"P. Y. T mi?? Bu gördüğüm en saçma hitap şekli!" Michael, elindeki kağıdı buruşturuken kendi kendine söyleniyordu. "Bazen, yaratıcılıkta sınır tanımıyorsun, Mike! P. Y. T nedir cidden?!"
Sanırım doğru zamanlama değil"diye düşündü Michael. Buruşturduğu kağıdı yatak odasında duran çöp kovasına basket atarken, Janet kapıyı açtı,
"Neler oluyor abi"
Michael:Kapı çalma adetimize ne oldu Janet?
Janet gözlerini devirdi, Michael'ın yüzüne bakarak,"ortada bu kadar tuhaflık varken, kibarlığa devam yani" dedi. Omuzlarını silkeledi ve sanırım ben hiç bir zaman kibar bir kız olamayacağım dedi.
Michael, onu onaylar anlamda başını salladı.
"Fred nerde?"
Ahh Fred tabi... İçeride. Bana göz kulak oluruyordu en son...
Michael, "sana inanamıyorum Janet" dedi." Adama ne yaptın?" Janet kıkır kıkır gülerken, Michael salona doğru koştu.
Gördüğü manzara karşısında yerin dibine giren Michael,
-İnanmıyorum Janet! Çabuk buraya gel diye haykırdı. Janet odadan odaya koşuyor, Michael da peşinde onu kovalıyordu.
Zavallı Fred ise eli kolu bağlı sandalyede oturuyor, ağlanacak haline gülüyordu...
Michael, Janet'i gardropta kıstırdı. Kendisi de gardroba girdi.
"Janet, bak. Bu yaptığın hiç doğru değil. Buradan çıkıyoruz ve hemen ondan özür diliyorsun anlaştık mı?
Tabi ki hayır! dedi Janet...
Michael ses tonunu biraz yükselterek,
Janet! Hemen Fred'i çözüyorsun ve özür diliyorsun!
Pes ediyorum dedi Janet ellerini yukarıya uzatıp.Dolabın kapağını açtı ve koşarak salona geçti. Michael'a peşindeydi..
Janet, Fred'i sandalyeye bağladığı ipleri dişleriyle koparmaya çalışırken, "Özür şeeeyyy ben özür"
Michael, gülmemek için dudaklarını ısırıyordu. Birden ciddileşip,
"Hadi artık Janet" dedi.Fred, gülüyor, "sorun yok efendim, benim hatamdı " cümlesini tekrar ediyordu.
Janet tüm ipleri kopardığım an,
"Özür dilerim Fred, ama sen kaşındın" deyip, odadan hızlıca koşarak çıktı. Mahçupluğu göklere kadar uzanan Michael, Janet'ın bu hareketinden çok utandığı için,"Fred, gerçekten çok üzgünüm. Kardeşim adına ben ö"
-Hayır efendim özüre gerek yok. Ben oyun oynamak istedim onunla. Zeki bir kız.
-Anlayışın için teşekkür ederim ama sanırım Janetla bu evde yaşama fikri doğru değildi. Evet fazlasıyla zeki, tam bir tam bir tam bir (doğru sözcüğü arıyordu) CADI!Fred, gülümsedi."Tatlı cadı
Samantha gibi ama."Yarın okumam var Fred biliyorsun. Lady in my life için stüdyoya gireceğim yine. O şarkıyı bir türlü hissederek okuyamıyorum. Bakalım yarın nasıl bir şey çıkacak ortaya?
-Eminim, çok güzel okuyacaksınız efendim.İçinize sinmemesi konusunda da dertlenmeyin.Zamanı gelince olacaktır. Doğru zamanlama denilen şey, kaderin bir oyunudur bizlere...
Michael,Fred'i son cümlesinden etkilendi. Kendi kendine tekrar etti cümleyi.
"Doğru zamanlama denilen şey, kaderin bir oyunudur bizlere"
"Ben demiyor muyum hep, Fred zamanlamana hayranım diye" ikisi birden kahakayı patlattılar... Fred, eve gitmek için izin istedi. Michael, onu uğurladıktan sonra kendini kanepeye bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peter PAN
Fanfiction"Siz beni görmezden geldiniz diye görünmez mi oldum? " Michael Jackson