Hayatım tekrar sürekli olduğu gibi sakin düzenine dönmüş, sorunsuz ilerliyordu. Jeon'dan gizli Suga ile birlikte o kadının kim olduğunu araştırmaya devam ediyorduk. Ruhlar aleminden değil, bir şeytan değil ama tuhaf olan şu ki insanda değil. Onun ismi ve doğduğu tarihte olan bütün kayıtlara baktığımız zaman, öyle herhangi bir şey yoktu, hatta o isimde, o tarihte doğan kimse yoktu. Suga'ya izin vermiş olsa veya bana, geçmişiyle alakalı her şeyi görebileceğiz fakat yaklaşır gibi olduğumuz anda Hoseok bizden çekiyor ve arkasına alıyor, kaçırır gibi zorla da kadının elini tutup öğrenmek istemiyoruz ve sürekli olarak bununla alakalı çıkış noktası arıyoruz.
Jimin ile Jeongguk'un bir işler çevirdiğimizden şüphelendiği günlerden biriydi yine. Suga ile mutfakta oturuyor, sigara ve bira eşliğinde bir çıkış yolu arıyorduk ama öyle bir dalmışız ki arkamızda durup bizi izleyen Jimin ve Jeongguk'u göremedik.
"Lanet olsun! Yok öyle bir kadın yok. Hem sen nasıl bir şeytansın?" Jeongguk'un arkamda olduğundan habersiz Suga'ya çıkışırken, Suga kaş göz yapıyor elini susmamı işaret edercesine dudaklarına götürüyordu. "Ne yapıyorsun amına koduğum!? Nasıl şeytansın sik kadar bilgiyi bulamıyorsun!"
"Ne bilgisi Taehyung? Bana söylemeye ne dersin?" Arkamda duyduğum sesle, elimi alnıma vurmuş ve başımı hafifçe çevirerek "Sıçtım sanki dimi?" Demiştim. Jeongguk sinirli gülüşüyle bana bakarken "Sanki biraz, yani aslında evet." Demişti.
"Bebeğim ben sana anlatacağım. Bakma öyle sinirli bana." Sözlerimin ardından kollarını birbirine dolamış ve göğsünde birleştirmişti. Başını aşağı yukarı sallarken, bir yandan ayağını yere vuruyor "Hı hı, şüphem yok anlatırsın." Diyordu.
"Evet, yani madem şüphen yok biraz zaman versen?"
"Taehyung yorma hayatım. Şimdi anlat."
"Ya zaten an-" Dediğim anda "Şu Hoseok'un sevgilisi olacak kadın onda bir tuhaflık var onu araştırıyoruz." Diyerek Suga sözümü kesmiş ve ardından bana dönüp "Uzatacaktın kardeşim ben kısadan anlattım." Demişti.
"Senin ben amına koyayım, çünkü ben malım dimi sik kafalı?"
"Lan ne var be! Mala bak, kekeliyordun bende kısadan anlattım."
"Ben bilerek uzatıyorum belki ne biliyorsun? Hayır sa-" Jeongguk elini omzuma atarak, sandalyeye tekrar oturmamı sağlamış "Kavgayı bırakıp konunun tamamını anlatır mısınız artık?" Demiş, hemen köşede olan sandalyeyi de benim yanıma koyarak, gözlerime cevap beklercesine bakmaya başlamıştı.
"Söyledi zaten kadında bir tuhaflık olduğunu düşünüyorum."
"Bu kanıya nereden vardın? İnsan yani ne kadar tuhaf olabilir?"
"Yok bak bebeğim, değil yani ben insan olduğunu düşünmüyorum. Farklı bir şeyi var ve bu beni rahatsız ediyor aslında tek beni de değil." Dedikten sonra Suga'ya dönmüş "Değil mi?" Demiştim. Suga başını onaylarcasına salladığı zaman, "Bak yani bir tek ben değilim rahatsız olan."
"Bunu düşünmeni sağlayan ne oldu peki? Benim tanıdığım V geçerli sebebi olmadan bu kadar emin konuşmaz."
"Mesela en yakın örnek senin düştüğün gün. Jimin nasıl olduğunu anlamadığını ve bir tuhaflık olduğunu söyledi. Sen hatırlıyor musun nasıl düştüğünü?" Jeongguk nasıl düştüğünü hatırlamıyordu, en azından doktoru belki bir süre hatırlamayacağını söylemişti. Hatırlamasına değecek bir şey olmadığı için bende üzerinde durup, üstelememiştim. Bugün hatırlaması gerekiyordu ama çünkü olayın en birinci şahidi oydu.
Jeongguk yere bir süre boş bakmış ve dudaklarını büzmüştü. "Hatırlamıyorsan zorlama bebeğim, siktir et." Demiş ve masanın üzerinde ellerimi birleştirip Suga'ya dönmüştüm. "Bir çıkar yol bulmalıyız, bulmazsam ben rahat edemem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
World Of Gods | Taekook
FanfictionVe sen Jeon Jungkook, bu fani dünyada bütün kötülükler arasında parlayan mavi ışığımsın. ⚪Taekook ⚪ TAMAMLANDI 11.05.2020 ! Yetişkin içerik !