Düzene girdiğini sandığım hayatım, çok daha düzensiz ilerlemeye başladı. Tam bir noktada toparladım derken, öte yandan bir sorunla karşı karşıya kalıyorum. Üstelik tekrardan gelen sorun, bir diğerinden daha büyük ve uğraştırıcı şekilde geliyor. Hayatım sürekli olumsuzlukları güncelliyor, kendini bir döngüde daha doğrusu bir labirentte gibi tekrar ediyor. Döndükçe vardığım sonuç, aslında kendi etrafımda dönmüş olduğum.
Bugün olanlar da tıpkı hayatımın özeti gibiydi. Bundan bir süre önce aynı şekilde Jeon'u kurtarmış ve kayıp ruh olmasını sağlayıp, bütün ölüm meleklerini peşine takmıştım. Bugün Jimin'in hayatını kurtaran belki ben değildim ama Jimin de artık bir kayıp ruhtu, üstelik ölüm kartı bana ulaşmış olan kayıp ruhlardan birisiydi. Başıma sürekli aldığım belalar artık bana ağırlık yapıyordu. Korumam gereken, hemde çok fazla korumam gereken iki kişi vardı. Aslında Jimin konusunda oldukça rahattım çünkü onun hayatını kurtaran Suga, her şeyi benden daha iyi biliyordu. Kayıp ruh olduğu zaman başına gelecekleri ve kimlerin geleceklerini en ince ayrıntısına kadar biliyordu.
En başından beri onaylamadığım ilişkilerini, hala onaylıyor sayılmazdım ama artık tek emin olduğum Suga dediklerinde ciddiydi. Jimin'e gerçekten aşık olmuştu, hemde saf bir şekilde aşık olmuştu. Jimin söz konusu olduğu zaman hiç bir şeyi düşünmez, ona zarar gelmemesi adına her şeyini feda edebilirdi. Bugün Jimin'i kurtarmış olması da bunun en somut örneğiydi ve belki de benden bile iyi koruyabilirdi. Sonuçta benden güçlü bir varlıktı, aynı zamanda Jimin'e aşıktı.
...
"Young kim V?" Suga yaklaşık bir saattir salonda kendi etrafında dönerken sürekli olarak aynı soruyu tekrarlıyordu. Yapmam gereken bir açıklama olduğunu biliyordum ama yapmak istemiyordum. Uzun uzun olanları anlatmak, bu konu hakkında artık tek kelime etmek istemiyordum. Bir elimle başımı ovarken yere bakıyordum, konuşmak istemediğimi belli edercesine fakat ısrarla anlamayıp sorularına devam ediyordu. "Açıklama yapacak mısın artık?! Young kim? Jimin ne alaka?"
"Jimin ile bir alakası yok aslında." Derin bir nefes alıp, oturduğum yerden kalkmıştım. "Jackson'un ölüm sebebi Jeon'dan dolayıydı." Bir yandan göz ucuyla Jeon'a bakarken tekrardan Suga'ya dönmüştüm. "Eğer ben o gün onu öldürmeseydim o Jeongguk'u öldürmüş olacaktı."
"O zaman Jimin ne alaka? O adam neden Jimin'i öldürmek istiyor?"
"Çünkü Jackson ile arasında olan bağ ben ve Jimin gibi. Kardeşten öteler, kısasa kısas aslında."
"Ah! Kafamı karıştırıyorsun V. Düzgünce anlatır mısın şu olanları?" Suga sıkıntıdan saçlarını dağıtmış ve Jimin'in yanında olan koltuğa oturmuştu. Suga'nın karşısında olan sandalyeye oturmuş ve bacak bacak üstüne atıp, cebimden bir sigara çıkarmıştım. Sigaramdan bir duman alıp, yanımda olan küllüğün üzerine sigarayı bırakmıştım.
"Yani aslında durum şu. Jackson ve Young yetimhanede büyüyen iki arkadaşlar. Bunları on altı yaşında ülkenin ileri gelen bir tefecisi alıyor ve manevi babalık adı altında bunları yetiştirip, Seul'e salıyor. Jackson Venezia'yı alıyor, kumarhane işletiyor, Young tefe işlerine bakıyor falan filan."
"Jeongguk ile alakası ne bu durumun?"
"Sabırsız olma ve dinle! Jeongguk sürekli ev arkadaşıyla Venezia'da takılıyor oradan da Jackson'u tanıyor. Paraya sıkıştığı zaman da ondan tefeyle para alıyor, yani aslında parayı arkadaşı alıyor ama Jeon kefil oluyor." Derken elimle Jeongguk'u gösterip, "Eksik bir yer var mı?" dedim. Jeongguk başını hayır maksatında sallarken, sigaramdan bir duman daha çekip devam ettim. "Arkadaşı parayı vermeyince bunlar da Jeongguk'u buluyor ve dövüyor, yine parayı alamıyorlar derken en son Jackson öldürmek için geliyor ama unuttuğu nokta ben oradaydım. Olaydan bir kaç saat önce Jackson benden Jimin'i istemişti, sürekli Jimin ile gittiğimiz için ona bir şeyler hissediyor gibiydi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
World Of Gods | Taekook
FanfictionVe sen Jeon Jungkook, bu fani dünyada bütün kötülükler arasında parlayan mavi ışığımsın. ⚪Taekook ⚪ TAMAMLANDI 11.05.2020 ! Yetişkin içerik !