorum sanıyorsun ama dediklerim gerçekleşiyor bak görürsün."

Ya saçmalama kocacığım şaka yapıyorum. Ne müneccimi falan ya.

"Neyse konumuz bu değil kocacığım. O kim?"

Duymazdan gelip arkasına dönüp gitmeye başladı.

Bileğinden tutup koluna sarıldım. "Yoongi~" aegyo yapmaya başlamıştım.

"Bırak." Beni kolundan itip sendelenmemi sağlamıştı.

Anında yüzümdeki gülümsemem sönmüştü. Kolum acımıştı! İstemsizce acıyla inlemiştim.

Hoseok hyung yanıma geldi. "Jungkook iyi misin?"

Yoongi hâlâ duruyor bizi izliyordu. Sonunda kendine gelip şaşkınlıkla konuştu. "Ö-özür dilerim refleks olarak yaptım."

Yanıma geldiği zaman gülümsedim. "Ya sen benim için endişelendin mi?~"

Gözünü devirip arkasına döndü.

"Göz devirenlerden nefret ederim! Bunu yapmayı kesmelisin kocacığım!"

Arkasına dönüp bana göz kırptı.

Siktir.