Merhaba KATHERINA

128 19 3
                                    

Michael'ın peşinden koştuğu gizemli kişi, yorulmuş olacak ki duraksadı. Yaprakların hışırtısı durdu. Michael,hızlı hızlı adımlarla ileriye doğru yürüdü. Elleri dizlerinin üzerinde nefesini düzenlemeye çalışan kişinin sırtına dokundu.

-Anneeeee, sen misin? Ödümü koparttın!
-Sen de benim Michael... (Hala nefesini düzenlemeye çalışıyordu)

Katherina, doğruldu... Birbirlerine sarıldılar.

-Anne, neden saklandın?

Katherina, gözlerini kaçırdı. Michael'ın sweetshirtünün kapşonunu düzeltirken,

-Hava epey soğuk, neden arabanı kullanmadın?

Michael da Katherina'nın sorusunu duymazdan geldi.

-Joe yüzünden değil mi? Tito nasıl, La toya nasıl?

-Herkes iyi Mike herkes iyi.

Katherina'nın gözleri doldu .

-Janet'ı da görmek istiyorum. İzin verirsen tabi.
Michael gözlerini devirerek annesine vakış attı. Katherina biricik oğlunun koluna girdi. Ağaçlı yolda yürümeye başladılar.

-Çok ama çok özür dilerim oğlum

-Anneee, lütfen. Seninle alakası yok. Duraksadılar. Michael, annesinin yanağına öpücük kondurdu.

Michael ve Janet evden gittijlerinden beri, Katherina her gün ağlıyordu. Kendi kendini suçluyor, Joe'nun futursuzluğuna sessiz kalışını, Michael'ı durduramayışını aklından çıkaramıyordu. Bir süre sessizlik hüküm sürdü. Katherina, sessizliği bozdu...

-Eee evlat, albüm nasıl bakalım? Bitmediğine eminim. Aşırı mükemmelliyetçiliğin aynı bana benziyor nede olsa.

Michael gülümsedi.

-Beni benden iyi tanıyan insanların yanımda olması güven ve huzur veriyor. İyi ki geldin. Gerçi gelişin epey korkunçtu ama (gülüştüler)

Michael'ın oturduğu eve gelmişlerdi. Michael kapıyı açtığı an, Janet'la yüz yüze geldi. İkisi birden yerinden sıçradı.
-Bir sürprizim var sana Janet dedi Michael.

Janet, uzun boynunu kapıdan dışarı uzattı hemen. Annesini görünce sevinç çığlığını bastı. Katherina de kızına şevkatle sarılmış, onu öpüp koklamakla meşguldü.
"İçeri girip, salonda devam edelim mi?" dedi Michael etraftan görüp görmeyen olduğunu kontrol ederken.
Janet annesinin beline sarılmış yavru bir koala gibiydi. Oldukça şirin görünüyordu. Michael Janet'in bu halini görünce, kendine kızar gibi olsa da hemen toparladı.
" Sıcak çikolata içmek isteyen" diye sordu Michael. Janet tüm şımarıklıklığı ile "ben, ben, ben" diye olduğu yerde zıplıyordu. Katherina gülüyor, çocuklarıyla anın tadını çıkartıyordu. Fazla geçmeden Katherina, suskunluğunu bozdu...

-Mike, biliyormusun?
-Neyi biliyormuyum anne?
Janet tüm merakıyla kocaman gözlerini açıp papağan edasıyla abisini tekrarladı:
-Neyi biliyor muyuz anne?

Michael ve Katherina kıkırdadılar.

-Her stüdyoya gidiş ve dönüş saatlerinde Ağaçlı yolda seni bekledim. Katherina duygusallaşmıştı. Sen ve Janet'in evden gidişi... Of Michael, bilemiyorum, ben, beeeen...

Michael, annesinin yanağından süzülen göz yaşlarını sildi. Annesinin kendini suçladığını gözlerinden okuyordu . Micharl da annesini çok iyi tanıyordu.

-Aa lütfen ama anne, yapma. Senin hiç bir suçun yoktu. Katherina'nın önüne sıcak çikolatayı uzattı.Böyle olması daha iyi, sen de biliyorsun. Çocukluğumdan beri çalıştım. Hayatımı sürekli Joseph'in hayellerine görenşekillendirmekten yoruldum. Annesinin elini lendi avuçlarının içine aldı ve devam etti. Joseph bir babadan ziyade, kendi hayallerini gerçekleştirmek uğruna bizleri yani evlatlarını kullanan biriydi. Ve ben artık onunla yürümek istemiyorum.

Michael bunları söylerken sesinin titrediğini farkettiğinde yaşlar gözünden dökülüvermişti.

"Ama sen bayan Jackson, seeen dilediğin zaman buraya gelip bizi görebilirsin. Hatta La toya ve Tito'yu da alabilirsin. Katherina Janet ve Michael'a baktı. İkisininde bu evde huzurlu olduğu besbelliydi. Eve dönmelerini onlardan isteyemezdi. Başını tamam anlamında salladı ve çocuklarına sarıldı. Sıcak çikolatasından bir yudum aldı ve Janet'in çığlığı ile bu duygusallık bozuldu...

-Amaaaaaaan tanrıııııım! Freeeeeeeeeed!!!

Janet'a bakmak için gelen Fred'i elleri kolları dolaba kilitlemişti tatlı cadı. Michael durumu anlayıp, odasına ışınlanan Janetin pelinden koşuyor ve "sana inanamıtotuuuum! Sana inanamıyoruuuuuummm! diye bağırıyordu. Katherina olanlardan bir haber çığlıklar doğrultusunda onları takip etti.Gardolabın kapısı açıldığında, elleri bağlı Fred, sandalyede uyuyakalmış bir haldeydi. Katherina Fred'i öldü sanarak, "Michael nabzına bak"diye uyardı.

Janet çook korkmuştu.
-Tanrıya şükür ki yaşıyor. Hemen ellerini çözmeliyiz.

Katherina ve Michael Fredin ellerini çözdüler.Fred,gözlerini açtı.

-Bayaaaan Jackson, ben, ben, özür dilerim efendim, Janetla en son saklambaç oynuu

-Fred, şu an konuşmamalısın, kendinde değilsin.

Michael, Fredi kaldırdı koltuğa oturttu. Janet, bir su bardağı ile gelmişti ve bardağı Frede uzattı.

-Fredd, ben, çok çok özür dilerim. Annem aniden gelince seni orada unuttum l, ütfen affet beni. Ağlamaya başladı. Michael Janet'la artık baş edemiyordu. Br annesiyle eve dönmrsi getrktiğinr o an, orada karar verdi.




Peter PANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin