FİNAL

1K 74 104
                                    


"Kim Taehyung beni duyuyor musun?" Duyuyordum. Jeongguk'un sesi olduğuna emin olduğum sesi duyuyordum. Fakat karşılık veremiyordum. Dudaklarım cevap vermek istercesine aralanıyor anında geri kapanıyordu. Yüzünü göremiyordum. Gözlerim kapalı açmak istiyorum ama açamıyorum. Yüzüme dönük çok fazla ışık var, biliyorum. Yakıyor. Gözlerimin kapalı olmasına rağmen kamaştığını hissediyordum. "Kim Taehyung, beni duyuyorsan başını salla." Cevap veremediğim için, yalnızca ağırca başımı salladım. Boğazlarımın kuruduğunu hissediyordum, günlerdir su içmiyor gibi bir his yaşıyordum. Bedenim ağrıyordu, sanki aralıksız aylardır yatıyor gibi. Elimin üzerinde bir ağırlık hissediyordum ama kıpırdatamıyordum. Zor bile olsa parmağımı hareket ettirdiğim anda, tekrardan Jeongguk'un sesini duydum. "Harika. Sen harikasın Taehyung." Neşeliydi sesi. Oldukça fazla heyecanlı. Gözlerimi ağırca açtığım anda, tekrardan kapanmıştı. Açılmamak için yemin etmiş gibiydi. Çevremdeki sesleri duyuyordum fakat en tanıdığım ses, Jimin'in sesiydi. "Uyandı. Sonunda uyandı." Diyordu, ağlamaklı çıkan ses tonuyla. Hayır hayır Jimin ağlıyordu. Neden uyandım diye ağlıyordu ki? "Yoongi, Taehyung sonunda uyandı." Demişti. Yoongi kimdi? Neler olduğuna anlam veremiyordum. Tek hissettiğim göğsümde olan bir ağırlık. 

Zorlansam bile gözlerimi ağırca açtım. Görüntü bulanıktı. Jeongguk'u görüyordum tepemde, bana gülümseyerek bakıyordu ve tabii Jimin vardı. Çok fazla ağlamıştı, gözleri şişmişti. "İyi misin?" Dedi, Jeongguk tekrardan emin olmak istercesine. Konuşmak için dudaklarımı araladığım anda, yutkundum. Boğazım acıyordu. "Su." Dedim, konuşmakta zorlanırken. Jimin hızlıca su getirmiş, elini başımın altına koyarak kalkmamı sağlamıştı. Suyu içtiğim anda biraz daha kendime gelmiş hissediyordum, baş ağrım hariç. "Neredeyim ben?" Dedim, yutkunmaya çalışırken. 

"Hastanedesin Taehyung." Jimin'in söylediğinden sonra etrafa tanımak istercesine bakmaya başlamıştım. Sahiden hastanedeydim. Göğsümde hissettiğim ağırlık, bir takım tıbbi cihazlardı. Elimde hissettiğim serumdu ve parmağımda bir şeyler takılıydı. "Nasıl geldim buraya?" Jimin'e hitaben konuşuyordum. Jimin yutkunduğu anda, Jeongguk söze girdi. "Uzun süredir buradasın, kendine geldiğin zaman tekrar konuşursunuz." Kaşlarımı anlamak istercesine çattığım zaman, aslında tek anlamadığım nokta hastanede olmam değildi. Jeongguk'un üzerinde beyaz bir önlük vardı, önlüğünde "Dr.Jeon" Yazıyordu. Jimin'in saçlarını değiştirmişti, saçları turuncuydu. Suga da aynı şekilde saçlarını değiştirmişti. 

"Bana neler olduğunu biri anlatabilir mi? Ne zamandır buradayım ben? Jeongguk sen ne zaman doktor oldun? Jimin sen saçlarını ne zaman değiştirdin?" Yerimden kalkmaya çalışırken, Jeongguk beni tekrardan yatağa sabitlemişti. "Bırak Jeongguk. Bana neler olduğunu anlatın!" Kalkmaya çalıştıkça Jeongguk durduruyordu. Jimin yalnızca Suga'ya sarılmış ağlıyordu. Hızlı hızlı nefes nefes alıyordum. Çıldıracak gibi hissediyordum. Biri benimle bir oyun oynuyordu. Bütün bunların başka bir açıklaması olamazdı. İmkansızdı. 

"Taehyung, Taehyung bana bak! Sakinleş." Jeongguk'un sesiyle gözlerimi ona odaklamıştım. "Sakinleş, her şeyi anlatacağım." Omzumda olan ellerini sakince çekmiş yanımdaki sandalyeyi çekerek baş ucuma oturmuştu. "Uzun süredir buradasın." 

"Nasıl yani?" Dedim, yerimden hafifçe kalkarak. Oturur pozisyonda yataktaydım şimdi. Daha net görüyordum. "Bütün bunlar ne demek?"

"Bütün her şeyi anlatacağım ama yalnızca sakince dinlemeni istiyorum." Dedi, ellerini ellerimin üzerine koyarken. Kaşlarım çatık bir şekilde başımı aşağı-yukarı onaylarcasına salladım. "Güzel." Dedi, derin bir nefes alırken. Boğazını temizleyerek, tekrar gözlerime baktı. "Bundan beş sene önce acil servise getirildin. Bir trafik kazası geçirmiştin, durumun çok ciddiydi. O gün ki nöbetçi doktor bendim ve ameliyatına ben girdim. Beyninde ciddi hasar vardı ve ameliyat sırasında bir kaç kez komplikasyon oluştu, zaten geldiğin zamanda ciddi bir kanaman vardı. Aslına bakarsan çok ciddi bir ameliyat geçirdin ve kısmen beyin ölümün gerçekleşti. Ailene haber vermek için seni araştırdığım zaman, aslında Jimin'in yakın arkadaşı olduğunu öğrendim. Zaten polisler telefonunu getirdiği zaman bir tek Jimin'in numarası vardı." Jeongguk sakince konuşmasına devam ederken, nefesimin daraldığını hissediyordum. Bütün bunlara anlam veremiyordum. Kaşlarım bir an olsun düzelmeden, çatık bir şekilde onu dinliyordum. "Seninde aslında hastanede genel cerrah olan Kim Namjoon'un kuzeni olduğunu öğrenince, tedavi sürecinle ben bizzat ilgilendim. Bir kaç kez uyanır gibi oldun, vücudun bir şekilde tepkime veriyordu ama sen uyanmak istemezcesine geri kapatıyordun gözlerini. Ta ki bugün-" Duraksadı. Anlatırken aynı anda dolan gözlerine şahit olmuştum. Neden doluyordu gözleri? 

World Of Gods | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin